Blinken: Nükleer anlaşmaya dönülse bile İran'a yönelik yüzlerce yaptırım yürürlükte kalacak

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran ve ABD nükleer anlaşmaya geri dönse bile, Tahran'a yönelik yüzlerce yaptırımının yürürlükte kalacağını tahmin ettiğini dile getirdi.

Blinken: Nükleer anlaşmaya dönülse bile İran'a yönelik yüzlerce yaptırım yürürlükte kalacak

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran nükleer anlaşmasına dönülmesi durumunda bazı yaptırımların kaldırılmasından sonra bile ülkesinin Tahran yönetimine uyguladığı yüzlerce yaptırımın yürürlükte kalacağını söyledi.

Dışişleri Bakanlığının 2021 mali yılı bütçesine ilişkin Senato Dış İlişkiler Komitesinde değerlendirmelerde bulunan Blinken, 2015'te imzalanan ve Ortak Kapsamlı Eylem Planı (OKEP) olarak adlandırılan İran nükleer anlaşmasına karşılıklı yeniden dönme konusunda İran ile yaptıkları dolaylı görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.

Blinken, "Şu aşamada İran'ın yeniden anlaşmaya dönmek için yapılması gerekenleri yapmaya istekli ve kabiliyetli olup olmadığını bilmiyoruz. Yani bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini göreceğiz" dedi.

İki tarafın yeniden anlaşmaya dönmesiyle ABD'nin anlaşma kapsamına giren yaptırımları kaldıracağını belirten Blinken, İran'ın "bölgedeki kötü niyetli faaliyetleriyle" mücadele etmek üzere getirilen yaptırımların kaldırılmayacağını söyledi.

Blinken, "OKEP'e dönmesi durumunda bile (Eski ABD Başkanı) Trump yönetimi tarafından uygulanan yaptırımlar da dahil olmak üzere yüzlerce yaptırım yürürlükte kalmaya devam edecek. Bunlar, İran'ın davranışı değişmedikçe yürürlükte kalacaklar" ifadelerini kullandı.

AFGANİSTAN’DA ABD ORDUSU İLE ÇALIŞANLARA ÖZEL VİZE KONUSUNDA ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

ABD Afganistan'daki askerlerini geri çekmeye devam ederken 20 yıllık işgal süresince Amerikan ordusuyla çalışan Afganların özel göçmenlik başvuruları Washington'da tartışılıyor. Bu konudaki sorulara yanıt veren Bakan Blinken, şu bilgileri paylaştı:

"Burada bekleyen 18 bin kadar kişi var. Bunların yarısı henüz sürecin başlangıcında. Programdan (Özel Vize Programı) faydalanmak istediklerini belirttiler ama gerekli formları henüz doldurmadılar veya başvuru yapmadılar ama ilgileri olduğunu biliyoruz. Diğer 9 bin kişi aktif olarak işlem sürecinde. Bunların yaklaşık yüzde 30'u misyon şefi onayını bekliyor. Misyon şefinin ABD'ye hizmet ederek programa uygun olduklarına dair bir karar vermesi gerekiyor. Diğer bir yüzde 20'lik kısmın ise aslında kendi başlarına başvurdukları normal göçmenlik işlemleri sürüyor."

ABD'nin yıllık yaklaşık 26 bin Özel Göçmen Vizesi kotası olduğuna dikkati çeken Blinken, "Bu kotanın 15 binini kullandık. Yani yaklaşık 11 bin vize kaldı. Ve sıradaki tüm 18 bin kişiyi almamız için ek 8 bin vize kotası istiyoruz çünkü kadın liderler, sivil toplum liderleri var" diye konuştu.

KUZEY AKIM-2'NİN B BORU HATTININ TAMAMLANMASINI DURDURMAK İÇİN ABD’NİN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY YOK

Rusya'nın Avrupa’ya enerji transferinde önemli bir rol oynayacak olan Kuzey Akım-2 boru hattı projesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Blinken, boru hattının inşasının artık bitirilme sürecinde olduğuna dikkati çekti.

Blinken, bundan sonraki konunun Ukrayna'nın menfaatlerini korumak için yapılabilecekler üzerine odaklanmak olduğunu ifade etti.

Boru hattının faaliyete geçmesi durumunda, yaptırımlar dolayısıyla Almanya-ABD ilişkilerinin zedeleneceğine ve Berlin yönetiminin ABD ile çalışması konusundaki avantajının ortadan kalkacağına işaret eden Blinken, Alman yönetimi ile bu konuda yakın çalıştıklarını ve Berlin'den somut adımlar atmasını beklediklerini söyledi.

Blinken, "Boru hattının B kolu ya bitti ya da bitmek üzeredir ve bunun tamamlanmasını durdurmak için bu süreçte atabileceğimiz herhangi bir adım yok. Ancak fiziksel olarak tamamlanması ile faaliyete geçmesi arasında fark var. Faaliyete geçerse Avrupalılardan, bu boru hattında akan gazın kötü sonuçlarını en aza indirmek üzere gerekli adımları atmalarını isteyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

IAEA BAŞKANI’NDAN İRAN’A UYARI: DURUM ÇOK CİDDİ

Dün de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, İran’ın güvenlik denetimi anlaşması kapsamında sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek, çok yüksek oranda uranyum geliştirmiş bu ülkeye ilişkin durumun çok ciddi olduğunu söylemişti.

Grossi, Tahran yönetiminin güvenlik denetimi anlaşması kapsamında Ajansın sorularına gerekli yanıtları vermediğini, 24 Mayıs’ta bir ay daha uzatılan teknik anlaşmayla Ajansın beklentilerinin yerine getirileceğinin düşünüldüğünü ancak bu hususta net bir ilerleme kaydedilemediğini belirtmişti.

Grossi, "Durum çok ciddi, çünkü çok yüksek seviyeden uranyum zenginleştirmiş, silah derecesine çok yakın çok yüksek düzeyde uranyum zenginleştiren, çok gelişmiş ve iddialı bir nükleer programı olan bir ülkemiz var. Bu yüzden bunları söylediğimde, sadece bir gerçeği tarif ediyorum. Dolayısıyla bu gerçeğin farkında olmamız gerekiyor. Endişemin arkasında bu var" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2015'te beş Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyesi ve Almanya (P5+1) ile İran arasında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) Anlaşması'ndan 2018'de çekilmiş, 20 Ocak'ta görevi devralan Joe Biden yönetimi ise İran nükleer anlaşmasına geri döneceklerini duyurmuştu.

GEÇİCİ TEKNİK ANLAŞMA

İran'ın 23 Şubat'tan itibaren Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında uygulanan Ek Protokol'den ayrılacağını duyurması üzerine bu ülkede Ajansın yürüttüğü temel doğrulama ve izleme faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için karşılıklı bir uzlaşı sağlamak üzere 17 Şubat'ta Tahran'ı ziyaret eden Grossi, 22 Şubat’ta taraflar arasında geçici teknik bir anlaşmanın sağlandığını duyurmuştu.

Taraflar arasında sağlanan teknik anlaşmanın 21 Mayıs'ta sona ermesinin ardından IAEA, İran'la söz konusu anlaşmayı bir ay daha yani 24 Haziran'a kadar uzatıldığını açıklamıştı.

İRAN'DA ONAYLANAN "NÜKLEER YASA"

Muhafazakarların çoğunlukta olduğu İran Meclisi, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'nin 27 Kasım 2020'de öldürülmesinden kısa süre sonra nükleer faaliyetleri hızlandırmayı hedefleyen "Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı" yasasını çıkarmıştı.

İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılan yasa, nükleer anlaşmanın taraflarının 21 Şubat'ta kadar Tahran'ın bankacılık ilişkilerini ve petrol ihracatını normale döndürecek adımlar atmaması halinde, İran'ın NPT kapsamında 2016'dan bu yana gönüllü olarak uyguladığı Ek Protokol'den ayrılmasını gerektiriyor.