ABD-İran Savaşının faturası Türkiye'ye patlayacak

İran’ın en önemli komutanlarından Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin ABD tarafından düzenlenen hava operasyonu sonucu öldürülmesiyle Washington-Tahran hattında ipler iyice gerildi. İran’dan “intikam”, ABD’den de “52 hedefi vururuz” tehditleri gelirken, dünya yeni savaşın eşiğine geldi tartışmaları yaşanıyor. 

ABD-İran Savaşının faturası Türkiye'ye patlayacak

İran’ın en önemli komutanlarından Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin ABD tarafından düzenlenen hava operasyonu sonucu öldürülmesiyle Washington-Tahran hattında ipler iyice gerildi. İran’dan “intikam”, ABD’den de “52 hedefi vururuz” tehditleri gelirken, dünya yeni savaşın eşiğine geldi tartışmaları yaşanıyor. 

ABD-İran hattındaki gerilimin Türkiye’ye etkisinin ne olacağı da yapılan başka tartışmalardan. Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, ABD ve İran’ın birbirine girmesi sebebiyle “Olan Türkiye'ye oldu” diyor ve petrol fiyatlarındaki artıştan dolayı ülkenin enerji faturasının katlanacağına dikkat çekiyor.

“Petroldeki her 10 dolarlık artış ülkenin enerji faturasına 4 milyar dolar eklemek demek” ifadelerini kullanan Muratoğlu, “Petrol fiyatlarındaki artış doğalgazı da tetikleyecek! Anlayacağınız şimdiden Türkiye'ye 8 milyar dolar kilitlediler! Savaş olmasa bu sefer de fiyatlar düşmesin diye üretimi kısıyorlar. Bir yolla fiyatları artırıyorlar. İklimleri mahvedip, o faturayı illa önümüze koyuyorlar. Tahminen 2020 yılında enerjiye ödeyeceğimiz para 50 milyar dolar!” diyor.

Türkiye’de 300'den fazla doğalgazdan enerji üreten santralin olduğunu belirten Muratoğlu, “Doğalgaz nerede?” diye soruyor ve “Yok, ithal! Hakkımızı korumak için olur da Akdeniz'de doğalgaz bulursak diye Libya'ya asker gönderiyoruz bir de” ifadelerini kullanıyor.

En çok enerji tüketilen bölgenin Türkiye’nin batısı olduğunu söyleyen Muratoğlu, şunları belirtiyor:

“Aynı zamanda güneş, rüzgâr, jeotermal enerjilerinin doğal kaynağı… Şunları doğru dürüst kullansak istersen bütün termik santralleri yık, tarla yap. Türkiye hiç kimseye bağımlı olmayacak!

Özellikle jeotermal… Yerin altından çıkan sıcak su… Hem enerji üret sanayide kullanılsın hem sıcak suyla evler ısınsın… Çıkanı geri bas tekrar kaynasın aşağıda… Devir daim makinesi esasında! ‘Doğalgazı azıcık açtım, kapattım, 400 liralık faturaya şaşırdım” muhabbeti yok! Zira doğalgaz santrallerine göre enerji üretiminin maliyeti tam 7'de 1'i.”

Bütün gelişmiş ülkelerin jeotermal enerji kullandığına dikkat çeken Muratoğlu, şöyle devam ediyor:

“Hava kirliliği de bir Türkiye'ye özgü! Sahi nasıl başarıyorlar? İtalya'da Toscano bölgesini bildin mi? Hani turist yağıyor. Entel grubun bayıldığı Floransa, milletin selfie çektirmeden duramadığı eğik kulenin bulunduğu Pisa var ya… İşte hep oralar jeotermal… Yaklaşık 2.5 milyon haneye ucuz elektrik sağlıyorlar. Jeotermalden rahatsız olduklarını, kokudan şikayet ettiklerini duydunuz mu?

Millet bölgeye nefes açmaya, sağlıklı yaşamaya gidiyor. Jeotermal ile ısınıyor, neredeyse para ödemiyor. Üretilen ne üzümün ne de zeytinin tadı bozuluyor. Sahi İtalya'da 8 Mayıs 1818 yılından beri kullanıldığı halde orada hava nasıl kirlenmiyor? Ağaçlar nasıl ölmüyor? Üzüm bağları neden kurumuyor? Açık jeotermal mi olur? Olursa tabii ki millet çürük yumurta kokusu solur… Yaptır kapalı devreyi, ver belediyeye yetkiyi… Denetlesin hepsini…”

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz