Akşener, DEM Parti'yi hedef aldı! Bizim gözümüzde siyasi meşruiyeti yoktur

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener DEM Parti için “Adı sürekli olarak değişen ama terörist başına duyduğu sevdası bir türlü değişmeyen, bir sözde siyasi partinin bizim gözümüzde siyasi meşruiyeti yoktur” dedi.

Akşener, DEM Parti'yi hedef aldı!  Bizim gözümüzde siyasi meşruiyeti yoktur

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Meclis grup toplantısında konuştu.

Meral Akşener iktidarın seçim öncesi DEM Parti ile kayyım pazarlığı yaptığını öne sürdü.

“Ve nitekim, maşanın da maşası olan bu siyasi parti görünümlü yapıyı, her seçimde bir aktör haline getiren de ‘ittifak’ diye diye, insanımızı bir rakama indirgeyen bu yozlaşmış kutup siyasetinin ta kendisidir” ifadelerini kullananan Akşener, özetle şunları söyledi:

“Düşünün ki 24 saatte, 12 şehit verdiğimiz millî bir acıda bile, kendi evlatlarına millî yas ilan etmeyi çok gören bir büyük vicdansızlıkla mücadele ediyoruz. Terörle mücadelede bile, hamasetin arkasına sığınan bir büyük ciddiyetsizlikle mücadele ediyoruz. Çok değil, daha 1 yıl önce, ‘Şu kadar terörist kaldı. Ayakkabı numaralarını bile biliyoruz. Terörü bitirdik’ diye milletimize yalan söyleyen, dün verdikleri sözlerin bugün hesabını veremeyen bir büyük basiretsizlikle mücadele ediyoruz. Ve ne yazık ki sadece iktidarla da mücadele etmiyoruz. Biz aynı zamanda, milletin vicdanını temsil eden bu kutlu çatının altında, PKK terörünü aklama peşine düşenlerle de mücadele ediyoruz. Terörist başına methiyeler düzme yarışına girenlerle de mücadele ediyoruz. Haine, ‘hain’ diyemeyen, sözde demokrasi havarisi riyakarlarla; oy kazanma uğruna bölücülüğe ses çıkaramayan koltuk meraklısı fırsatçılarla da mücadele ediyoruz.

“Gazi Meclisimizde yeri yoktur”

İşte bu yüzden, İYİ Parti olarak sonda söyleyeceğimizi, en başta söyleyelim: Adı sürekli olarak değişen ama terörist başına duyduğu sevdası bir türlü değişmeyen, bir sözde siyasi partinin bizim gözümüzde siyasi meşruiyeti yoktur. Kürt vatandaşlarımızı, kendilerine kalkan olarak kullanıp terörü aklamaya kalkanların Gazi Meclisimizde yeri yoktur. ‘Öcalan, Kürtlerin bir değeridir’ diye yapılan bir açıklamanın da emir aldıkları hainlerin dışında, bu vatanın hiçbir evladında karşılığı yoktur. Biz, İYİ Parti olarak on binlerce insanımızı katleden bir caninin ‘Kürtlerin bir değeri’ olarak pazarlanmasını asla kabul etmiyoruz.

“Sorguda bir bir anlatmıştı”

Belli ki unutulmuş, o nedenle hatırlatmakta fayda görüyorum: ‘Kürtlerin bir değeri’ diye pazarlanmak istenen bu cani, çarşıda pazarda bombalar patlatıp binlerce masumun canına kıydı. Bu mudur Kürtlerin değeri? Bu cani, sırf turizmi baltalamak için ormanları yaktı. Bu mudur Kürtlerin değeri? Bu cani, beşiğinde uyuyan bebekleri bile katletti. Bu mudur Kürtlerin değeri? Yere, göğe sığdıramadıkları o sözde ‘değer’, sorgu sırasında ‘Beni idam etmeyin. Devlete her türlü yardımı yapacağım. Bildiklerimin hepsini size anlatacağım’ demişti. Yunanistan’ın bomba eğitimi verdiğini, İtalya’nın plastik mayın sağladığını, Ermenistan’ın kamplara lojistik destek verdiğini, Suriye’nin de hem lojistik hem de silahlı yardım yaptığını bir bir anlatmıştı. Yani, bundan 24 sene önce, ‘değer’ diye ambalajladıkları o katil, PKK’nın Türkiye’yi zayıflatmak için kullanılan bir maşa olduğunu aynı söylediği gibi tek tek anlatmıştı.

Buradaki asıl sorun, ne Türkiye’yle ne de Türk Milleti’yle zaten hiçbir bağı olmayan bu uzaktan kumandalı şer odağı değildir. Asıl sorun onlara bu cüreti verenlerdir. Bir belediye kazanmak uğruna, teröristin mektubunu okutanlardır. Açılım sürecinde, utanmadan teröristten Gandi çıkarmaya çalışanlardır. Oy uğruna şekilden şekle giren partiler, kimi kapının arkasında kimi de kapının önünde yapılan diplomasiler, her seçim öncesinde kapılarında paspas olan siyasetçilerdir. Ve nitekim, maşanın da maşası olan bu siyasi parti görünümlü yapıyı, her seçimde bir aktör haline getiren de ‘ittifak’ diye diye, insanımızı bir rakama indirgeyen bu yozlaşmış kutup siyasetinin ta kendisidir. Biz; terörist başını lider, PKK’yı pusula, Kürtleri de pazarlıkta kullanılacak kaldıraç gören bu kirli zihniyeti reddediyoruz.

“Eğer samimiyseniz kayyım meselesi üzerinden gizli pazarlıkları bırakın”

Bakın, önümüzde yerel seçimler var. Bu seçimde geçtiğimiz yıllarda yaptığınız gibi, önce terör sempatizanlarının aday olmasına izin verip seçildikten sonra da kayyım atama kurnazlığından vazgeçin. Millet iradesini çiğnemeyin. Demokrasimizi daha fazla kirletmeyin. Madem terörle mücadele etmek istiyorsunuz o zaman, terörle iltisaklı olan kişilerin aday olmasına göz yummayın, mani olun. Bunu sağlamak için elinizde devletin tüm imkânları var. Güvenlik kurumlarımızın kaynakları var. Eğer samimiyseniz kayyım meselesi üzerinden gizli pazarlıkları bırakın, buyurun, gereğini yapın. Milletimizi de bu Karagöz Hacıvat oyunuyla daha fazla oyalamayın. Mesela, bir siyasetçinin aday olabilmesi için geçtiği bir güvenlik soruşturması var. Ama ne hikmetse adaylık esnasında bulunamayan suçlar, aday olan kişi seçildikten sonra anında bulunabiliyor. Biz de diyoruz ki önümüzdeki seçimler bir milat olsun. 31 Mart’ta, Yüksek Seçim Kurulu (YSK), milletimizin önüne terörle iltisaklı adayları çıkartmasın. Seçimlerden sonra yaptığınız ‘derinlikli’ soruşturmaları, bu sefer seçimlerden önce yapın. Eğer rahatsızlığınızda ciddiyseniz kürsülerden hamasi nutuklar atıp şikâyet etmek yerine, devleti yönetmenin gereğini yapın. Biz varız. Buyurun, hodri meydan!”