Akşener: Güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk başbakanı olmaya talibim

İYİ Parti lideri Akşener, projeye değil, ranta karşı olduklarını belirterek güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk başbakanı olmaya talip olduğunu bildirdi.

Akşener: Güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk başbakanı olmaya talibim

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün TBMM’de düzenlediği partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu.

Akşener, kamuoyunda süren tartışmalara dair iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk başbakanı olmaya talip olduğunu belirtti.

Akşener’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Biz projeye değil ranta karşıyız”

Sayın Erdoğan israfın dibini böylesine sıyırmasaydın bugün barınma sıkıntısı çeken öğrencilerimiz olmazdı, üretmeyi bırakan çiftçilerimiz olmazdı.

Biz projeye değil ranta karşıyız. Ucube sistem ülkemizin içinde bulunduğu tüm sorunların esas sebebidir. Bu durumun bir diğer örneğini Merkez Bankası’nın son kararlarında gördük. Yeni sistemle birlikte Merkez Bankası başkanlarının görev ve sorumluklarına bir güncelleme eklendi. O da sayın Erdoğan’ı memnun etme. Bu artışların sorumlusu Merkez Bankası Başkanı değildir. Çöp öğütür gibi bürokrat öğüten bu sistemin son kullanma tarihi yaklaşan bir bürokratın fazlasından değildir. Erdoğan, eminim ki bu olaydan elini yıkayıp çıkmak için Merkez Bankası Başkanı’nı yakın zamanda harcayacak.

“Sorunumuz, bir sistem sorunu”

Son dönemdeki tartışmalara değinmek istiyorum. Katıldığım bir televizyon programında, ‘Ben başbakanlığa talibim’ dedim ve çarşı karıştı… Tam bir haftadır, televizyonlarda, tartışmalar var. Oysa söylediğim çok açık. İttifak olarak bir Cumhurbaşkanı adayı göstereceğiz ve bu aday da, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. Ama Cumhur İttifakı paydaşlarının aksine, biz, yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki aday göstereceğimiz kişi, dünyanın, en becerikli, en muteber insanı bile olsa, Türkiye, bu ucube sistemle yönetilemez. Çünkü sorunumuz sadece, Sayın Erdoğan’ın kötü bir Cumhurbaşkanı olması değil. Yetkilerini kötüye kullanması, sürekli olarak yanlış tercihler yapması da değil.

Sorunumuz, bir sistem sorunu. Sorunumuz, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının bir partiden yana taraf olması. Sorunumuz, millet ile devletin arasındaki bağların, koparılmış olması. Sorunumuz, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp, tüm yetkinin tek bir kişide toplanması. Nitekim, bu durumun sonuçlarını, ekonomiden eğitime, sağlıktan hukuka kadar, her alanda görüyoruz. İçine sokulduğumuz devlet krizini, her yeni olayda tekrar tekrar yaşıyoruz. Bu sistemin, milletimize yükten başka bir şey getirmediğine, ibretle şahit oluyoruz. Dava arkadaşlarım; İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde anti demokratik yönetim biçimleriyle, adaletli ve özgür bir toplum inşa edilememiştir. Çünkü, tek bir kişiye bağlı olan tüm düzenler, zamanla yozlaşmaya mahkûm olmuştur. Aksini iddia etmek, insanlığın, binlerce yıllık kültürel birikimini hiçe saymaktır.

“Güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk başbakanı olmaya talibim”

Demokrasi tarihi, her dönemecinde, gücün, tek bir kişide toplandığı değil, gücün dağıtıldığı sistemlerle ileriye gitmiştir. Kişiler yerine, kurumları güçlendirerek gelişmiştir. Kuvvetler ayrılığı ile gelişmiştir. İşte bu yüzden; İster 2023, ister daha önce yapılacak olan bir seçimde, Millet İttifakı’nın adayının, yani Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişinin, öncelikli görevi; Türkiye’yi hızla, bu çağdışı sistemden kurtarmak, ve kuvvetler ayrılığına dayalı bir demokrasiyi, hayata geçirmek olacaktır. Evet ben, bu ucube sistemdeki Cumhurbaşkanlığına talip değilim. Ama seçimlerden 1’inci parti olarak çıkmaya, ve bunu hep birlikte başardığımızda, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk Başbakanı olmaya talibim. Millet ile devlet arasındaki bağları yeniden kurmaya, Türkiye’yi güçlendirmeye, milletimizi zenginleştirmeye talibim. Avrupa’nın en yoksul milletini, hak ettiği zenginliğe kavuşturmaya, sermaye ve beyin göçünü, tersine çevirmeye talibim."