Girê Spi (Tel Rifat) Türkiye için neden bu kadar önemli?

Türkiye ve Rusya’nın Ankara’nın “terör örgütü” olarak gördüğü PKK ile bağlantılı YPG’nin bulunduğu Rojava'nın Girê Spi (Tel Rifat) şehrinde ilk bağımsız koordineli devriye faaliyetlerini gerçekleştirmesini Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emekli Amiral Soner ve ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, Sputnik’e değerlendirdi.

Girê Spi (Tel Rifat) Türkiye için neden bu kadar önemli?

Türkiye ve Rusya’nın Ankara’nın YPG’nin bulunduğu Rojava'nın Girê Spi (Tel Rifat) şehrinde ilk bağımsız koordineli devriye faaliyetlerini gerçekleştirmesini Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emekli Amiral Soner ve ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, Sputnik’e değerlendirdi.

Türkiye'nin, Moskova'yla bu ortak devriye adım ne anlama geliyor? Konuyu Sputnik'e değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emekli Amiral Soner Polat ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, Tel Rıfat bölgesine yönelik operasyon ihtimalinin Zeytin Dalı Harekatı döneminde de yoğun bir şekilde gündeme geldiğini hatırlatarak, atılan bu devriye adımının, İdlib ve Fırat'ın doğusu konusunda iki ülkenin ortak mücadele modeline evrilmesi durumunda büyük önem arz edeceğine işaret ediyor.

Girê Spi (Tel Rifat), Türkiye için neden bu kadar önemli

Girê Spi'nin (Tel Rifat) Türkiye açısından son derece önemli bir bölge olduğuna işaret eden Suriye uzmanı Oytun Orhan "Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı esnasında, Türkiye, bu harekatın Tel Rıfat'ı kapsayacak şekilde genişletilmesini istiyordu. Ancak Rusya'nın isteğiyle bu bölge operasyona dâhil edilmemişti. Şu an bölgede YPG unsurları, Rus askerleri, Suriye ve az sayıda da İran rejim unsuru bulunuyor. Bu bölgenin Türkiye açısından iki büyük önemi var. Birincisi, Özgür Suriye Ordusu ve Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde çok sayıda Tel Rıfatlı bulunuyor. Bu unsurlar, Tel Rıfat'a dönüş arzusu içindeler ve Türkiye'ye bunun için baskı uyguluyorlar. İkincisi de YPG'nin Tel Rıfat'taki varlığı sebebiyle Afrin bölgesine sızarak terör eylemleri gerçekleştirmesinin önüne geçmek. Zira, yakın zaman Tel Rıfat bölgesinden açılan ateşte bir Türk askeri de hayatını kaybetmişti. Bu saldırıların önüne geçmek ve Afrin'in güvenliğinin sağlanması için Tel Rıfat'taki YPG varlığının ortadan kaldırılması gerekiyor. Rusya ise bu bölgenin ÖSO'ya verilmesinin Halep'in güvenliğini tehlikeye atacağı görüşünde. Bu yüzden ara çözüm olarak, terör eylemlerinin önüne geçmek üzere ortak devriye kararı alındı. Bunu Türkiye ile Rusya'nın işbirliğinin sıkıntısız olarak devam ettiğinin göstergesi. İdlib konusunda ayrışan taraflar buna rağmen Suriye'de işbirliğini sürdürüyor" dedi.

Tel Rıfat örneği Suriye genelinde model olursa, Türk-Rus işbirliği belirleyici olur

Koordineli devriye faaliyetlerinin Fırat'ın doğusundaki olası bir Türk-Rus işbirliği modeli için örnek teşkil edebileceğine değinen Orhan "Bu tablo, özellikle Fırat'ın doğusu konusunda, Türkiye ile Rusya arasında nasıl bir işbirliği olabileceği konusunda işaretler sunuyor. Rusya, YPG'nin Şam kontrolü altında olmasını arzu etse de, bir yandan da Türkiye'nin güvenlik kaygılarını gidermek istiyor. Bu bakımdan, Tel Rıfat'taki model, Fırat'ın doğusu için de örnek oluşturabilir. Henüz yorum için erken ancak eğer Tel Rıfat'taki uygulama zemin oluşturup Fırat'ın doğusu başta olmak üzere Suriye'nin diğer bölgelerine kayarsa, o zaman Türk-Rus işbirliği Suriye'de çok belirleyici olacaktır. Bu da iki ülkenin Golan'daki gelişmeler dahil pek çok konuda birlikte hareket etmesinin önünü açabilir. Ancak net bir yorum için henüz erken. Gelişmeleri görmek gerekir" diye ekledi.

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emekli Amiral Soner Polat ise ‘Tel Rıfat'ın YPG'den temizlenecek en uygun alan' olduğuna işaret ederek "Tel Rıfat'ta önemli bir askeri üstünlük var ve İdlib'le mukayese ettiğimiz takdirde Tel Rıfat'ta çok güçlü bir terörist grubu da yok. Dolayısıyla bu sorun kolaylıkla çözülebilir. Yani Tel Rıfat'ın bir şekilde YPG/PYD'den temizlenmesi gerekiyor. Bu adım, henüz bunu sağlamak için yeterli olmasa da, bir başlangıç sayılabilir. Türkiye ve Rusya'nın uzlaşması demek, o zaman bu uzlaşma alanları hem İdlib'e hem Menbiç'e hem de Fırat'ın doğusuna yansıması anlamına gelebilir. Bu yönüyle önemli bir gelişme. Doğrudan sonuca dönük bir gelişme olmasa da; bu önemli bir gelişme. Bence Tel Rıfat kısa vadede PYD'den temizlenecek. Çünkü eğer bir kararlılığı olmasaydı büyük bir ihtimalle böyle bir adım atmazdı. Aynı zamanda bence Şam'da gerçekleşen Suriye, Irak ve İran Genelkurmay Başkanlarının toplantısı da önemli. Genelkurmay başkanlarının Şam'da yaptığı toplantı YPG ve PYD de dahil olmak üzere bütün teröristlerin belirlenmesi, bunlarla mücadele kararlılığının ortaya konulması, ve Rusya'nın da önceden bu durumdan haberdar edilmesi, Moskova'nın buna zımnen de olsa onay vermiş olması anlamına geliyor" diye konuştu.

Polat "Bence Tel Rıfat bence iyi bir başlangıç oldu. PYD'nin yok edilmesi, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması açısından önemli. Suriye'nin toprak bütünlüğü de, nereden bakarsanız bakın, Türkiye'nin yararınadır. Hele, Golan Tepeleri'yle ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nin sorumsuz karar aldığı bir dönemde böyle bir işbirliği, ortak harekat, strateji ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması daha da büyük bir önem arz etmektedir" dedi.

İdlib'e ortak operasyon tek çare

İdlib'e yönelik ortak bir askeri operasyonun "tek çare" olduğuna vurgu yapan Polat "Rusya, İdlib'deki sürecin Heyet Tahrir'uş Şam'ın (HTŞ) alanını genişletmesiyle sonuçlandığının farkında. Türkiye'nin ise olası bir operasyon sonucunda ülkeye doğru geniş bir göç akımına dönük endişeleri var. Bu konuda iki ülke arasında görüş farklılıkları seziliyor. Ancak bence bu kendi haline bırakıldığı takdirde bir çözüme kavuşacak gibi gözükmüyor. Bu yüzden bu soruna derhal çözüm bulunmalı. Bir asker olarak söylemek durumundayım, ortak bir askeri harekat zorunlu gözüküyor. Ancak bir askeri operasyon sonucunda terörist şapkasını önüne koyar, düşünür ve pazarlık imkanlarını denemeye başlar. Bu sorunun çözümü önemli çünkü sorun masada durduğu sürece, Avrasya ülkeleri enerjilerinin büyük bir bölümünü Fırat'ın doğusuna ve Menbiç'e teksif edemiyor. Bu sorun ciklet gibi uzarsa, Avrasya'nın birlik ve bütünlüğü de zarar görür" değerlendirmesinde bulundu.