HAK PAR yerel seçimlerde nasıl bir strateji izleyecek?

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) Genel Başkanı Düzgün Kaplan, yerel seçimlerde Kürtlerin kendi kendilerini yönetme ve yönetim modelini oluşturması için bir fırsat olduğunu belirtti.

HAK PAR yerel seçimlerde nasıl bir strateji izleyecek?
HAK PAR geçtiğimiz yıl ki genel seçimlerde tüm ittifaklar dışında Azadi Hareketi ve  Kürt Demokrat Partisi (KDP KURD), ile kurduğu ittifakını bu yıl güçlendirmeyi hedefliyor.
 
HAK PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan katıldığı Rûdaw TV bülteninde kendini 'Kürdistani' olarak tanımlayan partilere HAK PAR ile ittifak kurma çağırısında bulundu. 
 
Kaplan, başta Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) olmak üzere diğer partilere, önümüzdeki seçimlerin Kürdistani yerel yönetim modelini oluşturulması için bir fırsat olduğunun altını çizdi.
 
"Hiçbir ittifaka yakın değiliz, Kürt meselesine yakınız"
 
31 Mart tarihinde gerçekleşecek olan seçimler için mevcut ittifaklar dışında bir ittifak oluşturmadaki ısrarlarını sürdüreceklerini belirten Kaplan herhangi bir ittifaka yakın olmadıklarını belirterek şunları söyledi:
 
 “Biz hiçbir ittifaka yakın değiliz, Kürt meselesine yakınız.  2023'teki seçimlerindeki açıklamalarımızda da bunu belirtmiştik. Cumhur ve Millet İttifakı her ikisi de Türkiye’de bir iktidar savaşı yürütüyor. Türkiye'nin en büyük meselesi olan Kürt meselesinin çözümü için her iki ittifakında bir projesi bulunmuyor. Demokrasi ve insan haklarının gelişimi konusunda da herhangi bir çözümleri yok.Biz bu her iki ittifakın dışında kendimizi görüyoruz.
 
"Eksik olan sadece bir Kürt ittifakıdır"
 
Bütün bu ittifakların içerisinde eksik olan sadece bir Kürt ittifakıdır. Cumhur, Millet ve DEM Partinin de içerisinde olduğu sol ittifakların,  bütün bunların dışında bir oluşum olması gerekiyor. Bu ittifakların hiçbiri Türkiye'nin genel sorunlar açısından herhangi bir çözüm önermemektedir. Bize göre Kürdistani ittifak oluşturulmasında büyük bir eksiklik ve boşluk söz konusu. Biz seçime giren 36 siyesi partiden bir tanesi olarak bize göre Kürt meselesinin çözümünde ısrarlı ve çözüm önerisi olan tek parti HAK PAR’dır. Kürdistan'ın siyasi partileri içerisinde HAK PAR’ın seçime girmeye hakkı var. Benim Kürt halkıne ve Kürt siyasi partilerine çağrımdır. Bu hak aynı zamanda onların taleplerini de dile getirilmesinin bir hakkındır. Gelin hep birlikte bu hakkı Kürtlerin alternatifsiz kalmaması, yeni bir model oluşturulması için kullanalım.”
 
Düzgün Kaplan, HAK PAR’ın Türkiye ile Kürt illerinin tümünde seçime katılacaklarını belirterek seçim ittifakı için Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) öneri götürdüklerini ancak henüz bir yanıt alamadıklarını kaydetti.
 
"Kürdistani belediye modelini oluşturabiliriz"
 
Yerel seçimlerde büyük illerde iddialı olmadıklarını ancak ilçe ve beldelerde Kürdistani partilerin belediye kazanmasının bir model oluşturulması açısından önemli olduğunu belirten Kaplan şunları söyledi:
 
“Yeni bir belediyecilik modelini Kürdistan'da oluşturabileceğimize inanıyoruz. Mesela İslamilerin, sosyal demokratların kendine göre bir modeli var. Hatta komünistlerin de bir modeli var Dersim’de olduğu gibi. Neden biz Kürdistani partiler kendi belediyecilik modelimizi oluşturmayalım? Bu konuda diğer partilere bizimle ittifak kurmaları için çağrılarımızı sürdürüyoruz.
 
Türkiye'deki mevcut başkanlık sisteminden dolayı parlamentonun eskisi kadar bir önemi kalmadı. Başkanın kendisi meclisi fetih etme yetkisine sahip. Ancak belediyeler öyle değil. Eğer Kürtlerin milli çizgisinde ısrarlı partiler akılane bir siyaset yürütürse büyük bir fırsat söz konusu.
 
Kürtler kendi şehirlerini kendileri yönetebilirler. Siyasi anlamda kültürel anlamda kendi kendilerini yönetecek bir model oluşturabilirler. Örneğin diyelim ki,  Kürtlerin elinde bir şehir, ilçe ya da  belde olursa kanunda seçmeli ders var. Herhangi bir okulda çocuklar ben seçmeli derste Kürtçe istiyorum talebinde bulunursa o okul hem Kürtçe dersi için öğretmen ve  sınıf oluşturmak mecburiyetindedir. Diyelim ki bir şehir Kürtlerin yönetiminde olursa belediye başkanı veya meclis derse ki Kürtçe eğitim seçen çocukların bulunduğu okulun masrafını biz üstleniyoruz. Bu siyasi ve kültürel yanı. Diğer yanı ile ekonomik anlamda. Kürdistan bir tarım bölgesi. Ancak çiftçiler ekonomik anlamda çok zor durumda. Köylüsünden çiftçisine tarım işçilerine kadar çok zor günler geçiriyorlar. Devlet her yıl buğday alım fiyatlarını belirliyor.Geçtiğimiz yıl bir ton buğdayın fiyatı 8.000 TL idi. Kürdistan'da simsarlar var. Çiftçiler Kürdistan'da buğdaylarını onlara satmak durumunda kalıyor ve borçlanıyor. Gübre konusunda mazot konusunda paraya ihtiyaçları var. Bu nedenle bu simsarlara piyasadaki değerinin çok altında beş bin TL'ye buğdayı satmak durumunda kalıyorlar. Eğer bir belediyeye Kürt bir yurtseverin elinde olursa çiftçinin buğdayını piyasanın üzerindeki bir değerde satın alarak fiyat çiftçiye destek olabilir.”
 
"Bu seçim Kürtler için iyi bir fırsat"
 
HAK PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan Kürdistani partilere ittifak çağrısını yineleyerek şunları dile getirdi:
 
“Siyaset sürprizlerle doludur, öngörülemez. Mevcut ittifaklar dışında kendisini Kürdistani olarak tanımlayan partiler güçlü bir ittifak kurması için iyi bir fırsat var. Ben büyük şehirleri alacağız iddiasında değilim ancak bazı ilçeler bir iki ilçe veya beldeyi kazanarak bahsettiğimiz modeli de uygularsak iktidar içinde bir yol açılmış olur. Kürdistan siyasetinin de buna ihtiyacı var. Yani Türkiye'de genel anlamda siyaset değişmeli, Kürdistan'da da siyasetin değişmesine ihtiyaç var. 40-45 yıldır Kürtler için bu iktidar ne yaptı?Şehirlerdeki belediyeler Kürtler için ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Barışçıl, demokratik ve akılcı bir siyasete ihtiyaç var. Kürtler için kürdistani partiler olarak kendini tanımlayan partiler bu seçimde bu fırsatı değerlendirmeli. Bir kez daha çağrımı yineliyorum. HAK PAR’a katılın demiyoruz. Ancak HAK PAR seçime girme hakkını alan bir parti. Bu hakkı birlikte kullanalım. Aday çıkarmadan slogan belirlemeye proje geliştirmeye kadar gelin hep birlikte yapalım. Partilere bu konudaki çağrımız hala geçerli."