Hulusi Akar’dan S-400 ve SADAT açıklaması

Akar, F-16 tedariki ve mevcut F-16 savaş uçaklarının modernize edilmesine yönelik resmi talebin ABD’ye iletildiğini belirterek "ABD yönetiminin konuya olumlu yaklaşacağını düşünüyoruz" dedi. SADAT ile ilgili iddialar hakkında da konuşan Akar, MSB’nin şirketle ilgisinin bulunmadığını aktardı

Hulusi Akar’dan S-400 ve SADAT açıklaması

Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Genel Kurulu'nda, Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) 2022 yılı bütçesine ilişkin bir konuşma yaptı.

Konuşmasında Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş (SADAT), S-400’lerin alımı, F-16’ların tedariki ve kimyasal silah kullanılması iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akar, ASELSAN’ın da satışının söz konusu olmadığını savundu.

“SADAT ile hiçbir ilgimiz yok”

Akar, konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) personel alımlarında mülakatları SADAT'ın yaptığı iddiasına yanıt verdi.

Personel ve askeri öğrenci alımlarının İŞKUR, ÖSYM ve ilgili kamu kurumları ile koordineli olarak anayasaya uygun olarak şeffaf bir şekilde gerçekleştirildiğini savunan Akar, “Bakanlığımızın SADAT adlı şirket ile hukuki, ticari, mali ve kurumsal yapı olarak hiçbir ilgisi yoktur, olmamıştır" dedi.

Savunma sanayisi ve modernizasyon konularına da değinen Akar, "Tarihte, parasını ödediğimiz halde ülkemize teslim edilmeyen gemiler de benzer şekilde Kıbrıs Barış Harekatı sürecinde maruz kaldığımız ambargo da hala hafızalarımızdadır" dedi.

Tank Paleti Fabrikası’nın devredilmesi

İşletme hakkı 25 yıllığına devredilen Tank Paleti Fabrikası'na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akar, şunları söyledi:

"Fabrikanın veya arsasının satışı asla söz konusu değildir. Fikri ve sınai mülkiyet hakları dahil olmak üzere fabrikaya ait tüm varlıklar devlet mülkiyetindedir. Fabrikanın idamesine ve üretime yönelik tüm faaliyetler, Milli Savunma Bakanlığı denetiminde ve kontrolünde icra edilmektedir. İşletme hakkı devri sürecinde, fabrika personeli mağdur edilmemiş ve talepleri doğrultusunda Bakanlığımız şirketi ASFAT bünyesine alınmışlardır. Yapılan işlemlerin tamamı, Anayasa ve kanunlara uygun olarak gerçekleştirilmiş, işletme devri hakkında Danıştay’a açılan dört dava reddedilerek yapılan işlemlerin yasalara uygunluğu teyit edilmiştir. Fabrikada önceden olduğu gibi imalat, bakım, onarım ve yenileştirme işlemlerine aynen devam edilmektedir. Bu dönemde fabrikada, 6 adet Fırtına Obüsü ve bir adet Altay Tankı Prototipi, BMC Savunma AŞ tarafından üretilmiştir. Altay tankı güç grubu tedariki için yapılan ihracat lisansı başvurularından maalesef sonuç alınamamıştır. Savunma Sanayii Başkanlığı koordinesinde diğer ülkelerden güç grubu tedariki çalışmaları ile yerli güç grubunun üretilmesine yönelik faaliyetler devam etmektedir."

“S-400 bir tercih değil, zorunluluk"

Konuşmasında Rusya’dan alınan S-400 savunma sistemlerine de değinen ve S-400’leri almak zorunda olduklarını belirten Akar, şunları kaydetti:

"Ancak bazı müttefik ülkeler talep ettiğimiz silah sistemlerini, çeşitli bahanelerle ülkemize satmaktan imtina etmektedirler. Bilindiği üzere, ülkemizin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacını karşılamak üzere yaptığımız birçok girişime rağmen NATO üyesi ülkelerden bu sistemlerin tedariki mümkün olmamıştır. Bu nedenle S-400 sistemi bir tercih olarak değil, bir zorunluluk olarak alınmıştır. İhtiyaç duyulması halinde, bu sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıklarımız planlandığı şekilde devam etmektedir. F-35 projesine gelince, tüm sorumluluklarımızı yerine getirmemize rağmen, S-400 alımları bahane edilerek F-35 tedarikimiz engellenmiştir.

Türk ve ABD heyetleri 27 Ekim 2021 tarihinde Ankara’da bir araya gelmiş, F-35 harcamalarımızın geri ödenmesine yönelik görüş ve taleplerimiz ABD’ye iletilmiş, konu ile ilgili müzakerelerde bulunmak üzere 2022 yılı başında ABD’de bir araya gelinmek üzere mutabık kalınmıştır. Bunun yanı sıra F-16 tedariki ve mevcut F-16 savaş uçaklarımızın modernize edilmesi için resmi talebimiz, Yabancı Askeri Satışlar çerçevesinde ABD’ye iletilmiştir. ABD yönetiminin konuya olumlu yaklaşacağını düşünüyoruz. Süreci ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. ABD’nin tavrının olumsuz olması durumunda Türkiye, içinde bulunduğu tehdit ortamında, güvenliğini sağlayabilmek için zorunlu ve tabii olarak başka seçenekleri değerlendirmek durumunda kalacaktır."

Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesi kabul edildikten sonra, Akar konuya ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

“ASELSAN’ın satılacağı gerçek dışı”

ASELSAN'ın yabancı yatırımcıya satılacağı yönündeki iddialara ilişkin, "ASELSAN kamuoyuna açıklama yaptı. Vatandaş bağışlarıyla kurulan bir kuruluş. Çoğunluk hissesi Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ait, dolayısıyla yurt dışına satılması gerçek dışıdır. ASELSAN, bu iddialara karşı hukuki yollara başvuracağını açıklamıştır" dedi.

“Kimyasal silahların takibi çok kolay”

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kimyasal silah kullandığı iddialarıyla ilgili olarak gelen soru üzerine TSK envanterinde kimyasal silah bulunmadığını bildiren Akar, "Ne alındı, ne saklı, ne gizli, ne imal; böyle bir şey söz konusu değil, hiçbir şekilde de kullanılması söz konusu değil. Bu tür silahların takibi çok kolaydır. Uluslararası Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü gerekli araştırmaları yapıyor ve biz buna her zaman destek sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.