Irak, ABD ve İran arasında savaş alanı haline gelebilir

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, yabancı askerlerin varlığı hususunda kendisine yöneltilen eleştirilere “Irak’taki yabancı askerlerin yüzde 25’inin geri çekildiği” açıklamasıyla yanıt verse de, Uluslararası Kriz Grubu, Irak’ın önümüzdeki dönemde İran ve ABD arasında “savaş alanı” haline gelmesine karşı uyardı.

Irak, ABD ve İran arasında savaş alanı haline gelebilir

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, yabancı askerlerin varlığı hususunda kendisine yöneltilen eleştirilere “Irak’taki yabancı askerlerin yüzde 25’inin geri çekildiği” açıklamasıyla yanıt verse de, Uluslararası Kriz Grubu, Irak’ın önümüzdeki dönemde İran ve ABD arasında “savaş alanı” haline gelmesine karşı uyardı.

Merkezi Brüksel'de bulunan Uluslararası Kriz Grubu, Irak’taki yabancı askerlerin varlığına dikkat çektiği yeni raporunda ABD-İran sürtüşmesinin Irak topraklarına sıçraması ihtimaline dikkat çekiyor.

Gerginliğin yükünü Irak çekebilir

Grup, geniş kapsamlı olması amacıyla aralarında İran’ın da bulunduğu dünyanın birçok ülkesindeki yetkilinin görüşüne başvurarak hazırladığı raporda, Washington’un nükleer anlaşmadan çekilmesi sonrası durumu ele alıyor. Raporda, ABD ve İran arasındaki gerginliğin tırmanması halinde en fazla yükü Irak’ın omuzlaması gerekebileceğine dikkat çekiliyor.

Temmuz 2015'te, Çin, Almanya, Fransa, Rusya, İngiltere ve ABD'den oluşan ve P5+1 olarak adlandırılan ülkeler, İran ile uranyum zenginleştirmeyi azaltması karşılığında bazı ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngören nükleer anlaşma imzalamıştı. ABD Başkanı Donald Trump Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan çekildiklerini açıklamış ve Tahran’a yönelik iki aşamalı yaptırım paketini yürürlüğe koymuştu. Buna karşın anlaşmanın diğer tarafları olan Avrupa ülkeleri halen anlaşmayı destekliyor.

İran, ABD seçimlerini bekleyecek

Uluslararası Kriz Grubu’nun değerlendirmesine göre, anlaşmaya bağlı kaldığı için ahlaki bir tutum sergilediğini ve Trump’ın gelecek yılki seçimlerde alacağı sonucu görene kadar dayanabileceğini düşünen İran’ın, anlaşmada kalmaya devam edeceği ifade ediliyor. Ancak rapora göre, petrol gelirlerinde düşüş yaşaması halinde Tahran’ın her an hesaplarını değiştirebileceği belirtiliyor. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda enflasyon rakamlarının rekor seviyelere ulaşacağı ve bu durumun ülke genelinde yeni protestoların da fitilini ateşleyeceği yorumunda bulunuluyor.

İran intikam almak için milislerini kullanabilir

Raporda yer alan değerlendirmeye göre, İran’ın ABD’den intikam almak istemesi halinde Tahran’ın önündeki en öncelikli tercih Ortadoğu’da kendisine bağlı milis grupları harekete geçirmek olacak. Ancak bu tercih, Avrupa’dan güçlü bir tepki alması ihtimaline karşı belirsiz bir seçim olacaktır.

İran’da üst düzey bir ulusal güvenlik yetkilisinin açıklamalarına yer verilen raporda, Tahran’ın intikam seçeneği için kullanabileceği en muhtemel alan olarak Irak gösteriliyor. Yetkili, buna gerekçe olarak da çoğunluğu Şiilerden oluşan milis güçler ve Tahran arasındaki yakın ilişkilere işaret ediyor.

Raporun aktardığına göre İranlı yetkili, “Irak, tecrübe sahibi olduğumuz bir yer. Burada doğrudan bir yanıtla karşılaşmadan ABD’yi vurma ve inkar etme imkanı var” dedi.

İran’ın Suriye ve Lübnan’da da büyük oranda nüfuz sahibi olduğunu belirten yetkili, ancak bu ülkelerdeki durumun oldukça kırılgan olduğunu sözlerine ekliyor.

İranlı yetkili, Tahran’ın Afganistan’da sınırlı bir hareket alanına sahip olduğunu ve Yemen’deki ayrılıkçı Husi milislere verdiği destekle ABD’den ziyade bölgesel rakibi Suudi Arabistan’a zarar verdiğini söylüyor.

Amerikan Wall Street Journal gazetesinin eski ve görevdeki yetkililere dayandırdığı haberinde, eylül ayında ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğine yönelik saldırı sonrasında Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un idaresindeki Ulusal Güvenlik Konseyi'nin İran'ı vurma konusunu masaya yatırdığı, Pentagon'dan da bu konuda askeri seçenek talebinde bulunduğu öne sürüldü.

Geri çekilme belli takvime bağlanmalı

Irak’taki İran destekli Şii milis gruplar, Trump’ın Irak’ı ziyareti sonrasında yabancı askerlerin ülkedeki varlığıyla ilgili tepkilerini dile getirmişti. Şii gruplar, Abdulmehdi hükümetine yaptığı çağrıda, ABD ve İran arasındaki gerginliğin giderek şiddetlendiği bir dönemde Irak’taki yabancı askerlerin çekilmesinin belirli bir takvime bağlanmasını istemişti.

Yabancı askerlerin yüzde 25 Irak’tan çekildi

Yabancı askerlerin varlığıyla ilgili tartışmaların artması üzerine açıklama yapma ihtiyacı hisseden Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, çoğunluğu ABD’li askerlerden oluşan yabancı kuvvetlerin yüzde 25’inin 2018’de geri çekildiğini açıkladı.

Abdulmehdi Salı günü düzenlediği basın toplantısında, “2018 yılının Ocak ayında, Irak’ta 11 bin yabacı asker bulunuyordu. Bunlardan yüzde 70’i ABD’ askeriydi. Aralık ayında toplam sayı 8 bine düştü. Bu sayının 6 bini ABD’li askerler oluşturuyor” açıklamasında bulunmuştu.

IŞİD zaman zaman saldırılar yapmaya devam ediyor

2017 yılında Irak, 3 yıl boyunca ülkedeki birçok kenti kontrol altında tutan IŞİD’a karşı zafer ilan etmişti. Radikal örgütler halen belli aralıklarla saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgalini takip eden süreçte ABD birliklerinin sayısı, 170 bine ulaşmıştı. Birlikler eski ABD Başkanı Barack Obama'nın kararıyla 2011 yılının sonunda çekilmişti. Ancak 2014 yılında IŞİD ile mücadele eden Uluslararası Koalisyon ile birlikte yeniden ülkeye dönmüştü.

ABD Başkanı Donald Trump, Aralık sonunda Irak’a düzenlediği sürpriz ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, ABD birliklerini Irak’tan ‘geri çekmek’ gibi bir niyeti olmadığını, bilakis bu ülkeyi ‘Suriye'ye müdahale etmeleri gerekirse’ üs olarak kullanabileceklerini söylemişti.