Nagehan Alçı: Trabzon'daki ırkçı saldırı sıradan faşizm örneğidir!

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Kuzey Iraklı kafilede yer alan bir kişinin Trabzon Uzungöl'de IKBY bayrağı ile fotoğraf çektirmek istemesi ile başlayan olayları değerlendirdi. Alçı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisini aradığını ve önemli bilgiler verdiğini kaydetti. Alçı, "Ancak şimdilik yazmayacağıma söz verdim" ifadesini kullandı.

Nagehan Alçı: Trabzon'daki ırkçı saldırı sıradan faşizm örneğidir!

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Kuzey Iraklı kafilede yer alan bir kişinin Trabzon Uzungöl'de IKBY bayrağı ile fotoğraf çektirmek istemesi ile başlayan olayları değerlendirdi. Alçı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisini aradığını ve önemli bilgiler verdiğini kaydetti. Alçı, "Ancak şimdilik yazmayacağıma söz verdim" ifadesini kullandı.

Alçı, "Trabzon'da faşist saldırıya uğrayan o turistler anlatıyor" başlığıyla yayımlanan yazısında, turistik amaçlı Uzungöl'e gelen Kuzey Iraklı kafilenin içerisinde bulunan bir kişinin göl kenarında açarak fotoğraf çektirmek istediği atkının PKK bayrağı sanılmasının ardından başlayan olayları dair bir yazı kaleme aldı. 

Bu çirkin hadisenin mağduru olmuş bu insanlara misafirperlik gösterilmesi, onların gönlünün alınmasının şart olduğu çağrısında bulunan Alçı şunları kaydetti:

Pazartesi günkü yazıma tam da tahmin ettiğim gibi sayısız tepki geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aradı ve önemli bilgiler verdi. Ancak şimdilik yazmayacağıma söz verdim. O bilgileri sizinle Bakan’la yakında yapacağımız televizyon programında paylaşacağım.

Öte yandan sizlerden ve  uluslararası medyadan çok fazla sayıda email ve telefon aldım. Hem çok farklı coğrafyalardan Kürt okurlar, hem de yapılan faşist linç girişiminden rahatsız olan birçok demokrat okur bana destek mesajları gönderdi.

Bir de beni şaşırtmayan, bu utanç verici saldırının arkasında duran ırkçı çevreler var ki, onlar da tam beklediğim gibi hala saldırganları ve sonrasında polis sorgusu sırasında ilk etapta yaşanan utanç verici hadiseleri savunmaya devam ediyorlar

Sıradan faşizm örneği

Bu faşist zihniyete karşı sonuna kadar demokrasi mücadelemi sürdüreceğim… Kürdistan Irak’ta bir bölgenin resmi ismi. Bu bölgenin dünyanın  tanıdığı  bir cumhurbaşkanı da var, bayrağı da. Üstelik Erdoğan Türkiye’sinde ülkemizden giden işgücü ve yatırımcılarla kalkınmış ve şu anda da çok iyi ilişkilerimizin olduğu bir yer.

Maalesef hem buna gözlerini kapamaya hem de Kürt kimliğini kriminalize etmeye çalışan bir kafa var Trabzon’daki saldırının arkasında…

Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni çok utandıran bu olayın iki farklı ve çok problemli boyutu olduğunu düşünüyorum. Birincisi sıradan faşizm boyutu…

Resmi adı Irak Kürdistan Özerk Yönetimi olan bölgeden ülkemize gezmeye gelmiş Kürt turistlere açıkça kendi resmi bayraklarını açtıkları için saldırıldı. O bayrağın üzerindeki Kürdistan kelimesine yasak muamelesi yapıldı. Bu insanlar etnik kimlikleri nedeniyle terörist gibi lanse edilmeye çalışıldılar. Oradaki  yığınlar bir provokatörün gazı ile harekete geçebildi, turistler yuhalandılar, canlarını zor kurtardılar.

Bu atmosfer tam anlamıyla bir sıradan faşizm örneğidir. Bu topraklarda bir yanlış kibritin nelere yol açabileceğini göstermesi bakımından ve toplumda kaynamaya hazır böyle bir damar olduğunu gözler önüne sermesi açısından çok çarpıcı…

Duhok’tan gelen o 60 kişi

Peki kimdi bu saldırıya uğrayanlar? Başlarına gelen hadise karşısında ne hissettiler? Sonrasında neler yaşadılar? Bu soruların peşine düştüm ve hem o grubu Türkiye’ye getiren tur şirketinin sahibi Husni Doski’ye hem de gözaltına alınanlar arasında olan Dilan Salah’a ulaştım. İkisi de sorularımı Duhok’tan yanıtladılar…

Olayı bizzat yaşayan, gözaltına alınıp Kayseri’ye götürülen bu iki isimden aldığım bilgiler şöyle:

Çoğu kadın ve çocuk

Linç girişiminin olduğu günden 2 gün önce bir tur şirketinin organizasyonu ile Türkiye’ye gelmişler. 5 günlük bir seyahatmiş. Grup 60 kişi, 40’I kadın, 5’I çocuk. Yani kadın ve çocuk ağırlıklı, şen şakrak bir ekip. Tümü Duhok’lu. Bir çoğu daha önce de defalarca Türkiye’ye gelmiş, akrabaları, dostları var…Hatta turun sahibi Husni Doski’nin Türkiye’de ikameti bile var.

Seyahatlerinin ikinci gününde Uzungöl’e gitmişler ve gerisini zaten görüntülerden izledik. Ancak Hüsni Bey görüntülerdeki provokatörün saldırdığı o anı şöyle anlatıyor: ‘Yaşlı ama çok saygısız bir adamdı. Bir anda bağırmaya, bize çirkin ifadeler kullanmaya başladı. Ben özür bile diledim ama dinlemedi. Çok kültürsüzdü.’

O provokatörün bağırması ve saldırı girişiminden sonra çevre de hareketlenmiş ve grup kendini bir anda bir öfke bulutunun içinde bulmuş. Husni Doski’nin anlatımına göre dövüldükten sonra polis müdahalesi ulaşmış ancak müdahale olmasa öldürülebileceklerini söyledi Dosni.

Trabzon karakolunda 26 saat

Sonrasında grubu araçlara bindirerek  Trabzon Emniyetine götürmüşler. Tam 26 saat karakolda tutulmuşlar. Esas problem o karakolda yaşananlar. Düşünün, turist olarak geldiğiniz ülkede bir saldırı ile burun buruna geliyorsunuz, şiddete uğruyorsunuz, bir de üzerine karakola atılıp 26 saat sorgulanıyor, bir takım polislerin hakaret ve suçlayıcı ifadelerine maruz  kalıyorsunuz.

Daha sonra çok şükür Ankara’dan müdahale edilmiş. Dilan Hanım ve Husni Bey’in söylediğine göre kötü muamele için özür dilenmiş. Çaykara Belediye Başkanı bizzat özür dilemiş. Kayseri’ye nakledilmişler.