Neçirvan Barzani'den Raperin mesajı: Kürt halkının Kürdistanlıların birliğinin zaferiydi

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi halkının 5 Mart 1991’de Saddam Hüseyin rejimine karşı başlattığı büyük Raperin'in (ayaklanma) 31’inci yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Neçirvan Barzani'den Raperin mesajı: Kürt halkının Kürdistanlıların birliğinin zaferiydi

Başkan Barzani mesajında, "Raperin, Kürdistan'ın özyönetim ve kurumlaşmasına açılan bir kapıydı” dedi.

Neçirvan Barzani, Kürt halkının bu onurlu günde çok sayıda şehit verdiğine dikkati çekerek, “Şehitlerin gururlu ailelerini ve cesur Peşmergeleri, tüm Kürdistanlıları 1991 Mart Raperin'inin 31. Yıldönümü anısına en içten dileklerimle kutluyorum" dedi.

“Raperin, Kürdistan halkının daha iyi ve daha özgür bir yaşam ve geleceğe yönelik arzusunun, inancının ve güçlü iradesinin yansımasıydı” diyen Neçirvan Barzani şöyle devam etti:

“Bu zafer Peşmerge'nin, direnişçi Kürt halkının, siyasi partilerin ve tüm Kürdistanlıların birliğinin zaferiydi. Raperin'in getirdiği özgürlük ve kazanımların ve anayasal hakların korunması, tüm Kürdistanlıların ortak görevi ve sorumluluğudur ve şehitlerin ruhlarına sadakatin gereğidir. Bu hatıranın kardeşlik, dayanışma, birlik ve bütünleşmenin derinleşmesi, karşılıklı kabulün daha da güçlendirilmesi için bir kaynak olacağını umuyorum. Raperin'in hedeflerine olan bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz.”

Kürtçe’de “ayaklanma” anlamına gelen Raperin, sonuçları ve doğurduğu gelişmeler nedeniyle Kürdistan tarihinde çok önemli bir yer edindi.

Raperin’in kronolojisi

Güney Kürdistan halkı 29 yıl önce, 5 Mart 1991’de Süleymaniye’ye bağlı Raniye ilçesinde Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimine karşı büyük bir Raperin başlattı.

Raperin’in ilk günü Ranye ilçesi ve Çwarkurna, Bıtwen Ovası, Haciawa ve Serkepkan bölgeleri kurtarıldı.

Ertesi gün (6 Mart), Süleymaniye’ye bağlı Bazyan ve Pışder Ovası bölgeleri Saddam’ın askerlerinden temizlendi.

7 Mart günü Süleymaniye halkı ayaklanarak, sabaha karşı Emniyet Müdürlüğü ve Selam Karakolu’nu ele geçirdi.

Raperin, üçüncü gününde, Çemçemal, Halepçe, Arbat, Zerayan ve Piramagrun’a sıçradı.

Aynı gün içinde Süleymaniye – Kerkük anayolu peşmergelerin kontrolüne geçti.

9 Mart’ta Koye (Köysancak) Şeklawa ve Basımra ilçelerinde halk ayaklandı.

Erbil’e bağlı Soran ilçesi, Haci Omeran, Mergesor, Çoman, Spılk, Helifan, Herir, Batas, Mesif, Taktak, Ağcalar ve Karahencir halkı da rejime karşı bayrak kaldırdı.

11 Mart günü Erbil halkı ayaklandı ve aynı gün içinde Kesnezan, Bınaslawa, Daratu, Kuştepe, Şawes, Birzin, Malaomer, Cedide, Topzawa, Kewrgosk, Bahırke ve Berhuştır bölgelerinden rejim güçleri çıkartıldı.

Hanekin ve Celavla ilçelerinin yanısıra Musul’a bağlı Mahmur ve Duhok’a bağlı Akre, Bıcil, Surçi bölgeleri, Berderaş, Cinarte, Zırebar ve Şeyhan bölgeleri kurtarıldı.

13 Mart’ta Zaho, Slevan, ayaklanırken, Kerkük’e bağlı Perde nahiyesi, Germiyan’da ise Kelar ve Cebara bölgeleri rejimden alındı.

Duhok halkı 14 Mart ayaklanarak, Zaweta, Sersing, Deraluk, Şiladze, Amediye ve Bamerne bölgelerinde kontrolü sağladı.

15 Mart’ta Sımel halkı, 16 Mart’ta Serbaşah, Karaçuh ve Mahmur, 18 Mart’ta Perde ve etrafı, 19 Mart’ta Kerkük bölgesi Baas’tan arındırıldı.

Kerkük halkı 20 Mart’ta ayaklanarak kent merkezinden Saddam rejimini attı.

21 Mart’ta Kerkük’te Newroz ateşi yanarken, kentteki Halid karargahında çatışmalar devam ediyordu.

Ordunun saldırısı,  göç ve BMGK kararı

27 Mart 1991’de Irak Ordusu büyük bir saldırıya başladı, çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden sivilleri birkez daha katletti. Aynı gün Kerkük, ayın 31’inde ise Erbil işgal edildi.

Ardından Güney Kürdistan halkının büyük göçü başladı ve yüz binlerce kişi Rojhılat ve Türkiye sınırlarını geçti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Fransa ve Belçika’nın talebi üzerine 5 Nisan 1991 tarihinde Güney Kürdistan’da oluşturulacak güvenli bölge ile Kürtlerin Irak ordusunun saldırılarından korunması, insani yardımların ulaştırılması ve göç edenlerin eski yerlerine dönmelerinin sağlanmasına karar verdi.

688 sayılı BMGK kararı ile Baas rejimi güçlerinin 36’ıncı paralel’in kuzeyine geçişleri yasaklanarak, bu bölgede uçuşa yasak bir alan oluşturuldu. Bu karar ile BM, 1925 yılında Milletler Cemiyeti’nin Musul meselesi ile aldığı karardan sonra ilk kez Kürtleri tanıma ve korumaya dönük bir kararı oldu.

Oluşturulan uçuşa yasak bölge ile bir nevi Kürdistan Bölgesi facto olarak özerk bir bölge oldu.

Raperin Kürdistan’daki siyasi cephede de birliğe yol açtı. 1991 yılının Aralık ayında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) öncülüğündeki Kürdistan Cephesi, Kürdistan Bölgesinde bir parlamento seçimi yapılmasına karar verdi.

7 Temmuz 1992’de bakanlar kurulunun oluşturulmasının ardından Kürdistan Parlamentosu 4 Ekim 1992’de Kürdistan’ı Irak’ın içinde federal bir yönetim olarak ilan etti.

Bu federal yönetim 2003 yılında ABD’nin Irak’ta Saddam rejimini devirmesine kadar uzanan yaklaşık 10 yıl boyunca Saddam’ın ekonomik ve siyasi baskılarına direnerek işleyişini devam ettirdi. /Rudaw