Öcalan’ın avukatları: İddiaları ciddiye alıyoruz

PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili sosyal medyada paylaşılan iddialara ilişkin açıklama yapan Asrın Hukuk Bürosu, 'Endişelerin giderilmesi için İmralı ile en erken iletişim kanalları kurulmalı' dedi. Mehmet Öcalan "Endişeliyiz" dedi ve devletin kendilerini bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

Öcalan’ın avukatları: İddiaları ciddiye alıyoruz
 Asrın Hukuk Bürosu, PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili sosyal medya hesaplarından paylaşılan iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı. “İmralı Cezaevi’nde bulunan müvekkillerimiz Sn. Abdullah Öcalan, Sn. Ömer Hayri Konar, Sn. Hamili Yıldırım ve Sn. Veysi Aktaş ile herhangi bir şekilde iletişim kuramamaktayız" denilen açıklamada İmralı Cezaevi’ndeki son avukat görüşmesinin sadece Öcalan ile sınırlı olmak üzere 7 Ağustos 2019 tarihinde gerçekleştiği belirtilerek, "Müvekkillerimizin dış dünya ile son iletişimi 27 Nisan 2020 tarihinde pandemi vesilesi ile ilk defa tanınmış olan telefon hakkı kapsamında olmuştur” denildi. 
 
'İDDİALARI CİDDİYETLE İNCELİYORUZ'
 
27 Nisan’dan bu yana Öcalan’dan bir haber alınmadığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:  “Sayın Öcalan’ın yaşamı hakkında 14.03.2021 tarihinde bir takım anonim sosyal medya hesaplarında iddialar ortaya atıldı. Uzun süredir görüştürülmediğimiz İmralı’daki müvekkillerimiz hakkında ortaya sürülen her iddiayı ciddiyetle inceliyor ve gerekli girişimleri yapıyoruz. Dönem dönem ortaya atılan bu iddiaların hangi kaynaktan beslendiği ya da yayıldığını bilmiyoruz ancak bizim için önemli olan bu iddiaların periyodik olarak Sn. Öcalan hakkında dile getiriliyor olmasıdır. Kuşkusuz bu durumun en önemli nedeni İmralı’ya uygulanan ağır tecrit ve tüm bilgi-gözlem olanaklarımızın kesilmiş olmasıdır. İmralı Cezaevi’nin standart bir cezaevi olarak aile ve avukatları tarafından düzenli olarak görülebilen, sağlık ve yaşam koşulları hakkında bilgi alınabilen bir cezaevi olmaması bu iddialar konusunda ciddi ve giderilmesi gerekli endişelere yol açmaktadır. Endişelerin giderilme yolu da İmralı ile en erken iletişim kanallarının kurulmasından geçmektedir.” 
 
İmralı’da tecrit halinin son bularak, sağlık ve yaşam koşullarına dair kaygıları giderecek iletişim kanallarının oluşturulması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Bir kez daha siyasi ve idari yetkilileri tek bir cezaevi ve tek bir mahpus grubuna dönük bu ayrımcı ve şedit tecrit pratiğinden vazgeçerek sorumlu davranmaya, İmralı Cezaevinin denetlenebilir hale getirilmesine, yasal ziyaret ve iletişim haklarını ayrımsız uygulamaya ısrarla davet ediyoruz” denildi.