Selahattin Demirtaş: Erdoğan'ın tek çıkış yolu erken seçim

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yapısal ve giderek derinleşen bir kriz hali yaşandığını, iktidar açısından tek çıkış yolunun erken seçim olduğunu söyledi.

Selahattin Demirtaş: Erdoğan'ın tek çıkış yolu erken seçim

Arınç’ın "Serbest kalabilir" çıkışıyla gündemin ilk sıralarına yerleşen Selahattin Demirtaş, DW Türkçe’den Bülent Mumay’ın sorularını yanıtladı. 

Sayın Demirtaş, dört yılı aşkın bir süredir cezaevindesiniz. Serbest kalmak gibi bir umudunuz var mı?

Bu, tümüyle siyasi koşullara ve gelişmelere bağlıdır. Bizler kişisel özgürlüğümüz için değil, toplumun özgürlüğü ve demokrasi için mücadele ediyoruz. Siyasi mahkumların özgürlüğü de, bu mücadelenin başarısı ile bağlantılıdır.

Ülkenin mevcut durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ekonomik, siyasi ve sosyokültürel açıdan ciddi krizler yaşanıyor ve gidişatın düzeleceğine dair de hiçbir somut gelişme görünmüyor. Maalesef Türkiye’de her şey çok daha kötüye gidiyor. Toplumun içinde bulunduğu durum derin bir umutsuzluk ve mutsuzluk hali.

Burada, umudu var etmek ve çözüm üretmekle sorumlu olan muhalefettir. Ben, muhalefetin bir araya gelerek güçlü bir alternatif oluşturacağına ve umudu somut hale getireceğine inanıyorum. Durum ne kadar kötü olursa olsun demokrasiye inananlar el ele verip bu kriz halinden çıkmayı başaracaktır.

Türkiye derin bir ekonomik krizin içine girdi. Sizce bunun sorumluluğu kime ait?

Elbette Türkiye’yi 18 yıldır yönetenlere ait.

Berat Albayrak’ın görevden ayrılmasından sonra hükümetin bir tür serbest düşüşte olduğu görülüyor. Erdoğan’ın daha ne kadar uzun süre gücü elinde tutabileceğini düşünüyorsunuz?

Erdoğan açısından siyasi durumun giderek zorlaştığı görülüyor. Mevcut gelişmeler, erken seçimi giderek zorunlu kılıyor. Çünkü sürdürülebilir bir krizden söz etmiyoruz. Yapısal ve giderek derinleşen ciddi bir kriz hali yaşıyoruz. Bu kaos ortamında, iktidarın bütün gücü uzun süre elinde tutabileceğini düşünmüyorum. Zaten bu nedenle, tek çıkış yolu olarak erken seçimin ihtimal dahilinde olduğunu düşünüyorum.

Erdoğan’ın yerine kimin geçebileceğini düşünüyorsunuz? Ekrem İmamoğlu ve adı geçen diğer adayların şanslarını nasıl görüyorsunuz?

Elbette benim gönlümden geçen, HDP’nin ilkelerini benimsemiş ve savunan bir adayın kazanmasıdır. Ancak seçim dönemine girilmeden isimler üzerinden tartışmak doğru olmaz. Şu anda, demokrasi için ilkeleri konuşmak ve bu ilkeler etrafında birleşmek daha anlamlıdır.

Erdoğan son günlerde yeni bir başlangıç yapma, hukukta reform ve demokratik değişiklikler vaatlerinde bulundu. Bunlar ne kadar gerçekçi?

Siyaseti niyetler üzerinden okuyamayız. Ancak somut adım ve gelişmelere göre değerlendirme yapabiliriz. Hükümetin geçmiş pratiklerine baktığımızda, demokratikleşme kapasitesinin son derece zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Fakat toplumun acil sorunlarının çözümü için doğru ve inandırıcı adımlar atılırsa buna da kimse karşı çıkmaz. Erdoğan’ın gerçekçi olup olmadığını vaatlerinden değil, somut adımlarından anlayabiliriz. Bunu da hep birlikte göreceğiz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sizin serbest bırakılmanızı istedi. Hükümetin bu karara rağmen sizi neden hâlâ cezaevinde tuttuğunu düşünüyorsunuz?

Benimle ilgili süreç hukuktan tümüyle uzak, siyasi bir karardır. Zaten bunu Erdoğan dahil, tüm Hükümet sözcüleri de açıkça ifade ediyorlar. Hakkımda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi, ciddi ihlal kararları vermiş olmasına rağmen halen cezaevinde tutulmamın nedeni, siyasi husumetin devam ediyor olmasıdır.

AKP’nin içinden Bülent Arınç gibi isimler de sizin serbest bırakılmanız çağrısında bulundu. Sizce bunun sebebi ne?

Bülent Arınç’ın açıklamalarının nedenini bilmem mümkün değil. Ancak geç kalmış olsa da ahlaki, vicdani ve adaletli bir yaklaşım olduğunu da belirtmem gerekir. Fakat yine de demokrasi ve reform meseleleri kişiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden tartışılmalıdır. Çünkü özgürlük ve insan hakları toplumun tamamının acil ihtiyacı ve beklentisidir. Umarım muhalefetin de desteği alınarak gerçekçi ve somut adımlar atılır. Çünkü bu tür meseleler geniş kesimlerle ortaklaşmayı, aynı zamanda da ciddiyet ve samimiyeti gerektirir. Hükümette bu kapasitenin olup olmadığını yakın zamanda göreceğiz.

Bir de, özgür kalmanız halinde siyasete yeniden dönecek misiniz?

İçeride de olsam dışarıda da olsam siyasi mücadelemi mutlaka sürdürürüm. Ancak bunu hangi pozisyonda yürütebileceğimi dönemin koşullarına göre belirleyebilirim.

Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz