Tuncer Bakırhan’dan Erdoğan’a cevap

Tuncer Bakırhan, Şırnak’ta seçim çalışmalarına devam ediyor. Dün Silopi ve İdil’e giden Bakırhan, bugün Cizre ilçesine geçerek halka hitap etti.

İktidarın iki dönemdir Kürt halkının iradesine kayyım atadığını ifade eden Bakırhan, “Önümüzde bir yerel seçim var. AKP-MHP iktidarı iki dönemdir Kürt halkının iradesine kayyım atıyor. Siz seçiyorsunuz, onlar tutukluyor. Onlar sandık kuruyor, siz iradenizi ortaya koyuyorsunuz, yerine bir devlet memurunu atıyorlar. Atadıkları memurlar bizi tanımıyor, kentimizi bilmiyor, dilimizi bilmiyor. Tek bir amaçları var: Sizin değerlerinizi, varlığınızı, bütçenizi çarçur ederek ceplerine indirmek. Onların derdi Kürtler değil, onların derdi demokrasi değil, onların derdi hizmet değil; onların derdi yolsuzluk yapmak, usulsüzlük yapmak ve Kürt halkını kimliksiz bırakmak. Bakın Cizre’nin kayyımı, Orhan Doğan anıtını kaldırdı. Sizin kardeşiniz, bin yıllardır burada yaşayan bir ailenin çocuğu. Yıllarını cezaevinde geçirmişti. Doğan, böyle bir miting sahnesinde, halkına vermiş olduğu sözü yerine getirerek konuşma yaparken yaşamını yitirdi. Cizre’ye dışarıdan gelen, Cizreli olmayan bir devlet memuru, yaşamını Kürt halkının geleceğine adayan Orhan Doğan’ın anıtını kaldırdı. Bunu kabul ediyor musunuz? İnşallah 31 Mart’ta dilimizi ve kültürümüzü yok sayan, anıtlarımızı ve isimlerimizi cadde ve sokaklardan indiren bu kayyımları el birliğiyle göndereceğiz” dedi.

“De here lo, de here karê xwe meze bike”

Kürt halkı eşit haklara sahip oluncaya kadar parlamentoda, sokaklarda, fabrikalarda, seçim alanlarında mücadele edeceklerini belirten Bakırhan, “Recep Tayyip Erdoğan dün bir demecinde, “CHP’yi DEM’in oyuncağına çevirenler utansın” diyor. De here lo, de here karê xwe meze bike. (Git, işine bak). Asıl Erdoğan’a sormak gerekiyor, siz MHP’nin oyuncağı oldunuz. MHP topaç gibi sizi çeviriyor. Asıl siz kimin topacı, oyuncağı oldunuz ona bakın. DEM Parti, onurlu bir partidir; Şeyh Saidler’den ve Seyid Rızalar’dan onurlu bir direnişi bugüne kadar taşıyan, asla yalan söylemeyen, boyun eğmeyen, taktik yapmayan bir siyasi harekettir. Biz kimsenin oyuncağı olmayız, kimseyi de oyuncak olarak görmeyiz. Biz herkesi eşit, kardeş, dost olarak görürüz. Bizi reddedenleri, inkar edenleri de bu halk sandıkta mahkum edecektir” diye konuştu.

“Bu halk asla dilinden ve mücadelesinden vazgeçmeyecektir”

Eş Genel Başkan Bakırhan özetle şöyle devam etti:

“Bu seçim sürecinde hükümetten, Recep Tayyip Erdoğan’dan çözüm, barış, demokrasi lafları duyacağımıza Rojava’ya yeni harekatlar yapılacağını duyuyoruz. Bunlar Japonya’da da olsa, Sibirya’da da olsa, Rojava’da da olsa Kürtlerin haklara sahip olmasını istemiyor. Bunlar Kürt halkının on yıllardır olduğu gibi sömürge bir halk olarak yaşamasını istiyorlar. O zaman onlara Cizre’den bir kez daha söyleyelim: Bu halk asla dilinden ve mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Bu halk kimliğinden vazgeçmeyecektir. Bu halk Mehmet Tunçların yoldaşıdır, direnişin kalesi Cizre’nin onurlu halkıdır.

“Bitmedi, bitmeyecek”

Sayın Erdoğan’a buradan sesleniyoruz: Uyguladığınız zor ve zulümden dolayı Kürtler bitti mi, Kürt sorunu bitti mi? Cizre’de gençlerin, kadınların, halkımızın kendi dilinde söylemiş olduğu sözler bitti mi? Bitmedi, bitmeyecek! Cizre’de olduğu gibi bütün Kürdistan coğrafyasında da insanlarımız hak, hukuk, barış demeye devam edecek.

Her gün ağzını açıp savaş, çatışma, harekat diyenlere, biz barışın adresini göstermek istiyoruz. Kürt meselesi çatışmalarla, savaşlarla, yeni harekatlarla çözülecek bir mesele değil. Kürt meselesi diyalog ve müzakere ile çözülür. Onlara adres de veriyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın. Sayın Öcalan ile tekrar Kürt meselesinin diyalogla, müzakereyle çözülmesi için yeni bir yol yapalım. Biz DEM Parti olarak müzakere, çözüm, diyalog için, Kürt meselesinin konuşulması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız.

Değerli halkımız, çatışma isteyenlerin oyununu durduracağız. Bu ülkenin yoksul ailelerine çocuklarının cenazeleri gidiyor. Bunu durduracağız. Bir gün mutlaka ama mutlaka Türklerin ve Kürtlerin kardeşçe eşit haklara sahip olduğu bir Türkiye yaratacağımıza söz veriyoruz. Bunu Cizre’den bir kez daha yineliyoruz.”

Konuşmasına Kürtçe devam etti

Konuşmasına Kürtçe devam eden Bakırhan, “Em jî dibêjin Rabe Cizîr Rabe DEM Hat, Dem dema Cizirê ye, dem dema me ye. Gelê me Cizîrê, hevalên me yên li sirgûnê, hevalên me yên li girtîgehan çavên wan li Cizirê ye, li Şirnakê ye, li Silopyayê ye, li Kurdistanê ye. Mizgîniya we dixwazin. Di 31’ê Mehê de înşala Cizîrê, Şirnexê, li navçeyên wî bistînin, ji hevalên me yên li sirgûnê em ê bersiveke, mizgîniyeke mezin bişînin. Dema me hindik maye, ez ji we dixwazim ku heya hilbijartinê meleyên me, seydanên me, dayikên me ciwanên me mal bi mal bigerin. Divê em ji Cizîrê bersiveke mezin bidin, ji van neyarên Kurdan re, ji neyarên zimane Kurdan re bersiveke mezin bidin. Ez bi we bawer im, înşellah gelê me yê Cizîrê dê di 31’