Türkiye, ABD ile arasında ihtilaf yaratmak istiyor

ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Steve Cohen, Amerika Türk Koalisyonu tarafından düzenlenen Türk–Amerikan Kadın Liderler Zirvesi’nin son gününde Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen resepsiyona katıldı.

Amerika’nın Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemleri almasından duyduğu rahatsızlığı hatırlatan Cohen, ”Aramızda askeri teçhizat konusunda bir mutabakat var. Ama görünen o ki; Türkiye giderek Rusya’ya yaklaşıyor. Ve eğer böyle yapmaya devam ederse, bizim için bu mutabakatı sürdürmek imkansız hale gelir. Çünkü silahlarımız, uçaklarımız hepsi diğer uçaklarla entegre ve Ruslar’ın bizim programımıza erişebilir olmaları yanlış olur” diye konuştu.

Türkiye’nin bu konudaki ısrarının iki ülke ilişkilerine zarar verecek bir adım olduğunu söyleyen Cohen’e göre bu durum Türkiye ve ABD arasında bir ihtilaf yaratacak.

Cohen, “Türkiye bunu biliyor ve yine de bunu yapmak istiyor. Korkarım Erdoğan Putin’le Amerika’ya olduğundan daha çok yakınlaşıyor. Biz bu tutumumuzu Türkiye’ye aktardık ve bu durum Türk hükümeti tarafından biliniyor. Ama henüz hiçbir şey bitmiş değil, belki de Türkiye fikrini değiştirir ve uzlaşı sağlanır” dedi.

Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi üyesi Tom Cole ise iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından çok daha iyimser:

”İki ülke arasında bir çok mesele var ama umarım ki bu konularda konuşabilir ve uzun süredir müttefikimiz olan Türkiye’yle on yıllardır devam eden dostluğumuzu sürdürebiliriz. Türk ve Amerikan halkı çok uzun süredir dost ve ortak. İyi dostlar farklı görüşlere sahip olabilirler ama bunu gizlemezler, konuşabilirler, ben iki ülke ilişkilerinin güçlü olduğunu düşünüyorum ve güçlü olmaya devam edeceğine de inanıyorum” diyen Cole, “Bu hem Amerika’nın hem de Türkiye’nin menfaatine” dedi ve Amerika’nın kaygılarının nedeninin Türkiye değil, Ruslar olduğunu şu sözlerle ifade etti:

”Amerika’yı kaygılandıran güvenlik sorunu, ‘hassas bilgilere erişimleri olacak mı?’ endişesi. Bu Türkiye’ye güvenmeme değil, Rusya’ya güvenmeme meselesi. Umarım bu konuda anlaşır ve bir uzlaşıya varırız. Türkiye’nin egemenliğine saygı duyuyoruz. Verdikleri kararlara saygı duyuyoruz. Umarım Türk halkının da menfaatine olacak ortak bir zeminde buluşabiliriz. Ben defalarca Türkiye’ye gittim ve her defasında olağanüstü sıcak karşılanıyorum. Harika bir ülke. İnsanlar fevkalade. Tarihi inanılmaz. Biz Amerikalılar olarak bu tarihi kıskanıyoruz. Bir yerli Amerikalı olarak her gittiğimde çok iyi ağırlandım. Ve yerli Amerikalılar olarak bize karşı tutumlarından dolayı minnettarız.”

Bir çok Türk dostu olduğunu söyleyen Temsilciler Meclisi’nin bir başka Demokrat üyesi Eddie Bernice Johnson da, Türk toplumu temsilcilerini daha yakından tanımak için oradaydı:

”Teksas’ta çok sayıda Türk var, harika insanlarla tanıştım. Onlar da ülkeleri ve iki ülke ilişkilerinden duydukları kaygıları paylaşıyorlar. Ne zaman ki kendi ülkeleri hakkında daha olumlu düşünceler beslerler o zaman o olumlu havayı buraya da yansıtırlar“ diye konuşan Johnson, ”Her sorunun bir çözümü vardır ve umarım ki bu sorunlar da yakın zamanda çözülür. Buradaki insanlar demokrasiye alışık insanlar. Diğer ülkelerin de aynı tutum içinde olmasını bekliyorlar. İki ülke ilişkileri çoğunlukla Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ve diplomatlarımızın öncülüğünde yürütülür. Kongre, hükümetlerin halka yönelik tutumlarını önemsiyor, Türkiye’den çıkan seslerse çok da pozitif gelmiyor. Bu ilişkinin gelişmesi iki ülke ilişkilerinin gelişmesine de katkı sağlayacaktır” dedi.

Zirve kapsamında Türk-Amerikan ilişkilerinin ele alındığını söyleyen Amerika Türk Koalisyonu Başkanı Lincoln McCurdy da, Trump’ın Türkiye’nin Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi programından çıkarılması isteğine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

”Maalesef iki ülke ilişkileri olması gerektiği kadar iyi gitmiyor. Ve biz de bundan endişe duyuyoruz. Umuyoruz ki her şey çok daha iyiye gider. Ama sanırım bu yıl zorluklarla geçecek. İki ülke arasındaki güvenin yeniden inşa edilmesi lazım. Trump’ın kararı hayal kırklığı yarattı. İki ülke arasında zaten yeterince sorun var bu sadece o sorunlara bir yenisinin eklenmesine ve iki ülke arasındaki tansiyonun yükselmesine neden oldu.”