Türkiye, İdlib'de HTŞ'ye ne teklif etti?

Türkiye, İdlib'de HTŞ'ye ne teklif etti?

Radikal cihatçı grupların kalesi halinde olan Suriye’nin İdlib kentinde Suriye ordusunun muhalif silahlı gruplara yönelik operasyonları hızla devam ederken, Ankara ile yaşanan kriz de büyüyor. 

Ankara-Moskova hattında İdlib krizine ilişkin diplomatik temasların sürdüğü bir süreçte bölgede cihatçı güçler içinde en güçlüsü olan Heyet Tahriru'ş Şam (HTŞ) örgütünün kendisini kısa bir süre içinde feshedeceği yönünde bir iddia gündeme gelmişti.

Ancak HTŞ’den yapılan açıklamada “kendilerini feshetmeyecekleri” belirtildi.

ANF’de yer alan bir haberde Türkiye ile HTŞ arasındaki pazarlığa dikkat çekildi.

MİT, HTŞ ve ÖSO yetkilileri arasında iki gün boyunca yapılan görüşmelerde, HTŞ’nin kendisini feshetmesi ve ÖSO’ya katılması isteniyordu. Böylece Türkiye, Soçi mutabakatı kapsamında İdlib'deki "ılımlı" ve "radikal"leri ayrıştırma görevini yerine getirmiş olacaktı.

Bölgedeki diplomasi ve askerî hareketlenmeleri yakından takip eden kaynaklara dayandırılan haberde Türkiye, HTŞ'ye "kendini feshetme ve üyelerini ÖSO’ya 4'üncü kolordu olarak katılma" ve "aralarında HTŞ'nin emiri Muhammed el Colani'nin de bulunduğu şura meclisi üyeleri ve üst düzey emirlerin bulunduğu belirli bir sayının ise Afrin'e geçerek Türk devleti himayesinde kalmalarını" önerdi.

Ancak HTŞ bu önerileri kabul etmedi. HTŞ tarafından yapılan açıklamada "Harekâtımız, kendisini fesh etmeyecek ve yoluna ilerlemeye devam edecektir. Harekâtımıza katılmak isteyen herkese kapılarımız açıktır" denildi.

HTŞ’nin daha önce birçok kez isim değiştirdiğini, bu kez kendini feshedip isim değiştirmeme nedenine ilişkin ise kaynaklar örgütün Türkiye’ye güvenmediğine dikkat çekiyor.

Kaynağa göre "IŞİD emiri Bağdadi de Türkiye korumasında öldürüldü. Colani ve ekibinin Türk devletinin korumasına güvenmesi aptallık olurdu. Çünkü daha önce El Kaide de yaptığı açıklamalarda El Nusra'yı (HTŞ) Türk devletine çok fazla yaslanmakla suçlamıştı."

Bu süreçte Ankara’ya gösterilen tepkilerden biri de Soçi mutabakatı kapsamında Türkiye’nin bölgeden radikal unsurları çekmesi yönündeki anlaşmaya uymadığı yönündeydi.