Türkiye'nin İdlib'deki yol haritası

Türkiye'nin İdlib'deki yol haritası

DW Türkçe’ye yazan Yetkin, Türkiye’nin İdlib’e yönelik misilleme harekâtının kapsamının NATO’dan çıkacak karara göre değişebileceğini belirtiyor. Yetkin, Moskova’dan gelen “Türk askerini hedef almadık, orada bulunmamaları gerekiyordu” açıklaması sonrasında Erdoğan’ın Putin’le görüşmesinin Türk askerlerine yönelik hava saldırılarının durdurulması konusunda önem taşıdığını ifade ediyor.

Ankara’nın beklentisi doğrultusunda NATO’dan uçuşa yasaklı bölge kararı çıkmasının  “Aynı zamanda NATO’nun Suriye hava sahasında Suriye ve daha önemlisi Rusya jet ve füzeleriyle karşı karşıya gelmesi demek” olduğuna dikkat çeken Yetkin, “Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füzeleri henüz hava savunma sistemine eklemlenmediği gibi, bu füzelerin Rus yapımı jet ve füzelere karşı koruma sağlayıp sağlamayacağı da bilinmiyor. Bu durumda NATO üyesi ülkelerden Patriot, ya da SAMP-T füzesavar sistemlerinin Türkiye topraklarına, özellikle Hatay ve Kilis bölgelerine ve İncirlik üssüne yerleştirilmesi söz konusu olabilir” diyor.

Yetkin, “NATO’nun askeri planlamasına göre daha önce Türkiye’ye yönelik tehditler üzerine genellikle ABD, Almanya, Hollanda ve İspanya füzesavar bataryaları Türkiye’ye sevk edilmişti” hatırlatmasında da bulunuyor.

Halen Malatya-Kürecik’teki Füze Kalkanı radarının bir İspanyol Patriot bataryası tarafından korunduğunu belirten Yetkin, şunları söylüyor:

“Suriye iç savaşının ilk aşamalarında Türkiye’ye gönderilip daha sonra geri çekilmişti; bunların yeniden Türkiye’ye sevki ihtimaller arasında. Bir başka ihtimal de ABD’nin Akdeniz’deki 6’ıncı Filosuna bağlı gemilerin Suriye’nin Hatay-İdlib bölgesinde Türkiye’ye elektronik hava koruma desteği vermesi. Bu ihtimaller önümüzdeki saatlerde, belki günlerde kesinlik kazanır.”

Ankara’nın üzerinde çalıştığı bir planın da Avrupa Birliği'yle (AB) varılan göçmen kontrolü anlaşmasının rafa kaldırılması olduğunu ifade eden Yetkin, şöyle devam ediyor:

“Reuters haber ajansının artık Avrupa’ya giden mültecilerin durdurulmayacağı haberi üzerine çok sayıda Suriyeli mültecinin Yunanistan’a geçmek üzere Edirne’ye gitmeye başladığı gözleniyor. Bu durum zaten göçmen-karşıtı gösterilerin alevlendiği Yunanistan ve göçmenlerin asıl hedefi olan Almanya olmak üzere pek çok AB üyesi hükümet üzerinde ciddi bir baskı oluşturabilir.

Gelişmeler son derece hızlı ve akışkan olduğu için uzun vadeli tahminlerde bulunmak da güçleşiyor ama gerilimin sadece Ankara’yla sınırlı kalmayacağı, pek çok başkenti etkisi altına alacağı anlaşılıyor.”