Aldar Xelil: Erdoğan'ın tehditleri son derece ciddi

Türkiye'nin bölgeye dönük tehditlerinde ciddi olduğunu belirten Aldar Xelil, Kuzey ve Doğu Suriye halkının tehlikenin farkında olması gerektiğini dile getirdi: Xelîl “Örgütlenme, savunma, diplomasi, ekonomi, basın alanlarında halkımız tüm enerjisini Erdoğan’ın tehditlerine karşı seferber etmeli” dedi. 

Aldar Xelil: Erdoğan'ın tehditleri son derece ciddi

Türkiye'nin bölgeye dönük tehditlerinde ciddi olduğunu belirten Aldar Xelil, Kuzey ve Doğu Suriye halkının tehlikenin farkında olması gerektiğini dile getirdi: Xelîl “Örgütlenme, savunma, diplomasi, ekonomi, basın alanlarında halkımız tüm enerjisini Erdoğan’ın tehditlerine karşı seferber etmeli” dedi. 

Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehditlerine ilişkin ANHA’ya konuşan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Xelîl, Kuzey ve Doğu Suriye halkları için ‘Toprağın altına girecek’ diyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan bölge halkını tehdit ettiğini belirterek, “Bu tehdit, uluslararası hukuka ve sözleşmelere göre suçtur” dedi.

Erdoğan, 26 Temmuz günü partisinin il başkanlarıyla yaptığı toplantıda Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı tehditlerini yinelemiş ve “Ya toprağın altına girecekler ya da zillete razı olacaklar” sözleriyle tehditlerinin dozajını yükseltmişti.

Erdoğan’ın Efrîn’de yaptıklarının ortada olduğunu söyleyen Xelîl, bu tehditlerin meşruluğunun olmadığını ve Türk devletinin bölgeye saldırı için hiçbir hakkı bulunmadığını söyledi. Xelîl, “Erdoğan, en başından beri Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde demokratik bir sistemin gelişmesini, demokratik bir yönetimin inşa edilmesini ve halkların kardeşliğini istemiyor. Bu sebeplerden dolayı (Rojava) Devrimin gerçekleştiği ilk günden beri diplomasi, basın, örgütlenme, ekonomi, askeri tüm alanlarda bize karşı çalışıyor” diye konuştu.

Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD'in toprak hakimiyetinin bitirilmesiyle beraber bölgenin istikrarlaştığını dile getiren Xelîl, uluslararası toplumun bölgeye bakışının, Özerk Yönetimi tanımayla sonuçlanacak bir bakış açısına evrildiğini söyledi.

Erdoğan’ın bu duruma tahammül edemediğine dikkat çeken Xelîl sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yanda IŞİD'in bölgesel ve uluslararası düzeyde yargılanması tartışılıyor. Bu çerçevede Özerk Yönetim’le uluslararası toplum arasında diplomatik faaliyetler ve ilişkiler var. Bu durum Türk devletinin işine gelmiyor ve tahammül edemiyorlar. ‘Irak’ın kuzeyinde tahammül ettik, orada Kürdistan kuruldu ve başımıza bela oldu’ diyen Erdoğan, bu yüzden tehditlerini yoğunlaştırıyor. Bizim durumumuzla Güney’in durumu farklı. Biz, hiçbir zaman Suriye’nin parçalanmasını istediğimizi; oluşacak statünün yalnızca Kürtlere ait olmasını söylemedik. Bütün halklarla birlikte olacağımızı belirttik.”

‘Erdoğan, Suriye rejimi ve Rusya ile anlaşabilir’

Xelîl, Erdoğan’ın tehditlerinde ciddi olduğunu belirterek, “Erdoğan, ‘Toprağın altına girecekler’ derken, bunu gerçekleştirmek için Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırma karşılığında İdlib’i Suriye rejime teslim edip, Rusya ve rejimle birlikte anlaşma sağlayabilir” dedi.

 “Hepimiz biliyoruz ki Suriye rejimi ve Rusya, Türkiye’nin çetelere verdiği destek yüzünden İdlib’de hiçbir ilerleme kaydetmedi” diyen Xelîl, Türkiye’nin olası saldırısı durumunda, Rusya ve Suriye rejiminin, Kuzey ve Doğu Suriye’de hakimiyetleri olmadığı için hiçbir tepki göstermeyeceğini de sözlerine ekledi.