Ekonomik krizle boğuşan Türkiye, Kürdistan'la yeniden yakınlaşıyor

Ekonomik krizle boğuşan Türkiye, Kürdistan'la yeniden yakınlaşıyor

Ekonomik kriz ile boğuşan Türkiye, bağımsızlık referandumu sonrasında köprüleri attığı Kürdistan Bölgesi ile yeniden yakınlaşıyor. Amaç, kaybedilen milyarlarca dolarlık ihracatı geri kazanmak.

Kürdistan Bölgesi'nde 1,5 yıl önce gerçekleştirilen “bağımsızlık referandumu” sonrasında Türkiye ile kesilen ilişkiler, ticaret kanalıyla yeniden normalleşme sürecine giriyor. Türk Hava Yolları'na (THY) bağlı Anadolu Jet’in 21 Mart’ta Diyarbakır-Erbil seferlerini yeniden başlatmasının ardından, bölgeden kalabalık bir iş dünyası heyeti, ticaret köprülerini yeniden kurmak için 21 Nisan'da Erbil'e gitti.

Hükümet yetkililerinin onayı ve desteği ile gerçekleştirilen ziyaret ile, birkaç yıl öncesine kadar bölgeye yapılan 6-7 milyar dolarlık ihracatın yeniden canlandırılması hedefleniyor. İş dünyası temsilcileri, “Türkiye’nin referanduma gösterdiği tepki çok ağırdı. Artık bu hatadan dönülüyor” değerlendirmesinde bulunuyorlar.

50 Kişilik Heyet

Yaklaşık 50 kişilik bir heyet ile Diyarbakır’dan Erbil'e giden iş dünyası temsilcileri, 22 – 25 Nisan 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Uluslararası Yapı İnşaat, İnşaat Ekipmanları ve Belediye Ekipmanları Fuarı / Erbil Building” fuarına katılacak. Heyet, bu süre zarfında Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, turizm ve sağlık bakanları ile bölge ticaret odaları başkanlarıyla da bir araya gelecek. Önümüzdeki dönemde yalnızca ihracat değil, sağlık turizmi alanında da önemli adımlar atılması planlanıyor. Bu nedenle Diyarbakır’daki bazı özel hastanelerin sahipleri de Erbil’de temaslarda bulunacak.

"Bölgeyi İran'a Kaptırdık, Geri Almalıyız"

Türkiye’nin bağımsızlık referandumuna gösterdiği sert tepki sonrasında Türk iş dünyasının bölgedeki ağırlığını İranlı şirketlere kaptırdığını belirten Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, “İran bağımsızlık referandumuna siyasi tepki gösterse de ekonomik ilişkilerini bozmadı. Türkiye ise hem siyaseten hem de ekonomik olarak ilişkileri kesti. Biz başından beri bunun yanlış bir uygulama olacağını ve Türkiye’ye zarar vereceğini söylüyorduk” diye konuşuyor.

Son iki yıla kadar Irak’ın Almanya ile birlikte Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı iki ülkeden biri olduğunu hatırlatan Mehmet Kaya, “Irak’a yapılan ihracatın yüzde 70’i de Kürdistan Bölgesi’ne yapılıyordu. Yani yalnızca Kürt bölgesine yapılan ihracat 6-7 milyar dolara ulaşıyordu. Bugün geldiğimiz noktada, Irak’a ihracat ilk beşe zor giriyor. Türkiye’nin mevcut ekonomik krizi de giderek derinleşirken, bölgeye ihracat çok daha büyük önem kazandı” diyor.

Kaya, hükümetin de Kürdistan Bölgesi ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda kendilerini desteklediklerini söylüyor. Yeni dönemde Erbil’de kalıcı bir “Ticaret Merkezi” açmaya hazırlandıklarını ifade eden Kaya, “Ayrıca TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte, tüm bölge iş dünyasını kapsayacak çok daha geniş bir iş heyeti ile yakın zamanda Erbil’e bir kez daha gideceğiz” şeklinde konuşuyor.

"Birbirimize İhtiyacımız Var"

Son 7-8 ayda Kürdistan Bölgesi ve Türkiye arasındaki temasların yoğunlaştığına işaret eden Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal da, siyasi ilişkilerin düzelmesi için önce ticaretin yeniden canlandırılması gerektiği görüşünde. Hem Türkiye hem de Kürdistan Bölgesi’nde derin bir ekonomik kriz yaşandığına vurgu yapan Baysal, “Her iki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğunu artık kabul etmek gerekiyor” diyor.

Birkaç yıl öncesine kadar Diyarbakır ve çevresindeki pek çok üreticinin Kürdistan Bölgesi'ne ihracat yapmak için yeni fabrika yatırımlarına başladığını, makine parklarını yenilediğini dile getiren Baysal, “Bu yatırımlar, Irak’taki savaş ve referandum sonrasında ortada kaldı. Şimdi yeni bir ticaret köprüsü kurabilirsek, bu kriz ortamında sönmüş olan yatırım iklimini de canlandırabiliriz” şeklinde konuşuyor.

"Ticaret, Siyaseti Terbiye Edecek"

Peki Erbil ile ekonomik ilişkilerin yeniden kurulması, Ankara-Erbil siyasi ilişkilerine nasıl yansır?

DTSO Başkanı Mehmet Kaya, bu soruya, “Ticaret, siyaseti terbiye eden en güçlü araçtır” yanıtını veriyor. Tarafların ticaretin önemini anladıkça siyasette atacakları adımları daha dikkatle seçeceğine işaret eden Kaya, şunları söylüyor:

“Türkiye tam da bunu yaşadı. Referanduma gösterilen tepki o kadar akla ziyandı ki, çok büyük şeyler kaybedilmiş oldu. Bugün Irak’ta merkezi yönetim ile bölgesel yönetim anlaştı. Ama Türkiye bir yandan son 1 yıldır ekonomik kriz yaşarken, diğer yandan milyarlarca dolarlık ihracatını kaybetti. Bu süreçten ders alındığını düşünüyorum. Siyaseten sorun yaşansa bile ekonomik ilişkiler sağlıklı yürümek zorunda.”

"Kriz Yumuşama Sürecini Hazırladı"

Ankara ve Erbil’in yavaş adımlarla da olsa ilişkileri yeniden eski düzeyine getirmek için uğraş içinde olduğunu dile getiren Diyarbakır Dicle Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun ise, “Türkiye’de giderek kötüleşen ekonomik durum, bu yumuşama sürecini hızlandırmış gözüküyor” diye konuşuyor.

Referandum ile kopan ilişkilerin yeniden geliştirilmeye çalışılmasının en açık göstergesinin Diyarbakırlı iş insanlarının hükümetin onayı ile düzenledikleri bu ziyaret olduğunun altını çizen Coşkun, “Erbil zaten Türkiye’ye kapıyı hiç kapatmamıştı. Son dönemde Irak’ta merkezi hükümet ile Kürtlerin ilişkisinin de belli bir aşama kaydetmesiyle, Türkiye’nin de Kürdistan Bölgesi ile siyasi olarak daha yakından görüşmesinin önü açılmış oldu” değerlendirmesinde bulunuyor.

Ne Olmuştu?

Birkaç yıl öncesine kadar yaklaşık bin 500 Türk şirketinin faaliyet gösterdiği ve yalnızca Türk müteahhitlerin yaptığı yatırımların 30 milyar doları aştığı Kürdistan Bölgesi, 25 Eylül 2017’de gerçekleştirilen “bağımsızlık referandumu” sonrasında Türkiye’nin şimşeklerini üzerine çekmişti. Hükümet, Kürdistan Bölgesi ile tüm ilişkileri askıya alırken, Erbil ve Süleymaniye’ye gerçekleştirilen uçuşlar sona erdirilmiş, bölgeye açılan Habur Sınır Kapısı ise kapanma noktasına gelmişti. Aradan geçen 1,5 yılda Kürdistan Bölgesi yönetimi ile Türkiye arasındaki temaslar giderek zayıflamış, bununla birlikte ticaret hacmi de hızla düşmüştü.

2009 yılında 5 milyar dolar seviyesinde olan Irak’a ihracat, 2013 yılının ilk çeyreğinde başlayan çözüm süreciyle birlikte Kürdistan Bölgesi ile yapılan ticaret de artmış ve aynı yıl Irak’a ihracat 12 milyar dolar ile rekor kırmıştı. Ancak Irak ve Suriye’de baş gösteren iç savaş ve Kürdistan referandumu sonrasında Irak, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarından biri olmaktan hızla uzaklaştı. Irak’a olan ihracat 2018’de 8 milyar dolara kadar geriledi. Bu ihracatta Kürdistan Bölgesi’nin payı ise neredeyse tamamıyla yok olma sürecine girmişti.