Fehim Işık: Gire Spi ve Sere Kaniye’yi Türkiye’ye verdiler

Fehim Işık: Gire Spi ve Sere Kaniye’yi Türkiye’ye verdiler

Gazeteci Fehim Işık ABD’nin Türkiye’yi kaybetmemek için Suriye’de belli bazı bölgeleri kontrol etmesine göz yumduğunu savundu ve, "Yani Efrin, Cerablus’tan sonra Gire Spi ve Serekaniye’yi de bir şekilde Türkiye’ye verdiler" dedi.

Rûdaw bültenine Skype ile bağlanan gazeteci yazar Fehim Işık, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik operasyonunu ve ABD ile Rusya’nın tavrını değerlendirdi.  

Trump yönetiminin Suriye konusunda yapmış olduğu plan çerçevesinde hareket ettiğini dile getiren Işık, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin de açıklamalarında ABD güçlerinin üç defa Rojava’dan geri çekilip geri döndüğü şeklindeki açıklamalarını hatırlattı.

Işık, “ABD son olarak bölgeden çekilmekle Kürt, Arap ve diğer bileşenlerin yaşadığı iki kenti (Gire Spi ve Sere Kaniye) Türkiye’ye teslim etti. Türkiye işgal ettiği bölgeleri genişletmek isteyince ABD bir daha geri geldi. Bu geri çekilme Türkiye’nin bölgeye girişine yol açtı ancak Türkiye’nin kendisi için belirlenen sınırları aşmaması için de geri döndü” dedi.

ABD’nin Suriye ve Rojava’daki varlığını resmi olarak IŞİD’e karşı mücadele ve petrol kuyularının korunması gerekçelerine bağladığına işaret eden Fehim Işık, “Fakat kanaatimce bu ileride siyasi bir anlaşmaya da (ABD ve Kürtler arasında) dönüşecektir. Görünen o ki ABD o bölgede tek başına Rusya’nın hakimiyetini kabul etmeyecek. Çünkü ABD güçlerinin tamamen çekilmesi Rusya’yı Ortadoğu’da daha güçlü hale getiriyor. Bu da ABD’nin çıkarlarına aykırı ve bu yüzden bölgede bulunup Demokratik Suriye Güçleri ile olan ittifakı sürdürmenin doğru olacağını gördüler” diye konuştu.

Fehim Işık, başından beri ABD’nin Rojava’da bazı bölgeleri hakimiyeti altına alması için Türkiye’ye izin vereceğini tahmin ettiğini belirterek, “Bu açık ki ABD Türkiye’yi tamamen kaybetmek istemedi. Türkiye Ortadoğu’da ABD için önemli bir müttefik. Fakat Kürtleri bırakıp Türkiye’yi yanına çekme yaklaşımı tüm dünyada büyük bir rahatsızlığa neden oldu. Aynı zamanda ulusal duyguları yaralanan Kürtlerden de büyük bir tepki aldı. Yine Trump yönetimi ABD’de de ciddi eleştirilerle karşı karşıya kaldı” değerlendirmesinde bulundu.

ABD’nin Türkiye’yi kaybetmemek için Suriye’de belli bazı bölgeleri kontrol etmesine “göz yumduğunu” savunan gazeteci Fehmi Işı, “Yani Efrin, Cerablus’tan sonra Gire Spi ve Sere Kaniye’yi de bir şekilde Türkiye’ye verdiler. Fakat Türkiye’nin düşüncesi farklı bir şey. Türkiye 2015’ten beri Kürt iktidarına karşı sert bir tavır içerisinde. İlk aşamada Rojava’ya karşı bunu uyguladılar ve eğer yarın birgün başarılı olurlarsa Kürdistan’ın diğer taraflarına, özellikle de Kürdistan Bölgesi’ne de yönelmek isteyeceklerdir. Türkiye, Sykes Picot’tan 100 yıl sonra da Kürtlerin Ortadoğu’da oluşan bu kaostan yararlanarak statü sahibi olmalarını ve kendi kendilerini yönetme hakkına sahip olmalarını engellemek istiyor” ifadelerini kullandı.

“Suriye krizi ile birlikte Kürt sorunu da artık uluslararası bir sorun haline gelmiş bulunuyor ve bu sorun tek bir tarafla çözülmez” diyen Işık, “Suriye’deki sorun tüm bileşenlerin ortak katılımı ve ortak uzlaşı sağlanmadan çözülemez. Bu durumda başından beri Birleşmiş Milletler’e (BM) düşen rol çok önemliyi ancak en önemli mesele şu ki BM bu rolüne sahip çıkmadı” diye konuştu.

Rojava Özerk Yönetim’inin Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü için Suriye hükümeti ile müzakere halinde olduğunu belirten Fehim Işık, Türkiye ile Rusya arasında Soçi’de sağlanan mütabakatın ardından bölgede Türkiye desteklli Suriye Milli Ordusu ile Suriye ordusu arasında yaşanan çatışmalara ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:

“Türk devleti işgalci olmasa DSG ile Suriye hükümeti arasında sağlanan anlaşmanın ardından bölgeyi Suriye ordusuna bırakıp çekilirdi. Ancak Türkiye’nin Kürt düşmanlığı buna müsaade etmedi. Suriye ordusu ve Türkiye destekli gruplar arasında küçük çatışmalar olsa da çatışmaların büyümemesi için Rusya’nın müdahil olacağını tahmin ediyorum. Fakat yine de ileride çatışmaların büyümeyeceği ve Türkiye ile Suriye arasında büyük bir savaş yaşanmayacağının garantisini de kimse veremez.”