"Barzani, bağımsız devleti ilan etmek için de benzer bir fırsatı kollayacaktır"

"Barzani, bağımsız devleti ilan etmek için de benzer bir fırsatı kollayacaktır"

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Kürdistan'ın bağımsızlık referandumunu bugünkü köşesine taşıdı. Ergin, Orta Doğu'da ilk kez bir halkın oylama ile merkezi otoriteden ayrılma iradesini ortaya koyduğuna dikkat çekerek bu durumun ilelebet devam edeceğini düşünmenin yanıltıcı olacağını savundu. Kürdistan Başkanı Barzani'nin Türkiye ile olan iyi ilişkilerine rağmen uygun bir anda referandumu yaptığı gibi, bir sonraki adımda da uygun bir anı yakalayarak bağımsızlığı ilan edeceğini söyledi.

Sedat Ergin'in "Iraklı Kürtler için kadife boşanma seçeneği var mı?" başlıklı yazısının öne çıkan bölümü şöyle: 

"[...] Tabii çok önemli bir yönü daha var bu oylamanın. Bir halkın sandığa giderek merkezi otoriteden kopma iradesini ortaya koyması Ortadoğu coğrafyasında daha önce hiç yaşanmamış bir durum.

Sonuçta Kuzey Irak referandumu, uluslararası politikanın gündemine ucu açık bir parantez olarak girmiş bulunuyor. Bu noktada kararın nasıl hayata geçirileceği, bağımsız bir devlet ilanının ne zaman yapılacağı, daha doğrusu yapılıp yapılamayacağı şimdilik yanıtı belli olmayan bir soru.

Kabul edelim ki, hiçbir halk ve onu temsil eden liderliği salt müzakerelerde pazarlık pozisyonu güçlensin diye bağımsızlık referanduma gitmez. Kısa ve orta dönemde uygulanabilirliği güç gözükse de sandıktan çıkan kuvvetli iradenin Kuzey Iraklı Kürtlerin çok büyük bir bölümünde bugün olmasa da geleceğe dönük bağımsız bir devlet kurma arzusunu daha da kamçılayacağı aşikârdır.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, yakın zamana kadar Türkiye ile çok yakın ilişkiler içinde olmakla birlikte, nasıl kendine göre uygun gördüğü bir anı yakalayıp Ankara’ya rağmen bu referandumu yaptıysa, muhtemelen bir sonraki adım, yani bağımsız devleti ilan etmek için de benzer bir fırsatı kollayacaktır.

Şu an için acele etmesini gerektiren bir durum yok Barzani açısından. Muhtemelen zamanın kendi lehlerine işleyeceğini hesaplayacaktır. Gelgelelim Bağdat’taki merkezi hükümet, Türkiye, İran ve Arap dünyası Kürtleri bir sonraki adımdan caydırmak için ellerindeki bütün imkânları kullanacaktır.

Bölgesel aktörler dışında uluslararası sistemin referandumda beliren iradeye nasıl bir karşılık vereceği önümüzdeki dönemin en kritik sorusudur. ABD ve Rusya gibi büyük aktörlere baktığımızda en azından bu aşamada referandumun sıcak bir karşılama görmediğini söylemek mümkün. Ancak, bu durumun ilelebet bu şekilde süreceğini düşünmek yanıltıcı olabilir.

Her halükârda karşılıklı rıza belirmediği sürece referandum sonucunun Ortadoğu’da zaten var olan zor ve çözümsüz sorunlara yeni ve majör bir çatışma alanını eklediğini söylemek yanlış olmaz."