Cafer Eminki: Kürdistan Bölgesi’ni daha zor bir süreç bekliyor

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Merkez Komite Üyesi ve Genel İlişkiler Sorumlusu Cafer Eminki, Bağdat ile Tahran arasındaki güvenlik anlaşması ile Rojhılatlı güçlerin silahsızlandırılması hakkında, “Mesele silah bırakmak değil, Kürdistan Bölgesi'nde bulunan İran muhaliflerinin yani Rojhılatlı Kürt güçlerin durumunun yeniden gözden geçirilmesi meselesidir. Kürtlerin Rojhılat’taki davası kutsaldır biz de onları barış ve demokrasi yoluyla destekliyoruz” dedi.

Cafer Eminki: Kürdistan Bölgesi’ni daha zor bir süreç bekliyor
Rûdaw TV’de Senger Abdurrahman’ın sunduğu öğlen bültenine konuk olan KDP Merkez Komite Üyesi ve Genel İlişkiler Sorumlusu Cafer Eminki, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı:
 
Irak Bakanlar Kurulu, Kürdistan Bölgesi'nin maaşlar konusunda sunduğu önerileri neden olduğu gibi onaylamadı?Sorusuna Eminki şu cevabı verdi:
 
"Bu Irak Bakanlar Kurulu'ndaki tarafların anlaşmazlığı nedeniyle olabilir. Herkes sayın Başbakan'la aynı fikirde olmadığı gibi kendisine de yardımcı olmuyorlar. Ancak yapılanlar da tam çözüme yönelik adımlardır. Mevcut sorunların çözüme kavuşturulması için üzerinde daha fazla araştırma ve tartışma gerektiğine inanıyoruz."
 
Devamında Eminki; "Daha önce etkisi olmuştu ancak Kürdistani taraflar bu konuda birbirlerinin imdadına yetişti. Başbakan Mesrur Barzani'nin Bağdat’a yapmış olduğu son ziyarette Kürt partilerin katılımı hem güzel bir fotoğraf vermesine hem de başarılı bir ziyaret olmasına vesile oldu. Bu gelecekte bizleri bekleyen zor bir sürecin başlangıcı olabilir.
 
KDP'li Eminki, Kürdistan Bölgesi'ni daha zor bir süreç mi bekliyor? Neler bekleniyor? sorusuna verdiği cevaptta; "Kuşkusuz, önümüzde petrol ve gaz yasasının tartışılması var, Federal Yüksek Mahkeme’nin yapısına dair yasa var. Bunların hepsi Kürdistan Bölgesi ve statüsüyle ilgili çok önemli konulardır. Dolaysıyla Kürt tarafları birlikte hareket ederlerse Kürdistan Bölgesi'ni savunabilirler. Ancak bölünme yaşanırsa istenilen savunmayı yapamazlar." ifadelerini kullandı.
 
Röportaj şöyle devam ediyor:
 
Kürt partileri uzun zamandır bu şekilde bir araya gelmiyorlardı, bu nasıl oldu?
 
"Bu akıllıca bir karardı. Her ne kadar geç olduysa da yine de yerinde bir karardı. Kürdistan Bölgesi vatandaşlarının geçimini ilgilendiriyordu. Daha önümüzde sıcak ve stratejik siyasi gelişmeler var. Şu anda tehlike altında olan diğer konularından biri de petrol ve gaz yasasıdır."
 
Petrol ve doğalgaz yasası tehlike altında mı?
 
"Evet tehlike altında, çünkü parlamentoya sunulan projeler Kürdistan Bölgesi'nin kabul edebileceği nitelikte değil. 2007'de olduğu gibi onların sunduğu proje Kürdistan Bölgesi için geriye hiçbir şey bırakmıyor. Kürdistan Bölgesi’nin zamanında elinde olan fırsatlar onlar (Bağdat) tarafından kabul edilmedi, onların da sunduğunu biz kabul etmedik. Kısaca Kürt partilerinin bu konuda bir uzlaşıya  varması için şu anda zemin müsait."
 
Kürdistan Bölgesi'nde siyasi partileri birbirine yakınlaştırma yönünde herhangi bir girişim var mı?
 
"Sorumluluğun daha çok KDP’nin omuzlarında olduğu doğrudur. Ancak bu tüm tarafları kapsıyor. Son dönemde yaşananlar (Başbakan Mesrur Barzani başkanlığındaki Kürdistan Hükümeti heyetinin Bağdat'a yaptığı ziyaret) Kürdistan Bölgesi’nde atılacak adımların hızlanmasına vesile olacak, aynı zamanda bütün Kürdistani tarafları ilgilendiren konuların çözümü için birlikte adım atılmalı. Şahsen bunun iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum, hem Kürdistan Bölgesi hem de Irak açısından. Parti olarak biz de bu konuda sorumluluk alıyor bu uğurda atılacak bütün ciddi adımları atıyoruz."
 
Siyasi partileri ziyaret etmek için yeni girişimleriniz var mı?
 
"Konu hakkında değerlendirme yapıyoruz."
 
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı’ndan siyasi partileri bir araya getirmeye yönelik herhangi bir girişim var mı?
 
"Çabaların devam ettiğini ve ilişkilerin devamlı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak şu anda belirli bir konuya ilişkin her hangi bir girişim yok. Yani belirli bir konuya yönelik olabilir ancak Kürdistan Bölgesi Başkanlığı’nın bütün taraflarla ilişkileri olağan bir şekilde devam ediyor. Söz konusu ilişki de hem seçim öncesi hem de seçim sonrasıyla alakalı."
 
Görüşmeler için seçim meselesi sıcak bir konu değil mi?
 
"Konu artık Federal Mahkeme'de, biz Bağdat'ta Federal Mahkeme'nin kararını bekliyoruz. Komisyon olağan bir şekilde çalışmalarını yürütüyor ancak o da beklemede, biz de bekliyoruz."
 
Federal Mahkeme neyi bekliyor?
 
"Seçim yasasıyla ilgili yapılan şikâyetlerin karara bağlanmasını bekliyor."
 
Sizce sonuç ne olacak?
 
"Biz bir şey diyemeyiz, bu konuda da karar veremeyiz, duyumlar üzerinde de konuşmayız. Tahminlerden bahsetsek dahi yerinde bir değerlendirme olmaz. Biz Federal Mahkeme ile muamele ediyoruz. Malum orası da sürprizlerle dolu."
 
Devlet yönetimindeki koalisyon anlaşmalarıyla ilgili endişeler vardı, bu endişeler giderildi mi? Yoksa Bağdat'taki bazı kesimlerin pişmanlığı konusunda hâlâ şüpheler mi var? Sorusuna Eminki şu cevabı veriyor:
 
"Biz endişelerden bahsetmiyoruz. Yeni fırsatlardan bahsediyoruz. Son dönemde Kürdistan Bölgesi ile Irak Bakanlar Kurulu arasında karşılıklı bir uzlaşı var bu da daha koordinasyon içerisinde mutabakat sağlamalarına vesile oluyor. Bu konu başlı başına iyi bir şey ama bizim programımız Devleti Yönetme Koalisyonu ile imzalandı. Ancak ne yazık ki koalisyonun ne kadar yerinde bir adım olduğundan emin olmamız için kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Söz konusu koalisyonun şu ana kadar başarı kaydettiği söylenemez. Yani hem Kürtler hem de Sünniler kendilerini dışlanmış hissediyorlar."
 
Anlaşmanın uygulanmasını kimlerin engellediğine ilişkin konuşan KDP'li yetkili açıklamasını şöyle sürdürüyor:
 
"Çok fazla sebep var. Koordinasyon çerçevesinde en çok yetki ve sorumluluk sahibi onlarda. Aynı zamanda iktidarı ellerinde tutuyorlar. Halihazırda da Irak Bakanlar Kurulu'nda en çok onlar yetkiye sahipler. Bu düzlemde en çok ihmalkarlık yine onların payına düşüyor. O dönem uzun tartışmaların ardından YNK ve KDP başta olmak üzere Kürt partilerin yanı sıra Sünni partiler de yeni koalisyona katılma kararı almıştı."
 
Kürtlerin endişesine ilişkinse Eminki; "Bizde her zaman Bağdat ile iyi bir anlaşma yapabilir miyiz endişesi var. Anayasanın iyi uygulanması beklentisi var. Irak'ın üç ana toplumunun birlik ve beraberlik içinde bir hükümet kurmasını, çoğunluk ve ve azınlık anlayışının ortadan kalkmasını uzlaşı aklının devrede olmasını istiyoruz. Aynı zamanda şovenist aşiret düşüncesinin de Irak’ta kalmamasını istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
 
Şu anda Irak'ta böyle (şovenist) bir düşüncenin varlığına ilişkin konuşan Eminki şöyle devam ediyor:
 
"Evet tabii ki, bu düşünce Irak'ta gelişti, Irak'ta şovenist zihniyetin büyüdüğünü söylemiyorum geliştiğine dikkat çekmek istiyorum. Neredeyse artık bir rüya haline gelecek Irak'taki demokrasiden bahsediyoruz."
 
Cafer Eminki, Irak’ın federal ve demokrasi ülkesi olduğuna inanıyor musunuz? sorusuna; "Ben uzun zamandır Irak’ta demokrasisinin çok zayıf olduğunu söylüyorum. Demokrasi konusunda Kürdistan Bölgesi'nde bizimki göreceli kötü ama Irak’a kıyasla daha iyi." cevabını veriyor. Eminki açıklamasının devamında şunları kaydediyor:
 
Sık sık Kürdistan Bölgesi'nin bu konuda Irak'ı izlemesi gerektiğini söylüyorlar?
 
"Maalesef bu durumu değerlendirirken çok kötü bir düşünceye sahipler. Bu bölgenin geleceği bizim geleceğimizdir, Irak'ın geleceği de bizim geleceğimizdir. Irak’taki demokrasinin güzel bir örnek sunmasını arzu ederdik. Ancak demokrasinin olmadığı federal sistemin de çalışmadığı anlarda en azından adil bir hükümetin var olmasını bekliyoruz. Bir bölge ve federal bir hükümet fakat aralarında hiçbir denge söz konusu dahi değil. Böyle bir durumda gözünüz adil bir yönetici ve adil bir hükümet arıyor."
 
Şu anda Irak'ta adil bir hükümet yok mu?
 
"Hayır yok, hangi hükümet adil olabildi ki? Hangi hükümet gelirse gelsin biz hala Nuri El Maliki hükümetini mumla arar olduk. O dönem en azından Bağdat'ta bir hükümetin olduğunu hissediyorduk."
 
Sadece Kürtler açısından mı adil bir yönetim yok? Yoksa genel olarak adil hükümet ilkeleri Irak’taki hükümetlerde mi yok?
 
"Irak için iyi olsun, bizim ve KDP için kötü olsa dahi kabulümüzdür. Ama Iraklılar için iyi, Basra halkı için iyi, Anbar halkı için iyi, 8 milyon nüfusu olan Bağdat için dahi olsa ki gidin bakın, onlar için de iyi değil. Biz her koşulda kendimizi yönetebiliyoruz. 1992'den bu yana Kürdistan Bölgesi her duruma uyum sağlayabildi. IŞİD geldiğinde herkes Kürdistan'ın bittiğini söylüyordu. Biz uyum sağlayabildik. Kürdistan halkı Kürdistan Bölgesi’ni savundu ve böylece devam edebildik.
 
Kürdistan'ı aç bırakmak için giriştikleri yolda başarılı olamayacaklar, Kürdistan Bölgesi'ni korkutmayı başaramayacaklar, bu konuda kimse başarılı olamayacak. Dolayısıyla durumumuzu yönetmek ve önümüzdeki süreçler için Kürdistan Bölgesi'ne odaklanmak istiyoruz."
 
Stratejinizi değiştirdiniz mi? Bağdat'tan Kürdistan Bölgesi'ne mi döndünüz?
 
"Ben stratejiden bahsetmiyorum ama bu dönemde Kürdistan Bölgesi'ne odaklanmanın çok önemli olduğunu söylüyorum. Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak seçime ve birlikteliğimize odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Böylece Kürdistan Bölgesi’nin anayasal statüsünü koruyabiliriz."
 
Bağdat’tan gönderilen para bütçedeki payın uygulanması değil de borç mu?
 
"Sorunlar çok, söylenecek çok şey var, bunları insanların gözü önünde analiz edip korku iklimi yaratmayalım. Sorunlar her neyse üç beş ay içerisinde çözülebilir ancak maaşlarla ilgili olan sorun siyasidir, çözümü uzun sürebilir."
 
Tekniki sorunlar mı?
 
"Hayır, şu anda konuştuklarımız teknik meseleler değil, idari de değil, siyasidir. Üst düzey bir heyetin sorunları çözmek için Bağdat'a gitmesi de isabetli oldu."
 
Kürdistan Bölgesi'nde, İran ile Rojhılatlı güçler arasındaki gerilimin kan dökülmeden çözülmesine ilişkin Eminki; Şiddete, kan dökmeye ve tehdit etmeye gerek yok çünkü anlaşma yürürlüğe girdi. Hem Irak tarafı hem de Kürdistan Bölgesi kararlara uyuyor. Şu anda hiçbir sorun söz konusu değil." diye ekliyor.
 
Rojhılatlı güçler silah bıraktı mı? sorusuna ise Eminki şu cevabı veriyor:
 
"Mesele silah bırakmak değil, Kürdistan Bölgesi'nde bulunan İran muhaliflerinin yani Kürdistani Rojhılat güçlerinin durumunun yeniden gözden geçirilmesi meselesidir. Kürtlerin ve Rojhılatlıların İran’daki davası kutsaldır biz de onları barış ve demokrasi yoluyla destekliyoruz. Bunu ifade ettik ve hiç bir zaman da geri adım atmadık.
 
Geriye kalan şu; buradaki insanların koşullarını yeniden düzenlemek. IŞİD Kürdistan'a saldırdığında bu süreç biraz gecikti. Bu insanlar IŞİD’e karşı gönüllü olarak savaşa geldiler ve üzerlerine düşen görevi yaptılar. Hepsine teşekkür ediyoruz. Ama eline silah alıp da silahla çözüm olmayacağına inananlar İran ile barış fırsatı olduğunu dolayısıyla da silaha gerek olmadığını söylüyordu. “Yani silahlı mücadeleye gerek yok” söylemi onların ifadesidir. Defalarca aynı şeyi tekrarlamışlardı."
 
Artık silahlara ihtiyaçları olmadığını mı düşünüyorsunuz?
 
"Biz diyoruz ki artık silaha ihtiyaçları kalmamıştır, bu bizim kanaatimiz."
 
İran, silahsızlandırılmalarını ve sivil topluma entegre olmalarını mı amaçlıyor, bu mümkün mü?
 
"İran bu insanların sınırı geçip onlara saldırmamasını istiyorsa bizim de aynısını İran’dan isteme hakkımız var. Yapılan anlaşmaya göre, biz onların durumunu yeniden gözden geçireceğiz. Nasıl ve ne şekilde olacağıyla ilgili detayları bilmiyorum."
 
Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (YNK) düzenleyeceği 5’inci kongresine ilişkin ise Eminki şu ifadeleri kullanıyor:
 
"Bir Kürt partisidir, kendilerine başarılar diliyoruz."
 
Hepsi bu kadar mı?
 
"Bu kadar."
 
YNK kongresinden beklentileriniz nelerdir?
 
"YNK'nin prensiplerini koruyacak demokratik bir kongre yapılmasını bekliyoruz. YNK’nin üzerinde kurulduğu ilkelerle yola çıkarak bölgenin statüsünü güçlendirmesi, her zaman kendilerinin de savunduğu ulusların kendi kaderini tayin ilkelerine bağlı kalarak Kürtlere ve Kürdistan'a hizmet etmelerine vesile olacak, kendi örgütlenmelerine hizmet edecek bir kongre yapmalarını umuyoruz." 
 
KDP geçmişte sık sık YNK'ye birlik olmadıkları yönünde serzeniştte bulunuyordu. Bu kongerden birleşik bir YNK çıkmasını bekliyor musunuz?
 
"YNK'li yoldaşlarımın özelliklerinin detayına girmeyeceğim, umarım kongreden birlik içinde ayrılırlar. Birlik içinde bir başkanlık, birlik içinde bir örgütlenme. Eğer bir ayrılma varsa da biz demokratik yollarla sorunlarının çözülmesini arzuluyoruz."
 
KDP’nin kongreye katılması için bir davet gönderildi mi?
 
"Henüz bir bilgim yok."