Erdoğan: YPG konusunu Trump ve Putin'le konuşacağız

Erdoğan: YPG konusunu Trump ve Putin'le konuşacağız

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD ziyareti öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Washington'da, masada hangi konuların yer alacağını anlattı.

ABD’ye seyahati öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basına açıklama yapan Erdoğan, "İlişkilerimizdeki sisli havaya rağmen Trump'la sorunların çözüme kavuşturulması ve ilişkilerimizin geliştirilmesi noktasında hemfikiriz. Her iki ülkenin güvenliğini ilgilendiren konularda yeni bir dönemi başlatmak istiyoruz” mesajını verdi.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:

Suriye Gündemi

Washington'daki temaslarda ikili ilişkilerin yanı sıra özellikle Suriye meselesini de enine boyuna konuşacaklarını ifade eden Erdoğan, "Bu bağlamda DEAŞ ve PKK/YPG gibi terör örgütleriyle mücadelede iş birliği üzerinde duracağız. Ülkemizin DEAŞ'la mücadelede ödediği bedelleri ve kararlılığını bir kez daha gündeme getirirken bu sıralar bildiğiniz gibi DEAŞ'lıları ülkelerine iadeye başladık ve tabii buralarda ciddi bir telaş, artık bir tutuşma süreci de başlamış bulunuyor. Tabii bugüne kadar biz düşündük bundan sonra da onlar düşünsün, onlar ne yapacaklarının kararını versinler” diye konuştu.

Barış Pınarı Harekatı

Erdoğan, “Barış Pınarı Harekatı” ile ilgili gelinen son aşamayı da ayrıntılarıyla konuşma fırsatı bulacaklarını aktararak, şöyle devam etti:

"Kendilerine, Amerika'nın PKK/YPG terör örgütüne tıpkı DEAŞ ve diğer terör örgütleri gibi yaklaşması ve muamele etmesi gerektiğini de söyleyeceğiz. Tabii bu arada Ferhat Abdi Şahin'in nasıl bir katil olduğunu, nasıl bir terörist olduğunu ve böyle bir teröristi kendilerinin kabul etmesinin, kendilerinin bunlarla görüşmesinin yanlış olduğunu da aynen belgeleriyle ifade edeceğiz. Bu terörist başının da Türkiye'mizde bugüne kadar yapmış olduğu bütün terör eylemlerini resimleriyle, belgeleriyle kendilerine takdim edeceğiz. Bu harekatla ilgili vardığımız mutabakatın hala tam olarak yerine getirilmediği hususunu da yine belgelerle kendilerine ifade edeceğiz."

Güvenli Bölge

Erdoğan, elindeki kitapçığı göstererek "Güvenli Bölge konusunda da yine hazırladığımız belgeleri ki bunlardan bir tanesi yani şu anda Suriye'deki durumu bu şekilde içinde bütün plan, proje çalışmalarımızı da burada gösteriyoruz. Aynı zamanda da Güvenli Bölge ile alakalı olarak da bölgenin şu andaki geldiği noktayı da ifade ediyoruz. Burada da özellikle gördüğünüz gibi Irak sınırıyla Cerablus'a kadar olan bölgenin burada bizim sınırımız, Suriye sınırı olmak üzere bu da yeni bu güvenli bölge tablosu içerisinde haritada yerini alıyor" şeklinde konuştu.

Erdoğan ayrıca resmi temaslarının ardından Maryland eyaletindeki Amerika Diyanet Merkezi'ni ziyaret edeceklerini aktardı.

"Trump İle Hemfikiriz"

Erdoğan, "İlişkilerimizdeki sisli havaya rağmen Başkan Trump'la sorunların çözüme kavuşturulması ve ilişkilerimizin geliştirilmesi noktasında hemfikiriz. Önceki yönetim bakiyesi kimi kesimlerin bürokratik ve siyasi sabotaj girişimlerine rağmen şimdiye kadar pek çok konuda ciddi mesafe aldık" değerlendirmesinde bulundu.

Trump ile önce dar kapsamlı bir görüşme ve heyetler arası görüşme gerçekleştireceklerini anlatan Erdoğan, daha sonra da geniş kapsamlı bir basın toplantısı yapacaklarını bildirdi.

"Terörle mücadele bütün bu görüşmelerimizde öncelikli konumuzu oluşturmaktadır. Her iki ülkenin güvenliğini ilgilendiren konularda yeni bir dönemi başlatmak istiyoruz" ifadesini kullanan Erdoğan, ziyaretin hayırlı sonuçlara vesile olmasını diledi.

Soçi Mutabakatı

Bir basın mensubunun, Soçi Mutabakatı kapsamındaki bölgelerden YPG'lilerin çekilmemesine ilişkin sorusuna karşılık Erdoğan, bu bölgeden çekildiklerini söylemenin mümkün olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hala terör örgütleri burada. Dün Kamışlı'da sivillere yönelik cereyan eden terör eylemleri ortada. Ondan önceki günlerde sivillere yönelik terör eylemleri ortada. Münbiç'ten çekildiğini söylememiz mümkün değil, terör örgütleri Münbiç'te de ne yazık ki var. Aynı şekilde kısmen Tel Abyad'da da bunlara rastlıyoruz. Aynı şekilde bunlar Tel Rıfat'ta da var. Ne Rusya ne Amerika bu terör örgütlerini verdikleri ne saatlerde ne de günlerde temizleyebilmiş değil. Bunları Sayın Trump ile konuşacağız, döndükten sonra Sayın Putin ile de tekrar telefon görüşmesiyle bu gelişmeleri değerlendirme imkanı bulacağız. Çünkü İdlib'de de benzer bazı sıkıntılar hala yaşanmaya devam ediyor."

Akdeniz'deki Sondaj Faaliyetleri

Erdoğan, "Brüksel'de toplanan AB Dış İlişkiler Konseyi, toplantı sonunda Türkiye'nin sondaj faaliyetlerine ilişkin bir karar aldı. Sondaj faaliyetlerine cevap olarak uygulanması planlanan kısıtlayıcı tedbirler için bir çerçeve belgesi kabul edildi. Bu konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusunu yanıtlarken de "Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü gayet güzel açıklamalarını yaptı. Avrupa Birliği bir şeyi unutuyor. Çünkü Avrupa Birliği'nde şu anda görev yapanların birçoğu siyasette hala çok yeni. Bunların bir çoğu da maalesef yeniliğin verdiği cehaletle yaklaşıyorlar" ifadesini kullandı.

Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin Kıbrıs'ta garantör ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin garantör ülke olarak burada, o sularda, münhasır ekonomik bölgelerde uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları bulunduğunu söyledi.

AB'yi IŞİD'le Tehdit Etti

Uluslararası hukukun herhangi bir hak vermediği ülkelerin buralarda kendilerine göre çalışma yapma hakkını elde ettiğine, bunların bir kısmının da AB üyesi ülkeler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şöyle dedi:

"Ama Türkiye'ye gelince 'Türkiye buralara giremez, yaptırım uygulayacağız.' diyorlar. Zaten siz bize 1959'dan, 1963'ten beri yaptırım uyguluyorsunuz. 'Aldık, alacağız.' diye sürekli Türkiye'yi oyaladınız. Hangi ülkeler geldi geçti, onları Avrupa üyesi yaptınız ama Türkiye'ye karşı hiçbir zaman verdiğiniz sözleri tutmadınız. Bunlara karşı köşeli ifade kullandığınız zaman da kötü oldunuz. Ey Avrupa Birliği şunu bilin, Türkiye, sizin bugüne kadar tanıdığınız ülkelerden biri değil. Şu anda sizinle müzakere masasında olan bir ülke. Bu müzakere masasında olmak da bizi bağlamaz. Bunu da bilmenizi istiyoruz. Bu müzakereler bir anda da bitebilir. Şu anda 4 milyon mülteciyi ülkesinde ağırlayan bir Türkiye'ye karşı takındığınız tavrı iyi bilin. Bu kadar DEAŞ'lıyı şu anda cezaevlerinde bulunduran ve aynı şekilde Suriye tarafında bulunanları da kontrol altında tutan bir Türkiye'ye karşı takındığınız tavrı iyi gözden geçirin. Bunları siz hafife alıyor olabilirsiniz, bu kapılar açılır bu DEAŞ'lılar da size gönderilmeye başlandı, gönderilir. Ondan sonra siz başınızın çaresine bakın. Türkiye'ye gelip de Kıbrıs'taki bu gelişmelerle ilgili gözdağı vermeye de kalkmayın. Biz bunları da pek takmayız, yolumuza devam ederiz."

Suriyelilerin Dönüşü

Erdoğan, "Suriyelilerin yeniden güvenli bölgeye gönderilmesi planlaması var. Planlama nasıl olacak?” sorusu üzerine şunları söyledi:

"Planları yaparsınız, bu planların bazıları çok böyle planlandığı gibi yürür, bazıları da sıkıntılı olur, aksayarak yürür. Şimdi burada düşünün çok ciddi bir mücadele var. Adeta bir savaş havasında bir yapı söz konusu. Çünkü karşımızda dikkat edin kimler var? Devamlı isim vermemize gerek yok. Kimlerle Türkiye bir şeyin mücadelesini veriyor? Yani Amerika'nın 32 bin, 33 bin tır silah, mühimmat, araç gereç gönderdiği bir ülke. Kime gönderiyor bunu? Suriye devletine değil, terör örgütlerine gönderiyor. Niye gönderiyor? Terör örgütleri burada çok ciddi bir yapılanmaya girsin ve bu yapılanmayla birlikte de kime karşı elde ettikleri bu silahlarla, bu mücadeleyi verecekler? Herhalde Türkiye'den başkası değil. İşte devamlı taciz atışları devam ediyor. Nereye? Türkiye'ye. Şehit olanlar, yaralananlar kimlerden? Benim vatandaşlarımdan. Aynı şekilde bizim kendi Mehmetçiklerimiz de. Bakın şu an itibarıyla Silahlı Kuvvetlerimizden 11 şehidimiz var, 163 yaralımız var, Suriye Milli Ordusundan 202 şehit var, 656 yaralı var. Sivil can kaybı 21, sivil yaralı ise 184."

"Devriye Yapıyoruz Ama Sonuç Yok"

Bunun hesabını kimin vereceğini soran Erdoğan, "Şu anda bölgede beraber güvenli bölge yapıyoruz, devriye çalışmaları yapıyoruz. Yapıyoruz da yani neticeye bakın. Neticeye gelince herhangi bir netice maalesef yok. Öbür tarafta kontrol altına alınan toplam alana baktığımız zaman 4 bin 219 kilometrekarelik alan şu anda kontrol altında ama bunun yanında yine kontrol altına alınan meskun mahale baktığımızda o da 579" diye konuştu.

Bütün bunlara rağmen mücadeleyi bu şekilde verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

"NATO Ne İş Yapıyor?"

"Hepsinden öte burada biz Amerika, Rusya ile bugüne kadar yürüttüğümüz samimi çalışmayı, bunda sonra da kararlı bir şekilde yürütmek istiyoruz. Aynı şekilde tabii bir Soçi Mutabakatı üçlüsü var. O da Rusya, Türkiye, İran. Bunun aynı şekilde yürümesi lazım ama çok daha önemlisi var. O da özellikle NATO Paktı içinde yer alan ülkeler olarak NATO'nun buraya şu ana kadar eğilmediği bu süreci gözden geçirmesi lazım, artık eğilmesi lazım. İşte onun için 3-4 Aralık tarihlerinde İngiltere'deki Liderler Zirvesi'ni çok önemsiyorum. Liderler Zirvesi'nde bunları tepeden tırnağa gündeme getireceğiz.

NATO ne iş yapıyor? Bu 5. madde ne işe yarar? Bunların hepsini orada gündeme getireceğiz. Orada bütün NATO ülkelerine ki bu NATO ülkelerinin büyük bir çoğunluğu da biliyorsunuz AB üyesi ülkelerdir. Hepsini orada, bunları, bütün belgeleriyle ortaya koyacağız. Eğer NATO kendi müttefiklerine her zaman bu şekilde bakıyor, yalnız bırakıyorsa herhalde bunun izahı mümkün değildir. Dünyanın çok değişik yerlerinde ihtiyaç olduğu zaman Türkiye'yi haberdar edeceksin. Belli ücretin ödenmesi noktasında Türkiye dünyada şu anda Amerika'dan sonra neredeyse ikinci, üçüncü sırada yer alıyor. Böyle bir görevi ifa edecek. Böyle bir saldırı karşısında, terörle mücadele karşısında Türkiye'yi yalnız bırakacaksınız. Bunların hepsini Londra'da da gündeme getireceğiz."

İade Edilen IŞİD'liler

Erdoğan,  IŞİD’lilerin iadesine ilişkin bir soruya da, "Orada sınırda kalmış kalmamış artık onlar bizi çok da ilgilendirmiyor. Biz şimdi bunları göndermeye devam edeceğiz. Yani burada almışlar, almamışlar, bunlar bizi pek de ilgilendirmiyor. Bunların başka belki planları da olabilir. Onları da yeri geldiği zaman uygulamaya koyarız" yanıtını verdi.