Erdoğan'dan ABD'ye Rojava tepkisi: 'McGurk denilen bir adam var, beni ciddi manada rahatsız ediyor'

Soçi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk’ü hedef alarak, “Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. 'Terörle mücadele konusuyla ilgili dayanışmamızı daha da artırmamız gerekir' dedik" dedi.

Erdoğan'dan ABD'ye Rojava tepkisi: 'McGurk denilen bir adam var, beni ciddi manada rahatsız ediyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de yaptığı görüşmenin ardından Türkiye dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Görüşmenin odak noktasını bölgesel konuların oluşturduğunu aktaran Erdoğan, Suriye, Karabağ, Libya ve Afganistan'daki gelişmeleri etraflıca değerlendirme imkanı bulduklarını, aynı şekilde Azerbaycan konusunu değerlendirdiklerini söyledi. Ortak adımlar hususunda samimi ve verimli görüş alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Erdoğan, Afganistan'daki gelişmelerin de ele alınan bir diğer güncel başlık olduğunu kaydetti.

İdlib başta olmak üzere Suriye ile ilgili konuları ayrıntılı şekilde ele aldıklarını anlatan Erdoğan, “Birçok aktörün sahada olduğu ve çetrefilli yönleri bulunan bölgesel konularda zaman zaman bazı fikir ayrılıkları da olmuyor değil. Ama bu ikili görüşmemizde hemen hemen bütün konularda bir birlikteliğin olduğunu gördük. Bu tabii işin sevindirici yönüdür” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Putin'e, Rusya'nın 2018 Soçi Mutabakatı'nın gereği olan taahhütlerini yerine getirmesi yönünde bir talep iletilip iletilmediği ve Rusya'nın İdlib konusunda herhangi bir teminat verip vermediği sorusu üzerine Erdoğan, "Türkiye olarak Suriye'de Rusya'yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabii aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz" diye konuştu.

“Zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanıyor”

İdlib'de, Türkiye'nin güvenliğini sağladığı bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşandığını ancak ilgili birimlerin muhataplarıyla görüşerek bunları çözmenin gayreti içinde olduğunu anlatan Erdoğan, "Bu konuda da birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasisiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk." görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim özellikle üzerinde durduğum bir diğer konu da PKK/YPG'nin Moskova'da olmasıydı. Bunu kendilerine hatırlattım. Aynı şekilde bu örgüt ABD'de de Beyaz Saray'da ağırlandı. Burada da bunlara ilgi, maalesef ileri derecede. Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. 'Terörle mücadele konusuyla ilgili dayanışmamızı daha da artırmamız gerekir' dedik" ifadesini kullandı.

 "Mutabakatların gereği yapılmalıdır"

"ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek söz konusu. Rusya ile 2018 Mutabakatı'ndan sonra Münbiç ve Tel Rıfat'tan terör unsurlarının ayıklanmasıyla ilgili yeni bir mutabakat sözlü de olsa söz konusu olur mu? Bölgede terör örgütlerinin saldırı girişimlerine karşı Rusya yeni bir adım atacak mı?" şeklindeki soruya ise Erdoğan, "Terör örgütü PKK/YPG'nin, bu bölgelerdeki varlığının sonlandırılmasıyla ilgili daha önce varılan mutabakatların gereği yapılmalıdır" yanıtını verdi.

“S400’lerden geri adım atmak yok”

Erdoğan, "Görüşmenizde S-400'ün devamının alınmasına ilişkin bir süreç şekillendi mi? F-35 programından Türkiye'nin çıkarılması sonrasında Rusya ile yeni nesil savaş uçakları konusunda bir çalışma yürütülmesi, özellikle SU uçaklarıyla alakalı bir çalışma yapılması konusu gündeme geldi mi?" sorusu üzerine, S-400 konusunda sürecin devam ettiğini, geri adım atmak gibi bir şeyin söz konusu olmadığını belirtti.

Bu konuları etraflıca konuştuklarını ve bunları daha ileri boyutlara nasıl taşıyacaklarını görüştüklerini anlatan Erdoğan, "Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkanımız oldu. Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır. Çalışacağız. Durmak yok yola devam" diye konuştu.

ABD ile ilişkiler

"Amerika dönüşü, 'Biden ile gidişat pek hayra alamet değil' demiştiniz. Gidişat hayra alamet değilse ABD ile ilişkilerde bilmediğimiz bir şey var mı, yoksa sorunlar mı derinleşti?" sorusu üzerine Erdoğan, "Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow'a gideceğiz. Glasgow'da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, Kabil Havalimanı'nın güvenliğini sağlama ve burayı işletme düşüncesinden vaz mı geçti?" sorusuna, "Şu an itibarıyla yokuz, ama ileride olabilir" cevabını verdi.

“PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika, Afganistan’dan çekildi. Siz geçen gün çok açık ve net bir şekilde 'Amerika Suriye'den de çekilsin' dediniz. Orta dönem perspektifiyle baktığınız zaman Washington'ın nasıl bir adım atmasını bekliyorsunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Az önce bir isimden bahsettim; McGurk. Bu, aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam, PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabii benim bu ifadem, birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Ama terör örgütleri ile el ele, kol kola oralarda dolaşan adamdır bu. Benim teröristlerle mücadele verdiğim bir bölgede, bunun onlarla kol kola dolaşması, beni ciddi manada rahatsız etmektedir. Şu anda da onun bu terör örgütleriyle iç içe olması, beraber olması, konumunu zaten ifade etmektedir. Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı."

Erdoğan, "Amerika ile ilgili çok net ifadeler ortaya koydunuz. ABD Başkanı Biden ile G-20 Zirvesi'nde bir araya geleceğiniz bilgisi var. G-20 Zirvesi'ndeki görüşmeyi, Amerika-Rusya dengesinde siz nereye konumlandırıyorsunuz?" sorusu üzerine, orada Biden ile yapacağı görüşmenin boyutlarının nereye ulaşacağını göreceklerini dile getirdi.

Biden ile Roma’da görüşme

Brüksel'de bir görüşmelerinin olduğunu, şimdi ise Roma'da bir görüşme yapacaklarını anımsatan Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:

"Belki bunları da konuşacağız. Suriye ile ilgili ABD'nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz, elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler."

“Başkanlık sisteminden dönüş asla söz konusu değil”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin parlamenter demokrasiye dönüş konusundaki tavrı ortada. Zaman zaman AK Parti içinde de buna dönük bazı fikirler konuşulduğu iddia ediliyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir."