The Guardian’da ‘Rojava’ mektubu

Dünyanın farklı ülkelerinden yerli halkların temsilcileri ve sosyal hareketlerin liderleri, Rojava ile dayanışma çağrısı yaptı.

Birçok farklı ülkeden aktivistin The Guardian’da yayınladığı açık mektupta, Türkiye’nin saldırılarıyla sadece IŞİD’e karşı mücadelenin değil, insanlığın mevcut medeniyet krizine karşı alternatif üretme kapasitesinin tehlikede olduğuna vurgu yapıldı. Ateşkese rağmen 20’nci yüzyılın şiddet ve soykırım tekniklerinin kullanıldığının altı çizilen mektupta, sivillere karşı kimyasal silah kullanıldığı ve cihatçılardan kaçan sivillerin katledildiği belirtildi.

ABD, Rusya, Britanya, Fransa ve diğer devletlerin etnik temizlik ve işgale izin vererek, uluslararası hukuku ve Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal ettikleri vurgulanan mektupta, Türkiye’nin tek hedefinin globalleşen sistemin dışındaki cesur ve başarılı Rojava deneyimini yok etmek olduğu kaydedildi. 

Mektupta, Rojava'da 5 milyon Kürt, Arap, Asuri, Türkmen, Ezidi ve diğer halklar ile inançların yer aldığı kaydedilerek, radikal demokrasi, öz yönetim, cins eşitliği ve azınlıkları da içerecek şekilde barışa dayalı bir sistemde yaşandığı vurgulandı.

Rojava’nın yaşaması için herkesin bulunduğu alanda ayağa kalkması istenen mektupta, Rojava’nın tüm dünyadaki uyanan çoğunlukla aynı amaçlar için mücadele ettiği ifade edildi.

Halkların mücadelelerinin birbirleriyle bağlı olduğu belirtilen mektupta, hiçbir gücün kaçınılmaz değişimleri önleyemeyeceğinin altı çizildi.

Mektupta, farklı sosyal hareketler, topluluklar ve yerli halkların liderleri olarak Rojava’nın vizyonu ve emeğiyle dayanışma içinde olunacağı belirtilirken, Rojava’nın direnişi, korunması ve direnci için dua edileceği kaydedildi. Mektupta, devletler ve güç sahiplerinin “insanlıklarını hatırlaması” ve “işgale derhal son verilmesinin” sağlanmasının istendiği ifade edildi.