Jerusalem Post: Erdoğan S-400’lerden tek bir koşulla vazgeçecek

Jerusalem Post: Erdoğan S-400’lerden tek bir koşulla vazgeçecek

Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı ve ABD ile arasında büyük bir sorun olmayı sürdüren S-400 hava savunma sistemi üzerindeki anlaşmazlık, dünya medyasının da yakından takip ettiği bir konu.

İsrail’de yayın yapan The Jerusalem Post Gazetesi’ndeki yazısında Diliman Abdulkader, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’de Kürtlere yönelik bir operasyona girişmesi halinde, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almaktan vazgeçeceğini iddia etti.

Abdulkader, Erdoğan’ın Suriye’de ABD’nin yolundan çekilmesini ve bu sayede Kürtleri katletme niyetini uygulamaya geçirmek istediğini savundu.

28 Nisan tarihli yazıda, S-400 hava savunma sistemi alımının sadece ABD için değil NATO için de bir yük olduğuna dikkat çekilirken, NATO’nun Sovyet tehdidine karşı kurulduğu ve bugün de Rusya’ya karşı aynı amacı güttüğü hatırlatıldı. 

Türkiye’nin S-400 satın almasının, NATO’nun bertaraf etmek için kurduğu birliğin çıkarlarının altını oyduğu savunulan yazıda, sorunun aslında karmaşık olmadığına değinildi.

Yazının satırbaşları şöyle:

“Hiçbir NATO üyesi NATO savunma sistemleri ile uyumlu olmayan bir savunma sistemini satın alamaz. Özellikle de füzeler Amerikan yapımı F-35’leri düşürmek üzere tasarlandıysa…

Türkiye’nin ABD ulusal güvenlik çıkarlarına yönelik kötü kararlar listesinin sonu gelmiyor: İran yaptırımlarına uymamak, ABD’nin Kudüs Büyükelçiliği’ni tanıma kararını kınaması, Venezuela’daki Maduro rejimini desteklemesi ve Amerika’nın Suriye’deki Kürt ortaklarını tehdit etmesi. 

Şu sorunun sorulması gerekiyor: Neden Türkiye gibi bir ‘müttefik’ varken düşmana ihtiyaç duyulsun ki?

Yanıt açık olmayabilir ancak biz Kürtler Erdoğan’ın dolambaçlı taktiklerini anlıyoruz. 

Erdoğan, Suriye’de ABD’nin yolundan çekilmesini ve Kürtleri imha planını uygulamayı istiyor. 

Erdoğan ayak sürüyor. Bu ABD ya da ülkesinin savunma ihtiyaçlarıyla ilgili değil. ABD, Erdoğan’ın İslamcı hükümetini yatıştırmak için uğraştı hem de çoklu uyarılara rağmen. 

Erdoğan’la ya da Erdoğan’sız, Türkiye’nin ABD, Avrupa ve NATO’ya ihtiyacı var. ABD istese, bir göz kırpmasıyla Türk ekonomisine kepenk indirtebilir. Türkiye zaten bir resesyonda, bu nedenle Erdoğan’ın ABD’yi tehdit etmesi çok da akıllıca değil. 

Türkiye’nin, IŞİD’i yenilgiye uğratan Kürtlere yönelik politikası kınanmalı. IŞİD’in yenilgiye uğratılmasındaki en büyük kaybeden Erdoğan’ın kendisi. Kürtlerin temizlenmesi için 2014’te onlara bel bağladı.

Erdoğan’ın en büyük korkusu, Irak’takine benzer bir Kürt bölgesinin Suriye’de de kurulması. 

S-400’ler temmuz ayında Türkiye’ye teslim edilecek. ABD’dekiler şunu görmeli: Türkiye, NATO ve ABD için güvenilmez bir yük. Erdoğan şimdi ya da sonra değişmeyecek. 

ABD, Suriye’de Kürtleri korumayı sürdürmeli. Suriye’de uçuşa yasak bir bölge kurmalı ve Suriye Demokratik Güçleri'ni (DSG) tanımalı. Ve son olarak da, Erdoğan’ın blöfünü görmeli ve Kürt kartını ABD’de kullanamayacağını ortaya koymalı.”