Kılıçdaroğlu: Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir

Twitter hesabından bir video mesaj yayınlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu: Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir

Twitter hesabından yayınladığı video mesajda, iktidarı Maraş merkezli iki büyük depremin ardından uyguladığı politikalarla eleştirdi.

Mesajında Kılıçdaroğlu, "20 yıldır deprem konusunda hiç bir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken; seçim stratejisinin telaşına düştü. 100 milyon tonluk moloz yığını varken, molozların altında yurttaşlar cansız yatarken, onlar seçimin derdine düştü" dedi.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu akşam size birkaç konuda seslenme ihtiyacı duydum. Affınıza sığınarak, birkaç dakikanızı alacağım. Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz. Ve hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz. Depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Aklımız hep bölgede... Doğru düzgün uyuyamıyoruz. Boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz.

Daha kötüsü olur mu diye düşünüyoruz. 84 milyonluk bir ülke o enkazın altında kaldı. Unutuyoruz ama felaketin yükünü çocuklarımızın da omuzlarına yükledik. Anne ve babalarının çaresizliği gördüler. Anne ve babalara sesleniyorum: Bundan sonra çocuklarımızın yanında ne konuştuğumuza dikkat edelim.

“100 milyon tonluk moloz yığını varken, onlar seçimin derdine düştü”

Bütün bunlar olurken 'saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı' ne yaptı? Oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. 20 yıldır deprem konusunda hiç bir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken; seçim stratejisinin telaşına düştü. 100 milyon tonluk moloz yığını varken, molozların altında yurttaşlar cansız yatarken, onlar seçimin derdine düştü.

100 milyon tonluk moloz yığını varken, molozların altında yurttaşlar cansız yatarken, asbest varken, toz varken onlar konut pazarlama işine girdiler. Çünkü tek dertleri seçim. 'Türkiye Yüzyılı' sloganından 'Yüzyılın Felaketi' sloganına geçişleri göz kapatıp açıncaya kadar oldu.

Dünyanın bu yüzyılı bizimdir diye yola çıkan bu zevat, depremin 19. gününde vatandaşa çadır gönderemedi. Covid-19'da maske dağıtamadı, ve tabi ekonomiyi batırdı. Türkiye'nin Yüzyılı oldu mu size Felaketin Yüzyılı. Mesajımın herkes tarafından duyulamayacağını biliyorum. Çünkü derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. Ama yine de konuşacağım.

"İnsanları konut vaadi üstünden tehdit ediyorlar"

Aslında insanları konut vaadi üstünden tehdit ediyorlar. Bak bize bir sene daha vermezseniz evsiz, barksız kalırsınız diyorlar. Çünkü şantajcı bunlar. Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabi ki konutlar yapılacak.

O molozların altında aileler kaldı, binlerce aile. Erdoğan iki beton dökecek, bitecek. Böyle mi yani? Böyle kandırabileceğini zannediyor milletimizi. Gelecek nesillerimiz için inşa edilen Türkiye'nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün sonra Saray sınıfta kalsın. Sonra bunlar gelsin her yere beton döksün, bitsin. Yurttaşlarımızın barınma ile tehdit edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

Bunun için dünyanın bir ucuna gittim. Yüzlerce milyar dolarlık yatırım sözü aldım. Kimse milletime aciz muamelesi yapmasın diye. Türkiye'de ve dünyanın her yerinde alanında öncü yüzlerce bilim insanlarımızdan büyük bir kurul kurdum. Ekonomide Şampiyonlar Ligi kadrosuna bir araya getirdim. Sizi en temel hakkınız için kimse tehdit etmesin diye yaptım.

Türkiye yaralarını sarıp cumhuriyetin ikinci yüzyılında ayağa kalkacak. Bu çürümüş düzeni ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Bin odalı saraylarından barınma hakkı ile milletimizi tehdit etmelerine izin vermeyeceğiz. Onlar alçaldıkça biz yükseleceğiz. Birlikte yapacak çok işimiz var. Hak ettiklerinizi alacaksınız."