Suriye'de, TSK konvoyuna bir saldırı daha

Geçtiğimiz gün İdlib kenti yakınlarında intikal halinde bulunan bir Türk askeri konvoyuna yönelik hava saldırısının ardından bugün de rejim güçlerinin İdlib'in güneyindeki el-Bavabiye köyünde TSK konvoyuna taciz atışında bulunduğu, düzenlenen saldırıda bir sivilin hayatını kaybettiği dile getirildi.

Suriye'de, TSK konvoyuna bir saldırı daha

Geçtiğimiz gün İdlib kenti yakınlarında intikal halinde bulunan bir Türk askeri konvoyuna yönelik hava saldırısının ardından bugün de rejim güçlerinin İdlib'in güneyindeki el-Bavabiye köyünde TSK konvoyuna taciz atışında bulunduğu, düzenlenen saldırıda bir sivilin hayatını kaybettiği dile getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), bu gelişmeler üzerine İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki tüm gözlem noktalarına çok sayıda zırhlı araç, personel, personel taşıyıcı ve mühimmattan oluşan takviye güç gönderdi.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), rejim güçlerinin çevredeki bir çok köy ve ilçeyi ele geçirdikten sonra Morek'teki 9. Türk gözlem noktasını çembere aldığını bildirdi.

Gözlemevi, “Rejim güçleri Morek’teki Türk gözlem noktasını çembere aldı” dedi. Bu nokta Hama ile İdlib arasında bulunuyor.

Suriye rejim güçleri İdlib’i almak için Nisan ayı sonunda operasyon başlatmıştı. Rusya ve İran desteğindeki Suriye ordusu, 2014 yılında kontrolünü kaybettiği stratejik önemdeki Han Şeyhun ilçesini 20 Ağustos’ta yeniden ele geçirdi. Bölgedeki Türkiye destekli cihatçı gruplar ilçeden ve Hama’nın kuzeyindeki sektörlerden çekilmek zorunda kaldı.

Türkiye Han Şeyhun’un düşmesini engellemek için cihatçı örgütlere 50 zıhlı araçtan oluşan ve Rusya'nın önceden bilgilendirildiğibir konvoy göndermiş ancak Rusya ve Suriye hava kuvvetleri tarafından ilerleyişi engellenmişti.

Türkiye'nin, Moskova ile 2018’deki anlaşması kapsamında kurduğu Morek gözlem noktası ise Han Şeyhun’un 10 kilometre kadar güneyinde yer alıyor.

İdlib bölgesi, Eylül 2018’de Moskova ile Ankara arasındaki bir anlaşma kapsamında “çatışmasız bölge” olarak belirlenmişti. Ancak bu anlaşma sadece kısmen uygulanabildi.

Bu gelişmelerin yaşandığı bir sırada Türk devleti, Rusya ve İran ile birlikte 16 Eylül’de Ankara’da bir zirve yapacaklarını açıkladı.

SOHR: Rejim güçleri Hama’nın kuzeyindeki beldeyi aldı

Bu arada Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye rejim güçlerinin çatışmasız bir şekilde Hama’nın kuzeyindeki Keferzeta beldesi ve beldede bulunan Türk devletine ait gözlem noktasının doğusundaki tepelerde kontrolü ele geçirdiğini bildirdi.

Gözlem noktaları 16 kez vuruldu

Türkiye’nin Suriye’de kurduğu gözlem noktalarına daha önce toplam 16 saldırı gerçekleşti. Gerek İranlı milisler gerekse rejim güçleri tarafından gerçekleştirilen bu saldırılar sonucu iki Türk askeri ve iki sivil görevli hayatını kaybederken, 12 Türk asker de yaralandı.

İdlib meselesi Rusya açısından stratejik değil taktik gelişmeler barındırıyor. Bu nedenle Rusya İdlib'de olup bitenlere uzun süreli tahammül gösterebiliyor, radikal örgütler faaliyetlerini sürdürmesine rağmen doğrudan müdahil olmuyor; buna rağmen Rusya İdlib sahasında taktik alanda yaşanan gelişmeleri kendi stratejik çıkarları açısından kullanabiliyor.

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) militanlarının son dönemde Rus askeri tesislerine ve Suriye ordusu mevzilerine saldırıları ise, Rusya’nın Şam yönetimine bölgedeki ilerleyişi sırasında hava desteği vermiş olabileceğini gündeme getiriyor.

Türkiye'nin Fırat nehri doğusunda ABD ile ortak çalışmalar yürüterek bir güvenli bölge kuracağına yönelik haberlerin yayılması ve bu konuda ilk adımların atılmasıyla eş zamanlı olarak Rusya'nın İdlib'e yönelik operasyonun hızlanmasına müsaade etmesi Rusya'nın Suriye'deki taktiksel değişimi olarak nitelendiriliyor.

İdlib'te başlatılan ve ilerleme sağlanan operasyonla Rusya Türkiye'ye "öncelikle İdlib meselesini halledelim, ardından Fırat'ın doğusuna bakarız, ABD ile yakınlaşma Rusya'yı uzaklaştırır" mesajı veriyor.

Rusya, bölgedeki terör örgütlerinin kendi üslerine tehdit oluşturmaması için onların ortadan kaldırılmasını istiyor. Suriye rejimi ise, Fırat’ın doğusu haricinde kalan bölgede sadece İdlib bölgesini ele geçiremediğinden buraya daha fazla odaklanıyor. Zira Suriye rejimi bu bölgeyi ele geçirdiğinde Şam-Halep ve Şam-Lazkiye yolunun kontrolünü sağlayacak, son çatışmayı kazanan olacak ve gelecekte başlatılması planlanan anayasa görüşmelerinde masaya eli daha da güçlenmiş bir şekilde oturmuş olacak.