Türkiye ve Rusya arasındaki pazarlıklar 'Kürtler' üzerine mi ?

Türkiye ve Rusya arasındaki pazarlıklar 'Kürtler' üzerine mi ?

Türkiye’nin Libya’da Sarraj hükümetiyle yaptığı deniz alanlarını sınırlandırma, askerî ve güvenlik anlaşmasının ardından uluslararası alandaki yeni kriz Libya meselesi oldu. Rusya ile Türkiye’yi de karşı karşıya getiren anlaşma, iki tarafın yeniden uzlaşacağı sinyali, pazarlığın neler üzerine yapıldığı sorusunu akla getirdi. Moskova’da yaşayan Kürt gazeteci İşxan Miroyev’e göre Moskova-Ankara arasındaki pazarlıklar Kürtler üzerinde.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Libya politikası kapsamında bugün bölge ülkelerden Tunus’u sürpriz ziyarette bulundu. Ziyarette Erdoğan'a Mevlüt Çavuşoğlu, Hulusi Akar, Hakan Fidan, Fahrettin Altun ve İbrahim Kalın da eşlik ediyor.

Ziyaretin en önemli başlıklarından biri de Libya.

Rusya’nın Libya’da Türkiye hükümetinin,  Sarac hükümetine karşı Halife Hafter güçlerine destek vermesi nedeniyle Ankara ve Moskova hattında yeni bir gerilim yaşanıyor.

Bu krizi aşmak için Moskova’ya giden Türk heyetiyle görüşen Rusya’dan “görüşmelerin devamına” ilişkin bir anlaşma çıksa da “Libya’da Türkiye ve Rusya çatışır mı?” sorusunun yanıtı merak ediliyor.

Artı Gerçek’in Moskava’da yaşayan Kürt yazarı yazarı İşxan Miroyev bu konuya mercek tutuyor. Miroyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşmeyi beklemeden Trablus’a askerî yardım göndermeye başladığını söylüyor. Miroyev buna rağmen “Rusya’yla ilkesel anlaşmaya varılmadan Haftar komutasındaki Libya Ulusal Ordusuna karşı savaşan Sarraj komutasındaki Ulusal Birlik Hükümetine yapılan Türkiye’nin askerî yardımı sonuçsuz olacak” ifadelerini kullanıyor.

Libya’daki çatışmanın Moskova ve Ankara’yı karşı karşıya getirebileceğini ama şimdilik bu durumun önlendiğine dikkat çeken Miroyev,  şunları söylüyor:

“2015-2017 yılları arasında yaşanan sorunlardan, Rus uçağının düşürülmesinden ve Türkiye’de Rusya elçisinin haince öldürülmesinden sonra her iki ülke kendi aralarında uzlaşma noktalarını bulmada tecrübe edindiler. Tabi ki bu uzlaşma halen jeopolitik ve ekonomik çıkarlarla sınırlı.

Moskova’nın Khalif Haftar komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’nu desteklediği biliniyor. Haftar’ın Trablus’u ele geçirmesi, Rusya’nın paralı askerlerinin yardımına bağlı.”

“Rusya ve Türkiye pazarlığı Kürtlere karşı savaşla ilgili olacak”

Ankara heyetinin Moskova’ya gelmesinin sebebinin Rusya’yla Libya’da nasıl karşı karşıya gelmeyeceklerini tartışmak olduğunu belirten Miroyev, şu ifadeleri kullanıyor:

“Yani pazarlıktır. Türkiye, Rusya’ya Libya’dan vazgeçmesi için çok şey vermeye hazır. Tabi bunun şimdilik ‘Türk Akımı’ doğal gaz boru hattının açılışı ve yeni S-400 anlaşmasıyla ilgili olmayacağını düşünüyorum. Büyük ihtimalle Türkiye ve Rusya arasındaki Libya pazarlığı, Suriye ve Ankara’nın Kürtlere karşı savaşıyla ilgili olacaktır.

Ankara’nın Suriye’deki pozisyonu ve aynı zamanda Türkiye destekli çetelere dayanarak Suriye’nin topraklarını işgal harekâtı devam ediyor. Bu pazarlıkta Moskova’dan Libya konusunda taviz koparmak için Suriye’de bazı tavizler vermesi mümkündür. Büyük ihtimale bu taviz İdlib konusunda olacaktır.”

Bu durumun Rusya’nın çıkarına olduğunu söyleyen Miroyev, “Tabi tüm bu pazarlıklar farklı sonuçlar doğurabilir, Libya’nın paylaşımı gerçekleşebilir. Moskova, Haftar üzerindeki baskısını kullanarak Trablus saldırısını durdurabilir ve var olan statünün bir süre daha devam etmesini sağlayabilir. Buna karşılık Ankara ise Esad rejiminin İdlib’teki ilerlemesine izin verebilir. Tabii ki Kuzey Suriye’de Kürt topraklarını işgal etmeye devam edecektir ve buraya Suriyeli göçmenleri yerleştirme planlarını gerçekleştirmek ister. Büyük ihtimale Rusya bu planın gerçekleşmesine karşı çıkmayacak” diyor.

Moskova ve Ankara için önemli olanın “ekonomik çıkarlar” olduğuna vurgu yapan Miroyev, şöyle devam ediyor:

“Hidrokarbon kaynaklarının üretimi ve Avrupa’ya nakliyesidir. Türkiye ve Sarraj yönetimindeki Ulusal Birlik Hükümeti arasındaki anlaşma Türkiye’ye birçok Doğu Akdeniz ülkesinin de talip olduğu zengin hidrokarbonat kaynaklarını elle geçirme fırsatı sağladı. Eğer Türkiye ve Sarraj, Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya uzanan doğal gaz boru hattına sahip olursa o zaman Ankara’nın “Türk akımına” pek de ihtiyacı kalmıyor. Bundan dolayı da tüm iyi niyete rağmen Moskova, Libya konusunda taviz vermeyecek. Rusya için Libya’da oluşan ikili iktidara bir an önce son vermek çok önemli. Tabi ki tercihleri Haftar’dan yana. Bunu da özel silahlı şirketleriyle, Mısır’la, Suudilerle olan gizli diplomasiyle ve belki de İsrail’le işbirliği içinde yapacak.”