Vahap Coşkun: PKK muhayyel bir konfederalizm adına muhtemel bir Kürdistan’a engel oluyor

Vahap Coşkun: PKK muhayyel bir konfederalizm adına muhtemel bir Kürdistan’a engel oluyor

Kurdistan24 yazarı ve Dicle Üniversitesi Öğretim üyelerinden Vahap Coşkun son dönem PKK-KDP ilişkilerine değindiği yazısında PKK'nin, Kürdistan'ın Güneyindeki bağımsızlık yönündeki çalışmalardan rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. Coşkun'un yazısının bir kısmı şöyle: 

“Devlete karşı çıkmadan sosyalistlik yapılamaz” diyen Karasu, PKK’nin gelecek tasavvurunu şu sözlerle özetliyor: “Bir daha vurgulayalım, artık devletsiz, patronsuz, ağasız, ‘karısız’, ‘kocasız’ bir dünyayı düşünmenin zamanıdır. Devletsiz yönetim, patronsuz, ağasız bir ekonomik yaşam, ‘karısız’, ‘kocasız’ özgür eş yaşam gerçekleştirilebilir. Artık egemenlerin bu konuda yarattıkları ideolojik egemenlikleri yıkmak, özgür düşünmek, bu temelde neolitik toplumdan bugüne var olan demokratik uygarlığı demokratik topluma dayandırarak yeniden güncelleştirmenin zamanıdır.”

PKK, KYB’den ve bilhassa KDP’den gerek devlete ve gerek topluma bakışta farklı bir noktada durduğunu her seferinde hassaten vurguluyor. Buradan hareketle de KBY’nin “bağımsız devlet” yolunda attığı her adımı “gerici” olarak nitelendiriyor. Devlete karşı olmayı ve müphem bir konfederal anlayışı savunmayı ise “ilerici” olmanın nişanı sayıyor.

Muhayyel konfederalizm ve muhtemel Kürdistan

Peki, Kürt kamuoyu bu iki anlaşmazlık alanı hakkında ne düşünüyor? Bağımsızlık referandumundan başlayalım. Bana göre, Kürtlerin tamamına yakını KBY’nin bağımsızlık yolunda ilerlemesinden memnun oluyorlar. Her daim çok uzakta görülen ihtimalin ufukta belirmesi karşısında insanlar heyecanlanıyorlar. Bir yol kazasının olmamasını diliyorlar. Kürt siyasi gruplarından birlik içinde bu süreci sonuna kadar götürmelerini talep ediyorlar.

Tüm bunların PKK’nin çekirdek tabanı için de geçerlidir. Herhalde PKK’ye destek veren kitlelerin, KBY’nin bağımsızlığından hoşnutsuzluk duydukları iddia edilmez. Diğer Kürtler gibi PKK’liler de, doğal olarak, “Neolitik toplumdan bugüne var olan demokratik uygarlığı demokratik topluma dayandırarak yeniden güncelleştirmek” gibi ne anlama geldiği belirsiz bir laf kalabalığını değil, sınırları belli bir toprak parçasını ve kuralları açık bir yönetimi tercih eder.

Bu çerçevede PKK’nin kendi tabanındaki hissiyatla da ters düştüğünü söylemek mümkün. Zira muhayyel bir konfederalizm adına muhtemel bir Kürdistan’a takoz koymak, herhangi bir Kürdün kabul edeceği bir davranış olmaz. O halde sorulabilir, PKK neden böyle davranıyor? Herhalde cevap, mevcut konjonktürde PKK’yi tabanının değil bölgesel ittifaklarının yönlendirdiğidir. PKK bugün Tahran’la, Bağdat’la ve Şam’la kurduğu ilişki ağına tabanındaki hissiyattan daha büyük bir anlam atfediyor. Bu sebeple tabanın arzusu hilafına da olsa bir rota belirliyor ve şimdi farklı düşünse de zamanla elde edilecek kazanımlarla tabanını kendi çizgisine çekeceğini düşünüyor."