Bugün, Güney Kürdistan halkının, Baas rejimine karşı ayaklanma Raperîn'in 32. yıldönümü

Bugün 5 Mart 1991’de Güney Kürdistan halkının Baas rejimine karşı başattığı büyük ayaklanmanın 32. yıldönümü. Kürtçede “ayaklanma” anlamına gelen Raperin, Kürdistan Bölgesi’nin resmi statü kazanmasına gidfen yolda çok önemli bir adımdı. Raperin sonuçları ve doğurduğu gelişmeler nedeniyle Kürdistan tarihinde çok önemli bir yere sahiptir.

Bugün, Güney Kürdistan halkının, Baas rejimine karşı ayaklanma Raperîn'in 32. yıldönümü

Güney Kürdistan halkının Irak’ta Baas ve Baas öncesi rejimlerin zulüm ve işgaline karşı yürüttüğü devrim mücadelesi 5 Mart 1991’de Raperin’le taçlandı. Süleymaniye’nin Ranye ilçesinde başlayan ve sonra tüm Kürdistan’a yayılan bu büyük kitlesel ayaklanma ile birlikte Kürtlerin tarihinde yeni bir süreç de başlamış oldu.

Halk tarafından başlatılan ve daha sonra Peşmerge’nin de katılımıyla dalga dalga gelişen ve büyük bir isyana dönüşen Raperin’le Güney Kürdistan toprakarının büyük çoğunluğu Baas işgalinden kurtarıldı. Tüm kentlerde, ilçe ve köylerde Baas rejimi kurumları ve Irak ordusunun varlığına son verildi.

Raperin’in kronolojisi

Kürdistan halkı 29 yıl önce, 5 Mart 1991’de Süleymaniye’ye bağlı Raniye ilçesinde Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimine karşı büyük bir ayaklanma başlattı.

Raperin’in ilk günü ilçe merkezi ile Çwarkurna, Bıtwen Ovası, Haciawa ve Serkepkan bölgelerinde halk hükümete ait kurumları ele geçirdi, rejim askerleri kovuldu ve bölge kurtarıldı.

Ertesi gün (6 Mart), Süleymaniye’ye bağlı Bazyan ve Pışder Ovası bölgeleri Saddam’ın askerlerinden temizlendi.

7 Mart günü Süleymaniye halkı ayaklanarak, sabaha karşı Emniyet Müdürlüğü ve Selam Karakolu’nu ele geçirdi.

Raperin, üçüncü gününde, Çemçemal, Halepçe, Arbat, Zerayan ve Piramagrun’a sıçradı.

Aynı gün içinde Süleymaniye – Kerkük anayolu Peşmergelerin kontrolüne geçti.

Erbil’e yayıldı

9 Mart’ta Koye (Köysancak) Şeklawa ve Basımra ilçelerinde halk ayaklandı.

Erbil’in Soran ilçesi, Haci Omeran, Mergesor, Çoman, Spılk, Helifan, Herir, Batas, Mesif, Taktak, Ağcalar ve Karahencir halkı da rejime karşı bayrak kaldırdı.

11 Mart günü Erbil halkı ayaklandı ve aynı gün içinde Kesnezan, Bınaslawa, Daratu, Kuştepe, Şawes, Birzin, Malaomer, Cedide, Topzawa, Kewrgosk, Bahırke ve Berhuştır bölgelerinden rejim güçleri çıkartıldı.

Behdinan’da da halk ayaklandı

Hanekin ve Celavla ilçelerinin yanısıra Musul’a bağlı Mahmur ve Duhok’a bağlı Akre, Bıcil, Surçi bölgeleri, Berderaş, Cinarte, Zırebar ve Şeyhan bölgeleri kurtarıldı.

13 Mart’ta Zaho, Slevan, ayaklanırken, Kerkük’e bağlı Perde nahiyesi, Germiyan’da ise Kelar ve Cebara bölgeleri rejimden alındı.

Duhok halkı 14 Mart ayaklanarak, Zaweta, Sersing, Deraluk, Şiladze, Amediye ve Bamerne bölgelerinde kontrolü sağladı.

15 Mart’ta Sımel halkı, 16 Mart’ta Serbaşah, Karaçuh ve Mahmur, 18 Mart’ta Perde ve etrafı, 19 Mart’ta Kerkük bölgesi Baas’tan arındırıldı.

Son halka Kerkük’tü

Kerkük halkı 20 Mart’ta ayaklanarak kent merkezinden Saddam rejimini attı.

21 Mart’ta Kerkük’te Newroz ateşi yanarken, kentteki Halid karargahında çatışmalar devam ediyordu.

Rejimin saldırısı ve büyük göç

27 Mart 1991’de Irak Ordusu Kürdistan halkına ve Peşmergeye karşı büyük bir saldırıya başlattı. Henüz 3 yıl önce Halepçe’de 5 bin insanı kimyasal gazlarla zehirleyen, Enfal sürecinde 182 bin Kürdü katleden Baas rejimi bir kez daha çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden sivilleri birkez daha katletmeye başladı.

Aynı gün Kerkük, ayın 31’inde ise Erbil işgal edildi.

Ardından Güney Kürdistan halkının büyük göçü başladı ve yüz binlerce kişi Rojhılat ve Türkiye sınırlarını geçti. Tüm dünyanın gözü önünde bir kez daha büyük bir insani dram yaşandı.

BMGK’nin 5 Nisan kararı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Fransa ve Belçika’nın talebi üzerine 5 Nisan 1991 tarihinde Güney Kürdistan’da oluşturulacak güvenli bölge ile Kürtlerin Irak ordusunun saldırılarından korunması, insani yardımların ulaştırılması ve göç edenlerin eski yerlerine dönmelerinin sağlanmasına karar verdi.

688 sayılı BMGK kararı ile Baas rejimi güçlerinin 36’ıncı paralel’in kuzeyine geçişleri yasaklanarak, bu bölgede uçuşa yasak bir alan oluşturuldu. Bu karar ile BM, 1925 yılında Milletler Cemiyeti’nin Musul meselesi ile aldığı karardan sonra ilk kez Kürtleri tanıma ve korumaya dönük bir kararı oldu.

Oluşturulan uçuşa yasak bölge ile bir nevi Kürdistan Bölgesi facto olarak özerk bir bölge oldu.

Kürdistan Bölgesi’ne giden yol

Raperin Kürdistan’daki siyasi cephede de birliğe yol açtı. 1991 yılının Aralık ayında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) öncülüğündeki Kürdistan Cephesi, Kürdistan Bölgesinde bir parlamento seçimi yapılmasına karar verdi.

7 Temmuz 1992’de bakanlar kurulunun oluşturulmasının ardından Kürdistan Parlamentosu 4 Ekim 1992’de Kürdistan’ı Irak’ın içinde federal bir yönetim olarak ilan etti.

Bu federal yönetim 2003 yılında ABD’nin Irak’ta Saddam rejimini devirmesine kadar uzanan yaklaşık 10 yıl boyunca Saddam’ın ekonomik ve siyasi baskılarına direnerek işleyişini devam ettirdi.