ABD'den DSG'ye yeni hedef!

Şam Yönetimi safında Suriye’nin doğusunda çarpışan İran yanlısı güçler ile ABD ve ABD destekli birlikler arasında sadece birkaç yüz metre mesafe bulunuyor. ABD'nin terör listesine aldığı İran Devrim Muhafızları ve İran destekli milisler ile DSG güçleri arasında çatışmaların patlak vermesi ihtimali güçlü bir olasılık olmaya doğru yol alıyor.

ABD'den DSG'ye yeni hedef!

Şam Yönetimi safında Suriye’nin doğusunda çarpışan İran yanlısı güçler ile ABD ve ABD destekli birlikler arasında sadece birkaç yüz metre mesafe bulunuyor. ABD'nin terör listesine aldığı İran Devrim Muhafızları ve İran destekli milisler ile DSG güçleri arasında çatışmaların patlak vermesi ihtimali güçlü bir olasılık olmaya doğru yol alıyor.

ABD Başkanı Trump’ın “IŞİD’in yenilgiye uğratıldığı ve ABD askerlerinin Suriye’den çekileceği” yönünde geçtiğimiz Aralık ayında yaptığı açıklamanın ardından geçen dört ayın sonunda, Washington Yönetimi’nin asker çekme yönünde bir adım atmadığı görülüyor. Tam aksine, sahadan yansıyan haberler ABD askerlerinin ve destek verdiği güçlerin ülkenin güneydoğusundaki El Tenef ile Irak sınırındaki El Kaim kapısına yakın bölgelerdeki varlık ve aktivitelerini son günlerde yoğunlaştırdıkları yönünde.

ABD, Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) 23 Mart tarihinde Irak sınırındaki Bağuz kasabasında IŞİD'e karşı ilan ettiği nihai zaferin ardından DSG güçlerine yardımlarını kesmeyerek toplamda 760 tıra ulaşan 6 sevkiyatlık askeri yardımda bulundu.

T24'te "Suriye'den çekilme hepten yalan oldu" başlıklı bir yazı kaleme alan Akdoğan Özcan, Suriye'de ABD tandemli gelişmeleri irdeleyerek bölgedeki iddialar üzerinden bir varsayımda bulundu:

Bir iddiaya göre, Amerikalılar, Irak ve Ürdün sınırına yakın El Tenef’teki proksilerine yönelik eğitim ve destek faaliyetlerini son zamanlarda yoğunlaştırdılar. Bilindiği gibi, Amerikalılar Şam Yönetimi’nin safında çarpışan İran yanlısı milis güçlerin Suriye’deki ikmal hatlarını gözleme ve engelleme amacıyla, Bağdat -Şam karayolunun üzerindeki El Tenef’te 2016 yılında bir askeri üs kurarak 55 km derinlikte de bir tampon bölge oluşturmuştu. Sınırın Suriye tarafının kontrolünü de 2017 yılı Mart ayında ABD ve Ürdün destekli Mahavir el Tavra isimli cihatçı gruba vermişlerdi. Amerikalılar buradaki üsleri vasıtasıyla hem bu örgütü destekliyor, hem güneydeki mülteci kampından Şam Yönetimi’ne karşı savaşacak cihatçı devşiriyor hem de bölgeyi gözlüyorlar.

Bölgeden yansıyan, ancak resmî kaynaklardan doğrulanmayan bir diğer iddiaya göre ise, Suriye’nin Irak sınırındaki geçiş kapısı El Kaim’in yeniden hizmete açılmasını istemeyen Amerikalılar, buna engel olmak amacıyla bir askeri operasyon planlamaya çalışıyorlar. Söylenenlere bakılırsa, operasyon konusunda değerlendirmeler sürüyor, nihai karar alınmış değil. Bilindiği gibi IŞİD’i Fırat’ın doğusundan atan ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG), El Kaim’in 12 km kuzeybatısındaki yerleşim bölgesi Ebu Kemal’in birkaç km doğusundaki Fırat havzasında konuşlu bulunuyorlar.

Bir başka iddiaya göre de, SDG, Ebu Kemal ve el Mayadin yakınlarındaki Suriye Arap Ordusu’na bağlı birliklerin mevzilerine yakın bölgelere takviye yapıyor. Geçtiğimiz günlerde İran Devrim Muhafızları’nı “terör örgütleri” listesine alan Amerikalılar, bir şekilde hem İran yanlısı milisleri bölgeden atmak hem de İran’ın yakın bir tarihte açılacağı söylenen El Kaim sınır kapısı üzerinden Suriye’deki müttefiklerine olası bir sevkiyat yapmasına engel olmayı amaçlıyor.

Tabii, böyle bir operasyonun gerçekleşmesi sadece Suriye ordu birlikleri ile Kürtler arasında varolan barışçıl havayı sona erdirmekle kalmayacak, aynı zamanda, Suriye sahasında daha önce birbiriyle hiç çatışmamış olan Kürtler ile İran yanlısı güçleri karşı karşıya getirebilecek. 

Sınır kapısı açılıyor mu?

Bu gelişmelerin büyük kısmının arka planında, yukarıda da değindiğimiz gibi, Bağdat ile Şam’ı yeniden birbirine bağlayacak olan El Kaim sınır kapısının hizmete açılması ve Irak ile Suriye hükümetleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi yönünde atılan adımlar var.

Özetle, el Kaim IŞİD’in elinden kurtarılalı aslında 1,5 yıla yakın bir zaman oldu. Her ne kadar Iraklı kaynaklar, Bağdat Yönetimi’nin Orta Fırat havzasındaki IŞİD mevcudiyetinden ötürü sınırı yeniden geçişlere açmadıklarını ileri sürse de, aslında gerçek neden, Şam Yönetimi safında çarpışan güçlere yapılabilecek olası bir Tahran sevkiyatını engellemek amacı güden Washington Yönetimi’nin sınırın kapalı kalması yönündeki baskısı.

Öte yandan Şam Yönetimi’nin iki ülkeyi birbirine bağlayan uluslararası karayolunu güvenli kılmak amacıyla Irak sınırı yakınlarına azımsanmayacak bir kuvvet kaydırdığı da Şam Yönetimi’ne yakınlığı ile bilinen El Masdar gazetesince verilen haberler arasında.

Gazetenin bir başka haberinde bildirdiğine göre, Şam Yönetimi safında Suriye’nin doğusunda çarpışan İran yanlısı güçler ile ABD ve ABD destekli birlikler arasında sadece birkaç yüz metre mesafe bulunuyor.

Bu mesafe de kapanır ve İran yanlısı Şii milisler ile Kürtlerin çatışmasına gidebilecek bir sürecin önü açılır mı bilmiyoruz. Ama bildiğimiz, İran’ın Şam ile Ankara’yı, Rusya’nın ise Şam ile Riyad’ı yakınlaştırma çabalarını yoğunlaştırdığı ve sonuca da epeyce yaklaştığı şu dönemeçte, bu durumun basit bir sınır kapısı açılışını katbekat aşan ve başka bazı ihtilaf ve çatışmaları tetikleyebilecek yansımaları olabileceği.