ABD'nin, Rojava ve Suriye'de çözüm için geliştirdiği farklı strateji

Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) Dış ilişkiler Komitesi Sorumlusu İbrahim Biro Rojava Kürdistanı ve Fırat’ın doğusunda büyük değişimlerin olacağını ancak PYD'nin bu değişimlerin önünde engel olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.

ABD'nin, Rojava ve Suriye'de çözüm için geliştirdiği farklı strateji

Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) Dış ilişkiler Komitesi Sorumlusu İbrahim Biro Rojava Kürdistanı ve Fırat’ın doğusunda büyük değişimlerin olacağını ancak PYD'nin bu değişimlerin önünde engel olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.

KDP info'ya açıklamalarda bulunan ENKS'li İbrahim Biro, ABD'nin Suriye'de Kürtlerin güvenliğini kapsayan çözüm için farklı bir strateji geliştirdiğini ileri sürdü.

ABD'nin geri çekilme sürecini geciktirerek, Suriye rejiminin Rojava'ya girmesini engellediğini, rejimi çaresiz bırakarak siyasal görüşmelerin önünü açmak istediğini,  İdlib'te öngörülen savaşla tüm tarafların bu savaşa odaklanacağı dahil yeni taktikler içeren bir strateji izlediğini dile getiren Biro, ABD'nin bu girişimlerini şöyle özetledi:

"ABD Suriye’den geri çekilme sürecini geçiktirmeye çalışıyor ve Suriye’nin Rojava Kürdistanı ve Fırat’ın doğusuna dönmesine izin vermiyor. Suriye rejiminini çaresiz bırakarak siyasal görüşmelerin önünü açmak istiyor. İdlib’de büyük bir savaş öngörülüyor. ABD ve Avrupa bu savaşın içinde olur ve Rusya bu savaşa doğrudan katılacak çünkü burada radikal aşırı güçler yer alıyor. Burada operasyon başlarsa İdlib’ten büyük göç başlar. Diğer yandan ABD temsilcisi de hızlı bir şekilde Suriye Anayasasını yazacak komisyon oluşturmaya çalışıyor ki amaç Cenevre görüşmelerinin yeniden başlatılması. “

PYD halen sahada vekimseyle ittifak yapmış değiller

PYD'ye yönelik eleştirilerde bulunan Biro, PYD'nin çözüm için hiç kimseyle ittifak geliştirmek istemediğini, tüm gelişmelerin kendi denetimlerinde, kendi insiyatiflerinde olmasını dayattıklarını ve bunun da çözümün önünü tıkadığını ileri sürdü:

"ENKS olarak biz de Suriye Muhalefeti içerisinde bir tarafız, oluşturulmak istenen yeni 'Suriye Anayasası' görüşmelerinin hepsinde yer alarak Kürt halkının çıkarlarını savunuyoruz. Fırat'ın doğusunda kurulmak istenen 'güvenlikli bölge' görüşmelerinde de Kürtlerin esas güç olması için elimizden geleni yapıyoruz. ABD, Türkiye'ye sınırlarını güvenlikli bir hale getireceği konusunda söz verdi ama halen bu güvenlik kimler tarafından sağlanacak belirginleşmedi. Türkiye, PYD'nin sınırdaki gücün içerisinde yer almasını istemiyor, bizde orada yaşayan halktan başka güçlerin sınır güvenliğinde olmasını kabul etmiyoruz, çünkü çatışma ya da problemlerin ortaya çıkmasını istemiyoruz. Bu bölgede yeni bir idare ve güvenliğin oluşmasına taraftarız, bunun içinde Roj Peşmergeleri’nin bu alana geçmesi ve oradaki bileşenlerin oluşturduğu bir idare ve güvenliğin içerisinde yer alarak, buradaki ‘güvenlikli bölge’yi oluşturmaları gerektiğini düşünüyoruz."

"Bir çok ülke bizim 'güvenlikli bölge’ye ilişkin fikirlerimizi olumlu karşılıyor ve dışarıdan getiren güçlerin değil de, oradaki bileşenlerin burada asıl gücü oluşturması önerisinde bize destek veriyorlar. Fakat halen 'güvenlikli bölge’ye ilişkin herhangi somut bir adım atılmış değil. Çünkü PYD halen bu sahada ve halen kimseyle herhangi bir ittifak yapmış değiller. Her şeyin kendi denetimlerinde, kendi inisiyatiflerinde olmasını istiyorlar. Sahada büyük değişiklikler ve gelişmeler oluyor, bu nedenle de her şey PYD'nin istediği gibi olamaz ve PYD'de bu değişikliklere ayak uydurmak zorunda. Efrin'de yaşananların bu sahada da tekrarlanmasına asla izin vermeyeceğiz.”