Almanya düzensiz göç için frene basıyor

Almanya, son yıllarda karşılaştığı en büyük sorunlarından biri olan düzensiz göç ile mücadeleyi masaya yatırıyor. Ülke bir zamanlar övündüğü "hoş geldin kültürüne" de sırtını dönüyor. Başbakan Scholz, düzensiz göç meselesini tartışmak üzere eyalet başbakanları ile buluştu.

Almanya düzensiz göç için frene basıyor

Avrupa'daki birçok ülkenin 2015'te sınır kontrollerini sıkılaştırdığı bir dönemde başbakan Angela Merkel’in Almanya’nın sınırlarını sığınmacılara açmasıyla başlayan tartışmalar bugün artık siyaseti belirleyen temel konulardan biri olmuş durumda.

Almanya 2015-2016 yılları arasında 1,2 milyondan fazla mülteci ve sığınmacıyı kabul etti. Bu yıl sonuna kadar ülkeye gelecek sığınmacı sayısının 300 bin sınırını aşması bekleniyor.

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümeti ise artan sığınmacı sayısına karşı önlem almamakla suçlanıyor.

Zirveden uzlaşı çıktı

Bu amaçla Başbakan Olaf Scholz 6 Kasım Pazartesi günü 16 eyalet başbakanı ile Berlin’deki Başbakanlık binasında bir araya gelerek göç ve iltica politikalarını görüştü. Yaklaşık 17 saat süren zirveden uzlaşı çıktı.

Başbakan Scholz toplantının ardından Eyaletler Meclisi Dönem Başkanı ve Hessen Başbakanı Boris Rhein (CDU) ve Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil (SPD) ile kameraların karşısına geçti.

Başvuruların sonuca bağlanması hızlandırılacak

Son 3 yılda iltica talebi kabul görmeyen ve özel bir durumu olmayan mültecilere nakit para yerine ihtiyaçların giderilmesi için kullanabilecekleri bir ödeme kartı verilmesi kararı aldıklarını belirten Scholz, sınır deport işlemlerinin hızlandırılacağını ve yeni önlemlerin alınacağını ve bu amaçla başvuruların sonuca bağlanmasının hızlandırılması da kararlaştırıldığını söyledi.

Olaf Scholz, “Avrupa'nın dış sınırlarının daha iyi korunmasına ve göçmenlerin karşılıklı dağılımına ihtiyacımız var. Bu yeterli değil, dolayısıyla burada kalamayacak olanların daha kolay geri dönmesini sağlamak için çalışmalıyız. En önemlisi de göçmenlerin geldiği ülkeler veya transit geçiş yaptıkları ülkelerle yapılacak olan göç anlaşmalarıdır. Özellikle de göç konusunda anlaşma sağlanan Türkiye ile” dedi.

Mültecilerin üçüncü bir ülkeye gönderilmesi gündemde

Ankara ile 2016 yılında varılan anlaşma, Türkiye üzerinden düzensiz yollarla Yunanistan’a giden göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesini mümkün kılıyor. Bu anlaşma için Türkiye’ye 6 milyar Euro destek sözü verilmişti.

Almanya’daki eyalet yönetimlerinin son dönemde dillendirdiği başka bir öneri daha var. Göçmenlerin üçüncü bir ülkeye gönderilmesi veya üçüncü bir ülkede göçmenler için kabul merkezlerinin kurulması. Bu konuda bir konsensüs sağlanamadı ancak müzakerelerin devam edeceği belirtiliyor.

Hessen Başbakanı Boris Rhein, “ Biliyorsunuz başlangıçta bir uzlaşı beyanımız vardı. Bavyera, Baden-Württemberg, Berlin, Hessen, Kuzey Ren-Vestfalya, Saksonya, Saksonya-Anhalt ve Schleswig-Holstein bölgeleri mutabakat beyanından vazgeçildi ki bence bu da bir başarı çünkü önmeli konuların büyük bölümü ortak kararlar içerisinde bulunuyor. Örneğin, üçüncü ülkelerle ilgili bir anlaşma veya AB ile Türkiye arasında bir danışma anlaşması” diye konuştu.

Zirvede ayrıca Almanya’ya gelmek isteyen sığınmacıların Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan herhangi bir ülkede başvuruda bulunup, başvuruların orada değerlendirilmesinin Cenevre Mülteciler Sözleşmesi’ne uygun olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi de kararlaştırıldı.

Merkezi hükümet ile eyaletler arasında sınır kontrollerinin güçlendirilmesi ve göç politikasının sıkılaştırılmasına yönelşik bu anlaşma, ülkedeki sığınmacılar ve ileride gelmek isteyenler için de karanlık bir sayfa açıyor.