Başbakan Barzani: Komşularımızdan, Kürdistan Bölgesi'ne saygı duymalarını istiyoruz!

Başbakan Mesrur Barzani, Kürdistan Bölgesi’nin göçmenleri kabul ederek büyük bir sorumluluk aldığını söyledi.

Başbakan Barzani: Komşularımızdan, Kürdistan Bölgesi'ne saygı duymalarını istiyoruz!

Başbakan Mesrur Barzani, Kürdistan Bölgesi’nin göçmenleri kabul ederek büyük bir sorumluluk aldığını söyledi.

Kürdistan Amerikan Üniversitesi’nin düzenlediği Ortadoğu’da Barış ve İstikrar Forumu’nun ikinci gün oturumunda konuşan Başbakan Mesrur Barzani; Kürdistan Bölgesi, Irak ve bölgenin durumuyla ilgili konuşuyor.

Başbakan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

Göçmen sorunu

“Şüphesiz insani sorunlar, başka sorunlar yaşanırken ortaya çıkıyor. En büyük sorunlardan biri güvenlik sorunudur. Terörün ortaya çıkması, etnik temizlik, siyasi farklılıklar ve ekonomik buhran, insanların kendi bölgelerini terk edip başka bölgelere göç etmesine yol açtı. Şimdi çok sayıda insanın Kürdistan Bölgesi’ne geldiğini görüyoruz çünkü burası çok daha istikrarlıdır. Terör korkusundan kaçan insanlara saygı duyuluyor. Birçok kişi da içinde bulunduğu yaşam şartlarından dolayı göç ediyor.

Bir buçuk milyon göçmen ve mülteciyi ağırlıyoruz. Yakın zamanda da Suriye’den göçmenlerin geldiğini görüyoruz. 60 bin kişi sınırı aşarak geldi ve kamplara yerleştirildi. Kampları ziyaret ettim, yaşadıkları acıyı ve yıkımı gördüm. Bu sorunun tamamen bitmesi için sorunun temeline inilmeli: Neden insanlar evlerini terk edip kaçıyor? Genel olarak baktığımızda bölgenin tamamının kaos ve sorun içinde görüyoruz. Bölgelerini terk eden birçok kişi buraya geliyor. Çünkü kendi bölgelerinde huzur ve istikrar içinde olduklarını hissetmiyorlar. İçinde yaşayacakları bir sığınakları olduğunu hissetmiyorlar. Bu Kürdistan Bölgesi için büyük bir sorumluluk ve ağır bir yüktür. Kaç yıldır bu yükü omuzluyoruz. Irak hükümeti ve uluslararası toplumdan bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Ancak yaptıkları yardım, yükümüzü hafifletecek düzeyde değil. Yükün büyük bölümü Kürdistan Bölgesi’nin omuzlarında.

Bu sorunun yıllık gideri bir buçuk milyar dolardan fazladır. Ayrıca yardımlar aracılığıyla bu insanların geri döndürülmesi sağlanabilir ancak onlar, güvenlik, huzur, istikrar ve korunma olmadan dönmüyorlar. Temel hizmetler, okul, hastane, iş ve maaş olmadan dönmezler. Şüphesiz, kamplarda kalan insanların büyük bölümü DAİŞ yenilgiye uğratıldıktan sonra dönmek istedi ancak döndüklerinde kamplarda aldıkları hizmetin yarısını alabildiler, bu yüzden de Kürdistan’a geri döndüler.”

IŞİD bitmedi

“Bana göre DAİŞ son bulmadı, belki farklı bir form almıştır. Bunun özel bir düşünce ve ideolojisi var. Kontrol ettikleri bölgeleri kaybettiler ancak DAİŞ fikir ve ideoloji olarak halen mevcut. Silahlı güçleri de var Irak, Suriye ve diğer bölgelerde binlerce destekçileri de. DAİŞ’in yenilgiye uğratılması için askeri yöntemler yeterli değil. DAİŞ’i ortaya çıkaran sebeplerin temelden bitirilmesi gerekiyor. Irak ve Suriye için de bu böyledir. Bir yerde güvenlik yoksa terör büyür. Bununla birlikte terörü ortaya çıkaran başka sebepler de var. Örneğin siyasi veya idari başarısızlık, ekonomik buhran, yoksulluk ve adaletsizlik DAİŞ ve diğer milis gruplarının ortaya çıkmasına yol açan sebeplerdir. Terörün ortadan kaldırılması için bu sebepler üzerinde durulmalı. Siyasiler arasında karşılıklı anlayış ve siyasi uzlaşı olmalı ki halka güven duygusu aşılansın, hükümetin gerçek temsilcilerine güvenilsin. Güçlü bir ekonomi olmalı, halka hizmet ve maaş verilmeli. Huzur ve güvenlik ortamı olmalı, güvenlik olmadan bunlar yerine getirilemez.

Yani sorun bir çemberi oluşturan halkalar gibidir ve her şey birbirine bağlıdır. Güçlü bir güvenliğin varsa üretim de olur. Bu da ekonomiyi iyileştirir, iyi bir ekonomi de siyasi istikrarı sağlar. Bu halkalardan biri olmazsa çember bozulur. Irak ve Suriye’de terörden söz edildiğinde bu temel sorunların göz önünde bulundurulmadığını düşünüyorum. DAİŞ’in tamamen yok edildiğini düşünmüyorum. DAİŞ’in tehditlerini halen görüyoruz. Halen Suriye’de, bölgede ve dünyada DAİŞ’in etkili tehditleri var. Bütün uluslararası tarafların yardımıyla, terörün nasıl yok edilip barışın tesis edilebileceği anlayışı sağlanmalı.”

Bağdat'taki gösteriler

“Göstericilerin, rahatsızlıklarını dile getirmeye hakları var. Göstericilerin barışçıl ve meşru taleplerini destekliyoruz. Onlar daha iyi bir yaşamı hak ediyor. Daha iyi bir devlet yönetimi, fırsat eşitliği ve her vatandaşın hak ettiği bütün hizmetlerin sağlanmasına layıklar. Bunlar olmadığı için halk gösteriler düzenliyor. Halkın talep ettikleri ile siyasilerin ve partilerin ajandası arasında fark var. Hiçbir parti bütün halk adına konuşamaz. Rahatsız bir halk var. Mevcut sorunlardan söz ediyorlar, bu konuda hepsi hemfikir. Hiçbir şey tam değil, şimdi bir birliktelik düşüncesi var, o da yanlış yönetim olduğudur. Çözüm olması gerektiğinde herkes hem fikir ama çözümün nasıl olacağı konusu kolay değil. Irak’taki krizler ya da hükümetle ilgili önerileri nelerdir? Bu yüzden halkı destekliyoruz.

Irak’taki mevcut hükümet ve başbakanı Irak’taki yönetim sorunlarının tek sorumlusu olarak görmüyoruz. Bu sorunları 15-16 yıl önce dile getirdik. Bütün bu sorunlardan şimdiki hükümetin sorumlu tutulmasını doğru bulmuyoruz. Diğer hükümetlere olduğu gibi bu hükümete de eşit fırsat sunulmalı ki reformlar yapılabilsin. Bu fırsat verilirse, değerlendirme ve reformların hayata geçirilmesi için süre tanınmalı. Umarım durum iyiye doğru gider.”

Irak'taki fırsatlar

“ABD’nin kendi siyaseti var. ABD’nin Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinde rolü vardı. Buna saygı duyuyoruz. Irak halkı diktatör bir rejimden kurtuldu. Ben bunu özgürleştirme olarak tanımlıyorum ama işgal olarak tanımlayanlar da var. ABD’nin varlığı ilk başlarda özgürleştirme olarak görülürken, sonrasında işgal olarak görülmeye başlandı. Bu yanlıştı. Halk ABD’nin rolüne büyük bir destek vermişti. Irak’la ortak çıkarları olan ABD ve diğer devletler Irak’ın ayrı bir devlet olduğunu kabul etmeleri lazım. Herşeyi rahatlıkla yapmamalılar. Ayrı bir devlet, ayrı bir kültür ve ve ayrı bir yönetim söz konusu.

ABD ve diğer ülkeler Irak’a yardım etmeli. Kendi ajandaları Irak’a dayatmamalılar. ABD ve Irak’ın rolünü önemseyen diğer ülkeler ülkedeki asıl sorunları görmeli. Bazı sorunların çözümü Irak’ın temelini oluşturun anayasadadır. O zaman da bu sorundu, şimdi de sorun ve doğru bir şey değil. Bunlar müzakere masasına getirilmeli. Niye bu ülkenin hükümeti işlerini iyi yürütemiyor ve halkın farklı kesimleri hükümetten razı değil. Daha önce Sünniler iktidardaydı, şimdi ise Şiiler iktidar oldu. Peki Iraklılar ne zaman iktidar olacak?

Halk, farklı etnisite ve mezheplerle tanınıyor. Bu ülkenin gerçeği. Irak, Şii ve Sünnilerden oluşuyor. Farklı halk kesimleri var. Hiçbiri Iraklı olduğunu hissetmiyor. Tüm toplumsal kesimlerin korku ve endişeleri var. Bunlar çok ciddi sorunlar. Asıl sorun kimsenin gerçek sorunlarla yüzleşmek istememesi. Herkes sorunlardan bahsederken, sorunların nedenlerinin ne olduğu aranmıyor.”

Kürdistan Bölgesi'nin dış siyaset etkileri

“Kürdistan Bölgesi’nin hoşgörü ve birlikte yaşam merkezi olmasından mutluluk duyuyoruz. Bunu sadece söylemiyoruz, gerçekte de durum böyle; biz insan haklarına ve tüm dinlere saygı duyuyoruz. Birlikte yaşam kültürüne ve sorunların çözümü için diyaloğa inanıyoruz. Her zaman şiddeti reddettik. Bölgesel güçlerle savaş ve çatışmalara girmedik. İçeride birliği sağlayıp, farklı din ve etnisiteleriyle tüm halka saygı duymanın hepimiz için övünülecek bir şey olduğuna inanıyoruz.

Komşu ülkelerden, Irak Hükümeti’nden ve uluslararası toplumdan Kürdistan Bölgesi’nin tanındığı haline saygı duymasını istiyoruz.”

Amerika'nın varlığı

“ABD’nin Irak’tan çıkmasından bahsederken, ABD’nin burada bir rolü vardı. ABD’nin güvenlik konusundaki rolü nasıl olmalı? ABD’nin sorunlara etkisi nedir? ABD güçlerinin çekilmesi güvenlik boşluğuna neden olur. Bu boşluk Irak halkı tarafından değil Irak’ın komşuları tarafından doldurulur. Biz ABD’nin bölge siyasetinin ne olduğu hakkında ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz.

Biz diplomat, yetkili ve hükümet üyeleriyle konuşuyoruz. Bize barış ve istikrar istediklerini söylüyorlar. Ancak barış ve istikrar kendiliğinden oluşmaz. Bunun için desteğe ihtiyaç var. Özellikle de Irak gibi bir ülkede barış ve istikrar kendiliğinden oluşmaz. Irak’taki ABD ortakları ABD’nin Irak’ta istikrar için çabva göstermesini istemektedir.

Açık bir şekilde biz ABD’nin müttefikleri olarak kendimize bakıyoruz. Onların da aynı şekilde bize bakmasını istiyoruz. Biz terör karşı uluslararası koalisyon’un bir parçasıydık. DAİŞ’e karşı yıllarca birlikte mücadele verdik. Biz Kürdistan’ın batı müttefikleri ve çıkarları çerçevesine alınmasını istiyoruz.

Peki ABD ve batı ülkeleri bizi bu şekilde görüyorlar mı, görmüyorlar mı? Bölgedeki dini oluşumlara, demokrasi ve kadın haklarına saygı duymalılar. Biz bu konuda batı ile ortak değerlere sahibiz. Bu çerçevede batıyla ortağız.”

Kürdistan bölgesi Hükümeti

İyi bir hükümet ve iyi devlet yönetimi başarının anahtarıdır. Hükümet ile halk arasında iyi bir bağ var. Bu görevi üstlenirken hükümetin fark gözetmeksizin halkın hizmetinde olması gerektiği bilinciyle üstlendim. Biz halka ideoloji dayatmasında bulunmak için göreve gelmedik. Biz hizmet için geldik. Bu yeni hükümetin mesajı ve ajandasıdır. Daha çok iş ve reform yapmak istiyoruz. Yolsuzlukla mücadele ve ekonomik, idari ve yönetim reformlarına başladık. Bu bizim görevimiz. Büyük ölçüde yolsuzlukları önlemeyi başardık. Halkın, hükümetin hizmet ettiğini ve kendileri için için çalıştığını görüp hissetmesi lazım.

ABD ve İran

“ABD ve İran sorunu Kürdistan Bölgesi’nden büyük bir sorundur. Geçmişte olduğu gibi yine etkili olabileceğimiz ölçüde olumlu bir rol oynamaya hazırız. Herkesin şunu anlaması lazım; Kürdistan Bölgesi’nin potansiyelei nedir? İki fil savaştığında arada ezilen olmamak lazım. Biz istikrar istiyoruz. Bölgemizde daha fazla sorun yaşanmasını istemiyoruz. Sorunların diyalog yoluyla çözüleceğine inanıyoruz. Bu onlarından çıkarına olur. İstikrar için bize bir rol düşüyorsa üstlenmeye hazırız.”