Beşikçi “Hendek Yerine Ana Dil Mücadelesi Olmalıydı’

Beşikçi “Hendek Yerine Ana Dil Mücadelesi Olmalıydı’

Merkezi Diyarbakır’da bulunan Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) Kürt sorununa çözüm arayışları sürüyor. DİTAM bu kez doğu ve batıdaki STK’ları Ankara’da buluşturdu. Toplantıda konuşan sosyolog yazar İsmail Beşikçi, Kürtlerin hendekler yerine ana dil için mücadele etmeleri halinde, batıdan destek bulabileceklerini söyledi.

DİTAM tarafından hayata geçirilen Toplumsal Barış Ağı projesi kapsamında Ankara’da düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin doğusu ve batısındaki sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. ‘Toplumsal Barış Süreçlerinde Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü" adıyla düzenlenen toplantıda Kürt sorununa çözüm arayışları masaya yatırıldı. Çözüm süreci neden sona erdi? Yeni bir sürecin başlaması için neler yapılmalı? gibi konularda görüş alışverişi yapıldı.

Toplantıya katılan isimlerden biri de Kürtlerle ilgili çalışmaları nedeniyle yıllarca hapis yatan sosyolog yazar İsmail Beşikçi’ydi. Beşikçi toplantıdaki konuşmasında, PKK’nın şehir merkezlerinde kazdığı hendeklerle başlayan sürecin yanlış olduğunu vurgu yaptı. Hendek yerine ana dil için mücadelesini öneren Beşikçi; “Bu dönemde Kürtlerin batı kamuoyunun desteğini alması çok önemlidir. Batı kamuoyu Kürtleri nasıl destekler? Kürdistan’ı nasıl destekler? Örneğin hendek mücadelesi olduğu zaman batı bunu desteklemez ama dilinden dolayı Kürtlüklerinden dolayı baskıyla karşılaşıyorsa o zaman batı kamuoyu destekler, böyle bir desteğin alınmasında büyük yarar var ”dedi.

Toplantının ardından Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Beşikçi, silahların yerini siyasete bırakması gerektiğini söyledi. Kürtler'in Amerika ve İsrail ile iyi ilişkiler kurması gerektiğini savunan Beşikçi, “HDP 7 Haziran seçimlerinden TBMM’de 80 milletvekili kazanmıştı. Bu aşamadan sonra gerilla mücadelesinin geri planda kalması, siyasi mücadelenin öne çıkması gerekiyordu. Artık HDP’nin meclis grubunun önde kalması, gerillanın geride durması gerekirdi. Mücadelenin siyasal mücadele şeklinde sürmesi gerekir. Eğer ana dil mücadelesi olsaydı, daha kitlesel destek alırlardı. Ana dilde konuşmaktan dolayı savcılıkta ya da mahkemede gerginlik olduğu zaman, savcılık ve emniyet birimlerinin önünde halk toplanıp başkanlarının tutumlarını savunurdu, daha kitlesel olurdu. Mücadele böyle yürüseydi daha çok başarı olurdu, yıkım olmazdı” diye konuştu.

Beşikçi, yeni bir çözüm sürecinin başlatılması gerektiğine de dikkat çekti.

Toplantıda dile getirilen bazı görüşler ise şöyle;

- Hem devlet hem PKK şiddete hevesliydi.

- PKK’nın silah bırakması, en azından devletin yapacaklarına fırsat vermesi gerekirdi.

- Çözüm süreci için sivil toplumun önünün açılması gerekiyor.

- Yeni bir çözüm süreci için çatışmaların sona ermesi elzemdir.

- Biri yanlış yaptı diye bütün Kürtler cezalandırılamaz.

- Bürokrasideki Kürt nefretine son verilmeli.

Toplantının ardından Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, çözüm için umutlu olduğunu söyledi.

Kaya, Toplumsal Barış Ağı projesiyle yeniden barışı hayata geçirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Çözüm süreci yaşandı ve sonuçlandı. Yaşanan sürecin niye devam etmediğini, böyle bir sürecin nasıl başlayabileceğine dair batı algısı nasıl, önce bunu öğrenmek lazım. Temele hedefimiz bu ağ üzerinden yeniden barışı hayata geçirmektir. Bunu yapmak için önce algıları anlamamız ve bu algılara yönelik çalışma yapmamız lazım. Bunun da en iyi ayakları STK’lardır. Biraz da bu açıdan görüşüyoruz. Kesinlikle çözüm arıyoruz. Kürt sorunun Türkiye’de her aşamasında hem AK Parti’ye yakın hem Kemalist kökenli, hem ulusalcı, bölgeden meslek STK’lar, meslek örgütleri var. Hepsinde ortak kanı, bu sorun çatışarak ya da güvenlikçi çözümlerle çözülmeyeceği, bu çok önemli bir direnç noktasıdır. Biz biliyoruz ki bundan önce olayı terör olarak görüp mitingler yapan STK’lar var. Bununla ilgili STK’ların güçlü olduğunu görüyoruz. Hedef bu noktaya gelmiş STK’ları çözüme çekmektir. Bu noktaya gelirlerse hem siyaset, hem toplum etkilenir. Bugün geldiğimiz noktada barış yakın. Ankara’da yapılan konuşmalara baktığınızda Türkiye’nin batısındaki STK’lar da çözüme yakın noktada olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

STK’ların buluştuğu toplantıların ikincisi Haziran ayında İstanbul’da yapılacak.