Erdoğan'ın Trump ve senatörlere izletmeye çalıştığı PKK videosu

ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında, Amerikalı bazı senatörlerin de katılımıyla gerçekleştirilen Oval Ofis'teki görüşme sırasında, Erdoğan'ın Trump ve senatörlere, Kürtleri terörist gibi gösteren bir film izletmeye çalıştığı ortaya çıktı.

Erdoğan'ın Trump ve senatörlere izletmeye çalıştığı PKK videosu

ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında, Amerikalı bazı senatörlerin de katılımıyla gerçekleştirilen Oval Ofis'teki görüşme sırasında, Erdoğan'ın Trump ve senatörlere, Kürtleri terörist gibi gösteren bir film izletmeye çalıştığı ortaya çıktı.

Jonathan Swan imzasıyla axios.com'da yer alan habere göre, Erdoğan, iPad'inden Kürt karşıtı bir filmi toplantıda bulunan senatörlere ve Trump'a izletmeye çalışarak Oval Ofis'teki görüşmeyi alt üst etti.

Haberde şu detaylar dikkat çekti:

Toplantıyı yakından izleyen üç kaynağa göre, dün, (13 Kasım Çarşamba) Oval Ofis'teki görüşme, Erdoğan'ın iPad'in çıkararak, Kürtleri terörist gibi gösteren bir propaganda filmini izletmeye çalıştığı bir noktada karanlık bir hal aldı. 

Trump'ın ev sahipliğinde gerçekleşen görüşmeye, Türkiye'nin Suriye istilasına ve IŞİD'e karşı savaşan ABD'nin müttefiki Kürtlere saldırılarına en fazla tepkiyi gösteren beş Cumhuriyetçi senatör de katıldı. 

Görünen o ki, Erdoğan, iş yaramaz bir propaganda filmini izlemeye zorlayarak senatörlerin aklını çelebileceğini düşündü.

Toplantıya katılan senatörler Erdoğan'ı geri püskürtürken, Trump geriye yaslandı ve filmi izledi.

Görüşme, Erdoğan'ın satın aldığı Rus savunma sistemi nedeniyle, Türkiye'ye uygulanması planlanan yaptırımlarından kaçınmaya çalıştığı bir döneme denk geldi.

Toplantı anında odada bulunan kaynaklardan biri, Erdoğan'ın videosunun ikna edicilikten uzak olduğunu söyledi. Film, YPG'yi terör örgütü gibi gösteriyordu.

Film sona erdikten sonra, Senatör Lindsey Graham Erdoğan'a, "Kürtlere gidip, sizin yaptıklarınız hakkında bir video yapmalarını istememi mi istiyorsunuz" diye sordu. Bunun üzerine Erdoğan, Graham ile ateşli bir tartışmaya girdi. Odada bulunan kaynak, Erdoğan, Graham'ın 'istila' ifadesi kullanmasına itiraz ederken, Graham da, Erdoğan'ın IŞİD'e karşı savaştıklarını iddiasını reddetti. 

Telefonda görüştüğüm Graham, Oval Ofis'te Erdoğan ile tartıştıklarını kabul etti ve "Türkiye'nin IŞİD'i yok etmek için çok şey yaptığı anlatısını güçlü bir şekilde reddettim ve Türkiye'nin, IŞİD'e karşı savaşta çoğu Kürt 10 bin DSG savaşçısının öldüğü ya da yaralandığını bilmesini sağladım ve Amerika'nın bunu unutmayacağını ve Kürtleri yüz üstü bırakmayacağını söyledim" dedi. 

Trump ise daha Kürtler konusunda aksini söyledi ve Kürtleri savunmanın Amerika'nın çıkarlarına uymadığını söyledi. Sonrasında söylem değiştirdi ve 'petrolü korumak' için Suriye'de bir miktar asker bırakacaklarını ifade etti.

Senatör Ted Cruz ise, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemini aktifleştirmesi halinde, ABD'nin Türkiye'ye F-35 savaş uçağı satmayacağını net bir biçimde ifade ettiklerini açıkladı. 

Joni Ernst ve Jim Risch de dahil, salondaki senatörler S-400 duruşu konusunda hem fikirdi. 

Senatör Rick Scoot, Erdoğan'a, "Rusya ile sıkı fıkı olurken, Türkiye neden NATO korumasından faydalandılırsın ki" sorusuyla baskı uyguladı.

Videonun hazırlanış amacı Mazlum Ebdi'yi azılı bir terörist gibi göstermek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından kişisel Twitter hesabından da paylaşılan ve Erdoğan'ın Amerikalı muhataplarına izletmeye çalıştığı video, DSG Genel Komutanı General Ferhat Abdi Şahin'in (Mazlum Kobani) sözde karıştığı eylemlere ilişkin görüntüleri içeriyor.

Türkiye’nin hazırladığı video basın mensuplarıyla da paylaşıldı. İngilizce seslendirilen videonun Türkçe ve İngilizce altyazılı seçenekleri bulunuyor. 27 Temmuz 2008’de İstanbul Güngören’de meydana gelen bombalı saldırı ile başlayan videoda Ferhat Abdi Şahin, “Tüm bunların arkasında kötü bir sır gibi saklanan onaylı Twitter hesabına sahip bir kişi, sözde özgürlük hareketinin lideri olarak yüceltilen ve terörü kendi çıkarları için kullanan bir kişi. Her öğretinin ve eylemin bir mesajı olduğu gibi bu durumda da, mesaj ölümdü ve mesajı ileten kişi Abdullah Öcalan'ın manevi oğlu Ferhat Abdul Şahin'den başkası değildi. Siz onu ‘Mazlum Kobani’ olarak tanırsınız” ifadeleriyle tanımlandı.

Şahin’in, 313 Türkiyeli güvenlik personelinin ölümüne neden olduğu belirtilen videoda, 1991-1995 yılları arasında 29 polis karakoluna saldırıda bulunduğu, bu saldırılarda 5 sivilin yaşamını yitirdiği gösterildi. Şahin'in organize ettiği intihar metoduyla gerçekleştirilen saldırılarla kadınların ve çocukların da hedef alındığına dikkat çekilerek, temel savaş prensiplerinin bile dikkate alınmadığı kaydedildi.

5 Ekim 1993'te Şahin'in emriyle Güneydoğu Anadolu bölgesinde 22 köy evinin yakıldığı ileri sürülen videoda, “35 kişi hayatını kaybetti ve 10 kişi yaralandı. Kurbanların hepsi Kürt asıllıydı. Bugün 2019'da ayrım gözetmeden eşlerimizi, annelerimizi, babalarımızı, çocuklarımızı, asker ve polisimizi öldüren bu adam gözlerimizin önünde parlatılmakta ve hoş gösterilmektedir. Aynı zamanda Amerika'daki müttefiklerimiz başarılı bir şekilde Ebubekir Bağdadi'nin devrini bitirirlerken, Kobani'nin Bağdadi'den farkı ne? Ölüm ve hayat kavramı farklı şekillerde mi ölçülüyor?” ifadeleri kullanıldı.

Hazırlanan video, “Bu terör değil mi, bu varlığımıza bir tehdit değil mi, ne zaman sona erecek?” sorularıyla sona erdi.

Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan ise “Trump'a YPG'yi anlatan videoyu izlettim, çok etkilendi.Terör örgütü YPG petrolü satıp maddi kazanç sağlıyor.” dedi.