İddia: Erdoğan, Süleyman Soylu'dan rahatsız

Haberdar’da Said Sefa imzasıyla yayınlanan “Af çıkar mı, çıkarsa kimleri kapsar?” başlıklı yazıda dolup taşmakta olan hapishanelerin boşaltılması amacıyla genel bir aftan ziyade, af mahiyetinde bir yasa tasarısı hazırlıklarının yapıldığı ileri sürüldü.

İddia: Erdoğan, Süleyman Soylu'dan rahatsız

Haberdar’da Said Sefa imzasıyla yayınlanan “Af çıkar mı, çıkarsa kimleri kapsar?” başlıklı yazıda dolup taşmakta olan hapishanelerin boşaltılması amacıyla genel bir aftan ziyade, af mahiyetinde bir yasa tasarısı hazırlıklarının yapıldığı ileri sürüldü ve ilginç bir iddia ortaya atıldı: Erdoğan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya söz geçiremiyor ve görevden almak istiyor ama başaramıyor.

İddialarını AK Parti’li kaynaklarına dayandıran Sefa, bu konu üzerinde uzunca süredir çalışmalar yürütüldüğünü dile getirerek şu ifadeleri kullandı: 

“Terör yasasında bir kaç değişiklikle beraber, örgüt üyeliği, örgüte üye olmamakla birlikte yardım ve yataklık yapma gibi konuları kapsayacak şekilde yapılan çalışmalarda sona gelinmiş durumda.”

Erdoğan’ın kendisini çepeçevre kuşatmış Avrasyacıların politikalarından dolayı büyük bir rahatsızlık içerisinde olduğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu görevden almak istemesine rağmen bunu başaramadığını ileri süren Sefa bu iddialarını şöyle dile getirdi:

“Erdoğan'ın en nefret ettiği hususiyeti hakimiyet alanına müdahale edilmesi. Tek başına 'mutlak hakimiyet' arayışında olan birinin, kendi yardımcısını belirlemede kafasına göre hareket edemeyecek noktaya gelmiş olması, iç işleri bakanına söz geçirememesi, onu görevden almak istemesine rağmen 'biraz daha görevde kalmalı' diye devletin beklenmedik kademelerinden baskılar görmesi, derin devlet yapılanmasının 'yüce elemanlarının' AKP kurmaylarıyla ilgili yolsuzluklar olmak üzere hazırda beklettikleri ve biriktirdikleri bir çok dosyayı yargı bürokrasisini kullanarak piyasaya sürme ihtimalleri Erdoğan'ı endişelendirmekle birlikte, onu nefes alabileceği menfezler aramaya itiyor. Ayrıca Erdoğan yönetimindeki bir çok bakan Rusya ile yürümenin geçici çözümler ürettiğinden, yakın gelecekte eksen kaymasının bedelinin ağır bir şekilde ödeneceğinden korkuyor ve bu korkularını parti içinde ilk kez açıktan dile getiriyorlar. 

Ekonomik krizin yaşanıyor olması da yeni menfez arayışını zorunlu kılıyor. Ekonomik dar boğazdan çıkış yolu AB ve ABD ile sıcak ilişki kurmaya bağlı olduğundan, AB ülkeleri, gerek açıktan gerek perde ardından Erdoğan yönetimini demokratik ilkelere uyması konusunda baskılara maruz bırakıyor. AB'nin birinci gündemi haksız ve hukuksuz yere içeride tutulan yüzbinlerin bırakılması. Hem Avrasyacıların baskısını kırmak hem de AB'nin isteklerini yerine getirmek durumunda kalan Erdoğan yönetimi, af mahiyetine gelebilecek yeni yasa tasarısını çıkarmaya hazırlanıyor. Bir yönüyle elleri mahkum. Bir de sıcak parayı ve yabancı yatırımcıları ülkeye yeniden çekmenin tek çaresi olarak demokratik değerlere dönüldüğü imajı vererek, bir göz boyama ameliyesi gerçekleştirme zorunluluğu içerisindeler. 

Yeni yasa tasarısının çıkması yönünde belirleyici olan diğer bir etkense, parti tabanının rahatsızlığı. Bu rahatsızlık iyiden iyiye gün yüzüne çıkmış durumda. AKP'nin yaptırmış olduğu anketlerde Gülen cemaatine yönelik operasyonlarda darbe girişimiyle uzaktan yakından alakası olmayan birçok kişinin hapse atılıyor olmasından memnuniyetsiz oldukları ortaya çıkıyor. Muhafazakar mahallenin insanları olduklarından AKP tabanıyla ilişkisi olan her aileden uzak veya yakın birileri hapishanelerde. Onlara reva görülen gözaltındaki tacizlerin, hapishanedeki işkencelerin, derin devlet mekanizması tarafından yapılıyor olduğu kanaatini taşıyanların sayısı günden güne artıyor ve sıranın kendilerine de geleceğini düşünüyorlar. Erdoğan'ın inanmak istemediği anketler sadece seçim sonuçlarıyla ilgili değil, Erdoğan kendi tabanından gelen bu tepkileri de kabullenmekte zorlanıyor. 

Başta, yasa tasarısına şiddetle karşı çıkan Avrasyacı ekolse olaya daha ılımlı yaklaşıyor. Erdoğan yönetimini henüz karşılarına almak için erken olduğu kanaatindeler. Ayrıca istedikleri şeyi elde etmenin keyfini sürdükleri için bundan sonrasını pek önemsemiyorlar. Avrasyacı yapının istediği şey Gülen cemaatini devletin her kademesinden silmek, kendi elemanlarını yeniden aktive ederek devleti ele geçirmekti ki bunu ziyadesiyle başardılar. Öte yandan cemaat mensubu sivillere yönelik geniş kapsamlı operasyonlarla neredeyse hepsine, hapishane hayatı yaşatmış olduklarından, bu yapının bir daha müesses nizamla kavga etmeye teşebbüs edemeyeceği kanaatindeler. Kendi eksenleri etrafında dönen ve kendi tabirleriyle önlerine katıp götürdükleri Erdoğan'a bir süre daha ihtiyaç duyduklarından, düşünülmekte olan affa benzer yasa tasarısının çıkmasına pek de engel olmak istemiyorlar.