İranlı akademisyen: Neçirvan Barzani'yi Kürdistan ve Irak'ta bilge bir ses olarak görüyoruz

İran Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Halil Şirgolami, Erbil ile Tahran arasında güçlü ilişkiler bulunduğunu, "küçük anlaşmazlıkların" bu ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi.

İranlı akademisyen: Neçirvan Barzani'yi Kürdistan ve Irak'ta bilge bir ses olarak görüyoruz

İran Siyasi ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Halil Şirgolami (Khalil Shirgholami) geçtiğimiz günlerde Bölgesel ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü tarafından düzenlenen  8’inci Süleymaniye Forumu’nun davetlisi olarak Kürdistan Bölgesi’ne geldi.

Rûdaw TV’De Nwêner Fatih’in sunduğu “Rûdawî Emro” programına konuk olan Şirgolami, forumun önemli bir zamanda, önemli konular hakkında görüş alışverişinde bulunmak için farklı tarafları buluşturduğunu söyledi.

Foruma katılan Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’ye övgüler yağdıran Şirgolami, “Sayın Neçirvan Barzani'yi Kürdistan'da ve tüm Irak'ta önemli bir bilgelik sesi olarak gördüğümüzü vurgulamak istiyorum. Onun kişiliği, zekası, bilgeliği ve eşsiz insani duygusu gerçekten dikkate değerdir. Bizler İran'da sayın Barzani'yi çok olumlu tanıyoruz. İran kamuoyu ve politikacıları arasında oldukça popülerdir” dedi.

“Kürtlerle bir milletiz”

Şirgolami, “Biliyorsunuz biz Kürtlerle bir milletiz, tarihe kök saldık ve pek çok ortak noktamız var. Pek çok ortak geleneğimiz ve kültürel yönümüz var. İran ile Irak Kürdistan Bölgesi arasındaki iyi ilişkilerin faydasını gördük. Biz kardeş bir milletiz ve tarihimizin pek çok önemli döneminde birçok soruna karşı birbirimize yardım ettik. İlişkilerimizde zaman zaman iniş çıkışların olması küçük sorunlar veya yanlış anlamalardan kaynaklanıyor” diye konuştu.

“Burada Kürdistan'daki Kürt kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz” diyen İranlı akademisyen, “Onlara karşı aynı olumlu sempatiyi taşıyoruz. Bildiğiniz gibi birçok işbirliği kanalımız var. Dolayısıyla bu ilişkiyi ve dostluğu derin bir anlayış üzerinde farklı yönlerde güçlendirmeye çalışmalıyız. Özellikle İran ve Kürdistan'daki yeni nesillerin birbirlerini tanımalarına, birlikte çalışabilmelerine yardımcı olmamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

İran ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkilerin son zamanda inişli çıkışlı olmasının nedenini “İran’ın güvenlik endişelerine” dayandıran Halil Şirgolami, “Bu konuda defalarca İranlı ve Kürt yetkililer arasında ele alındı. Bu duruma çözüm bulacağımıza inancım tamdır. Karşılıklı güvenlik kaygılarını ortadan kaldırmaya çalışmak iyi olacak. Biliyorsunuz başta IŞİD olmak üzere Kürdistan ve İran'a yönelik bazı ortak güvenlik tehditleri vardı. IŞİD teröristlerine karşı mücadelede iki halkın tarihsel işbirliği tecrübesi oldu. Bu yüzden iletişim kurarak ve konuşarak iyi sonuçlar alabileceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“İran hiçbir zaman Kürt dostlarımıza karşı askeri güç kullanmamıştır”

İran, geçtiğimiz yıllarda Kürdistan Bölgesi’ndeki Rojhılatlı Kürt partilerin karargah ve kamplarını bombaladı. Yine başkent Erbil’e iki defa füzelerle kapsamlı saldırılar gerçekleştirdi. Son olarak geçtiğimi Ocak ayında İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu, Kürt iş insanı Peşrew Dizayi’nin evini “Mossad üssü olduğu” iddiasıyla balistik füzelerle vurdu. Saldırıda Dizayi, küçük kızı Jina, evde misafir olan Hristiyan iş insanı Kerem Mikhail ve Filipinli çalışan Michelle hayatını kaybetti.

Halil Şirgolami, İran’ın diyalog kanalları açıkken neden bu tür askeri saldırılara başvurduğu yönündeki soruya, “İran hiçbir zaman Kürt dostlarımıza karşı askeri güç kullanmamıştır. Mesele şu ki, her iki tarafın farklı delilleri olabilir, ancak geçmişte yaşananlar, Kürdistan Bölgesi'nin çıkarına olmayan bazı dış faktörlerden dolayı İran'a yönelik yakın bir tehdit olmuştur. Dolayısıyla İran, Kürdistan Bölgesi'ndeki dostlarımızı, yani hükümeti ve halkı hedef almadı. İki taraf arasında müzakereler bazı ilkelere dayanabilir. Belki bu güvenlik Irak ve İran arasındaki güvenlik işbirliği gibi olabilir. Bunun müzakerelerimizde bir dönüm noktası olabileceğini düşünüyorum” yanıtını verdi.

Bölgedeki sorunların kaynağını “ABD’nin Irak’ı, İsrail'in de Filistin'i işgal etmesine” bağlayan İranlı akademisyen, Irak’ta ABD’yi hedef alan “İslami Direniş” adlı grubun da İran tarafından desteklenmediğini, Irak’taki iç dinamik olduğunu savundu.

“İsrail’in Kürdistan Bölgesi’nde İran'a karşı faaliyetinin Tahran’da ciddi güvenlik endişeleri oluşturduğunu belirten Şirgolami, “İran’ın bunu kanıtlayacak bir delili var mı?” sorusuna ise, “Ben bunu yanıtlayabilecek pozisyonda değilim ama ki iki taraf arasında çok sayıda görüşme gerçekleşti. Duruma dair farklı yorumlarımız olabilir. Eğer durum böyle değilse bile bu hiç bir şey yapamayacağımız anlamına gelmez” yanıtını verdi.

“Irak'ta yaşan sorunlar doğrudan İran'ı etkiler”

Şirgolami, “Irak çok önemli yakın komşumuz. Irak'ta yaşanacak herhangi bir sorun doğrudan İran'ı etkiler. Aynı şekilde İran’da yaşananlar da Irak'ı etkiler. Maalesef son 4-5 yıldır sadece Kürdistan Bölgesi'nde değil, Irak'ta da İran’a karşı bir propaganda kampanyası yürütülüyor. Daha önce bazı gruplar Kerbela ve Necef'teki konsolosluklarımıza saldırmaya çalıştı. Bazı dış taraflar iyi olan ilişkimizi etkilemeye çalışıyor. Dolayısıyla Kürdistan Bölgesi halkına ve bu bölgedeki yönetime büyük sempati duyduğumuzu vurgulamak isterim. Bazı küçük sorunlar ilişkilerimizi çok fazla etkileyemeyecektir” diye konuştu.