Osman Öcalan: PKK, ailemi ölümle tehdit ediyor

Osman Öcalan: PKK, ailemi ölümle tehdit ediyor

Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) son zamanlardaki faaliyetleri Kürdistan’ın 4 parçasında tepkiyle karşılanmaya başladı. PKK en son geçtiğimiz hafta yayınladıkları bir video ile ‘’Güney Kürdistan Öz Savunma Güçleri’’ adı altında yeni bir silahlı örgüt kurduklarını açıkladı.

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi ve siyasetçi Osman Öcalan, PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik tehditlerini, medyada yer alan PKK’nin Abdullah Öcalan’a yönelik sansür iddialarını Bas Gazetesi’ne değerlendirdi.

Osman Öcalan PKK’nin, Abdullah Öcalan’ı devre dışı bıraktığını, İmralı’dan gelen mesajların komuoyuyla paylaşılmasını engellediğini söylüyor. PKK’nin Öcalan’ın ailesini de tehdit ettiğini ifade eden Osman Öcalan; “PKK’nin İmralı’dan gelen mesajlar hakkında ailemin konuşmasını istemedi. PKK ailemden o konuya ilişkin konuşmamasını istedi ve ailemi ölümle tehdit etti’’ dedi.

-İstanbul seçimleri öncesinde Dr. Ali Kemal Özcan,  İmralı’yı ziyaret ederek Öcalan’ın mesajını kamuouyuyla paylaştı. Öte yandan Türkiye medyasında ‘Öcalan’ın yerli ve milli’ olduğunu söyledi. Sizin bu konuda düşünceleriniz neler? Özcan, ‘Öcalan yerli ve millidir’ demek ile neyi kastediyor?

Şimdi Türkiye’de herkes milliyetçi bir çizgiden bahsediyor ve o yönde siyaset yapıyor. Türkiye’nin sosyal demokratları mesela, örneğin CHP, AKP -MHP milliyetçi bir hat etrafında siyaset yapıyorlar. Türkiye’deki tüm siyasi taraflar, Türkiye’nin tüm sorunlarının millieyetçilik esasına dayalı çözüm önerileri sunmaktadırlar.

Abdullah Öcalan’da Kürt meselesinin başka ülkelerin müdahalesi ile çözülmesini istemiyor. Bu sorunun yerinde çözümünden yana. Türkiye’deki Kürt meselesinin Türkiye

Ile çözülmesi gerektiğine inanıyor. İran’daki Kürt meselesinin  de İran ile çözülmesi gerektiğine inanıyor. Aynı şekilde Suriye’deki Kürt meselesinin de Suriye rejimi ve Kürtlerin çözeceğine inanıyor. Bu yüzden Öcalan’a yerli ve milli diyorlar. Öcalan, Kürt meselesinin İran, Suriye, ve Türkiye ile çözmek istiyor. Açıkçası Öcalan Kürt meselesinin, ABD ve Avrupa ile değil Ortadoğu ülkeleri ile çözüleceğine inanıyor.

-Abdullah Öcalan’ın mesajının okunmasının ardından siz de TRT Kurdi’ye açıklamalarda bulundunuz ve sizin açıklamalarınız Türkiye’de gündem oldu. Türkiye’deki muhalif siyasi partiler açıklamalarınıza büyük tepki Verdi. Erdoğan’da TRT’deki açıklamalarınızı değerlendirdi. O söyleşi nasıl gerçekleşti, siz mi talep ettiniz , TRT Kurdi mi sizden röportaj talebinde bulundu?

Hiç bir zaman hiç bir medya kuruluşuna, ‘’size röportaj vermiyorum’’ demedim. Kürt bir siyasetçi olarak görüşlerimi dile getiriyorum. Yaklaşımım bu olmuştur, milli ve ulusal düşüncelerimi medya üzerinden halkımız ile paylaşmak istiyorum. Benim ile röportaj talebinde bulunan tüm medya kuruluşlarının taleplerine evet diyorum. Ben TRT ile röportaj yapmak istiyordum. Aynı şekilde TRT de benimle röportaj yapmak istiyordu. Ve bu röportaj gerçekleşti.

TRT’de söylediklerimi sizin aracılığınız ile tekrar etmek istiyorum. PKK yöneticilerinin bir meşruiyetleri yok.

Türkiye medyası benim hakkımda bir sürü asılsız iddialarda da bulunuyor. Söz konusu iddialardan benim 74 askeri öldürdüğüm belirtiliyor. Bu tür iddiaların hepsi asılsızdır. İnkar etmiyorum; PKK’nin içinde bulunduğum zamana kadar PKK’nin yöneticisiydim.

PKK’nin içinde bulunduğum süre içerisinde hiçbir askere tek bir kurşun bile sıkmadım. Hiçbir sivile kurşun sıkmadım. PKK’nin elinde bulunan esir askerleri de uluslararası kanunlara tabi olarak canlarını korudum.

-Kardeşiniz Mehmet Öcalan, Ocak 2019’da İmralı’yı ziyaret etmişti. Görüşmenin ardından HDP’den görüşmeye ilişkin ‘detaylı bir açıklama yapılacak’ denildi.  Ancak HDP herhangi bir açıklama yayınlamadı. KCK’den görüşmeden rahatsız olunduğu ifade edilen bir açıklama yapıldı. Yine İstanbul seçimeri öncesinde Dr. Ali Kemal Özcan, Öcalan’ın mektubunu kamuoyuna açıklamayana kadar KCK- HDP ve avukatlardan mektuba ilişkin bir açıklama yapılmadı. KCK- HDP, Öcalan’a sansür mü uyguluyorlar?

Evet,  Mehmet Apo’nun yanına gitti. Hepimiz ya Mehmet’in ya da HDP’nin bir açıklama yapmasını bekliyorduk. Bugün, yarın dediler ancak, herhangi bir açıklama yayınlamadılar. PKK, İmralı’dan gelen mesajları hakkında ailemin konuşmasını istemedi. PKK, ailemden İmralı’ya ilişkin konuşmamasını istedi ve ailemi ölümle tehdit etti. Aile ile ilişkilerim devam ediyor. Hem Türkiye’nin, hem de PKK’nin ailemize yönelik tehditleri sürüyor. Bu konuyu bazı taraflara ilettik.

Ben de Öcalan ailesinin bir ferdiyim ve bana yönelik tehditleri devam ediyor. Şunu herkes bilmeli hem Türkiye’nin hem de PKK ve ona bağlı güçlerin bana yönelik tehditleri devam ediyor.

PKK- KCK Yürütmey Konseyi’nin meşru olmadığını söylediniz. Neden meşru değiller?

KCK, artık meşru değil. Çünkü; Abdullah Öcalan’ı artık tanımıyorlar. Yaklaşık 4 yıldır Öcalan’ı dinlemiyorlar. Öcalan’a ‘başkan’ deyip O’nun dediklerini yerine getirmiyorlar. Sadece Kandil değil HDP de Öcalan’ı dinlemiyor. Ve Öcalan’ın aksine hareket ediyor. En son seçimde gördük yine aynısını yaptılar. Apo barış ve çözüm istiyor. Apo Ulusal Kongre’nin toplanmasını ve ulusal birliğin sağlanmasını istiyor. Ben KCK’nin bu kararlarını tanımıyorum ve meşru bulmuyorum.

Bildiğiniz üzere en son ‘’Güney Kürdistan Özsavunma Birlikleri’ diye bir yapı kurmuşlar ve Kürdistan Bölgesi’ni tehdit ediyorlar. Apo bunlara karşıdır ve Başkan Barzani ile Sayın Neçirvan Barzani’ye çok saygı gösteriyor, onlara değer veriyor.

Öte yandan şimdi Sayın Mesrur Barzani Kürdistan Bölgesi’nin başbakanı olacak. Mesrur Barzani yolsuzluklar ile mücadele etmek istiyor. Kürdistan’ın gelişmesi ve ilerlermesi için önemli adımlar atacak.

PKK’nin Başbakan Mesrur Barzani’ye destek açıklaması yapması gerekirdi. Aynı zamanda Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin yanında yer almaları gerekirdi. Ancak,PKK Kürdistan’a düşmanlık yapıyor. Bazı devletlerin veya grupların, PKK-KCK’den Kürdistan Bölgesi’ne karşı tutum almaları istedikleri için PKK’nin Kürdistan’a düşmanlılk yaptıkları açıkça görülüyor.

-Sizce hangi guruplar ya da hangi devletler PKK’den Kürdistan Bölgesi’ne karşı tutum almalarını istiyor?

Bildiğiniz üzere PKK’den ayrıldıktan sonra, İran ve başka devletlerin çıkarları çerçevesinde hareket eden yeni bir PKK kuruldu. İran kendi çıkarları doğrultusunda kendisine yeni bir PKK kurdu. Öcalan yakalanmadan önce İran ile ilişkilerimiz vardı. Sovyetler Birliği üzerinden Öcalan’ı Kandil’e  gerillaların arasına getirmek istedik. Ancak, İran bunu istemedi. Öcalan’ı Ermenistan üzerinden İran’a İran’dan da gerilaların arasına getirecektik. Ancak İran PKK Lideri Öcalan’ın gerillalarının arasında yer almasına engel oldu.

Bu olaydan sonra ben İran ile tüm ilişkilerimi sonlandırdım. Ancak Cemil Bayık, Öcalan’ın karşıt olan İran ile iyi ilişkiler geliştirdi. Şam rejimi ile iyi ilişkiler kurdu. PKK bugün de Kürdistan’ın 4 parçasında Kürtlerin karşıtlığını yaparak, Kürdistan’ı işgal eden güçler ile ittifak içerisinde. Eğer bugün PKK Mesrur Barzani ve Neçirvan Barzani karşıtlığı yapıyorsa, Kürdistan Bölgesi’ni tehdit ediyorsa eğer,  bilinmeliki bunun arkasında dış güçler bulunuyor.

-PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ne saldırarak yeni bir ‘birakuji’ yapacağını öngörüyor musunuz?

Hepimiz biliyoruz ki;  Başkan Barzani,  Kürt güçleri arasında bir çatışmanın çıkmasını engellemek için çok uğraştı. Ancak, PKK ısrararla Başkan Barzani’yi tehdit etti. Kürdistan Bölgesi’nin çıkarlarına saldırılarda bulundu. Başkan Barzani, Kürt güçlerinin çatışmasını engellemek için çok uğraştı ve engelledi. Eğer Başkan Barzani’nin tutumu olmasaydı bundan birkaç yıl önce çatışmalar çıkabilirdi.

PKK Kürdistan Bölgesi’nin istikrarını hedef alıyor ve bunu da başka tarafların isteğini yerine getirmek için yapıyor. Eğer PKK’nin Kürdistan’ın egemenliğine yönelik saldırıları, Kürdistan’ın çıkarlarına yönelik saldırıları devam ederse Kürdistan’nın silahlı kuvetlerinin de Kürdistan halkını ve çıkarlarını korumaya hakkı vardır.

-PKK saflarında yer aldığınız zaman Doğu Kürdistan’da yıllarca kaldınız ve PJAK’ı siz kurdunuz. Bazı uzmanlar olası bir İran – Amerika savaşında ya da İran’daki bir iç savaşta İran’ında Esad rejimi gibi Doğu Kürdistan’daki stratejik yerleri PJAK’a teslim edeceği yönünde yorumları var. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

PKK Kürtlere karşı hazırlanan hertürlü senaryonun içinde yer almaya hazır. PKK’nin öncelikli işinin Kürt ve Kürdistan karşıtlığı olduğunu hepimiz görüyoruz. Bende bu tehlikeyi görüyorum ve Doğu Kürdistanlı siyasi partilere ve uluslararası güçlere çağrıda bulunuyorum. Böyle tehlikeli bir senaryoya karşı hazırlıklı olun. Bunu Doğu Kürdistanlı siyasi parti temsilcilerine defalarca söyledim. Onlara, ‘’Rojava’da yaşanan senaryoun Doğu Kürdistan’da yaşanmasına engel olun. PKK, Doğu Kürdistan’ı da kontrol altına aldığı zaman sizin Doğu Kürdistan’a geçiş yapmanızı engelleyecek’ dedim.

Eğer PKK, Kürdistan davasında ciddiyse Doğu Kürdistanlı siyasi partiler ile diyalog kurmalı ve Kürt halkının haklarını korumak için işbirliği kararı almalı. Ancak, PKK’nin bunu yapmadığını tek taraflı davrandığını görüyoruz. Bunu birkez daha tekrarlamak istiyorum. Rojava’da yaşananların Doğu Kürdistan’da da yaşanmasını  engellemeliyiz.