Salih Müslim: TSK'nın Rojava'ya saldırılarıyla IŞİD'in ömrü uzatılıyor

Demokratik Toplum Hareketi (Tevgera Civaka Demokratîk-TEV-DEM) Diplomasi Komitesi Üyesi Salih Müslim, Kobani ve Tel Abyad'a yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) başlattığı top atışlarının Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İstanbul'da yaptığı dörtlü zirveyle bağlantılı olduğunu savunarak, amacın “bitme aşamasına gelen IŞİD'in ömrünü uzatmak ve İdlib’deki başarısızlığı gizlemek” olduğunu iddia etti.

Salih Müslim: TSK'nın Rojava'ya saldırılarıyla IŞİD'in ömrü uzatılıyor
Demokratik Toplum Hareketi (Tevgera Civaka Demokratîk-TEV-DEM) Diplomasi Komitesi Üyesi Salih Müslim, Kobani ve Tel Abyad'a yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) başlattığı top atışlarının Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İstanbul'da yaptığı dörtlü zirveyle bağlantılı olduğunu savunarak, amacın “bitme aşamasına gelen IŞİD'in ömrünü uzatmak ve İdlib’deki başarısızlığı gizlemek” olduğunu iddia etti.

 Müslim, 1 Kasım Dünya Kobani Günü’ne dikkat çekerek, “Kobani direnişi tarihe büyük harflerle yazıldı. Kobani, tüm dünyaya direnişin ve IŞİD'e karşı mücadelenin örneği oldu. Türk devleti bilinçli olarak Kobani’nin özgürlük yıldönümünde saldırılar gerçekleştiriyor. Bu saldırılar Kobani’de IŞİD çetelerine karşı elde edilen zafer ve sembollere karşıdır” dedi.

'IŞİD'in Ömrü Uzatılmak İsteniyor'

Kobani ve Tel Abyad saldırılarının İstanbul’da düzenlenen dörtlü zirveyle bağlantılı olduğunu iddia eden Müslim, saldırıların “Uluslararası Koalisyon'u da açıkça tehdit ettiğini” söyledi. Müslim, “IŞİD’in varlığı tüm dünya ve insanlık için büyük bir tehdittir. IŞİD çetelerinin bitirilmesi ile Suriye krizinin çözümü için de gelişmeler sağlanacak. Türkiye’nin tam da böyle bir süreçte saldırılarda bulunması tesadüf değildir. Saldırılar ile IŞİD'in ömrü uzatılmak ve Kuzey Suriye’deki sistemin gelişmesi engellenmek isteniyor” diye konuştu. 

‘İdlib Başarısızlığı Gizleniyor’

Top atışlarının bir sebebinin de “İdlib’deki başarısızlığı gizlemek” olduğunun savunan Müslim, şöyle dedi: 

“Türk devleti bu saldırıları gerçekleştirdiği sırada İdlib’deki gruplarını da Afrin'e yerleştiriyor. Çete gruplarının bitirilmesi ile Rojava ve Kuzey Suriye için siyasi çözüm kanalları açılacaktır. Ancak Türk devleti olası bir çözümü engellemeye çalışmaktadır. Bu yüzden de İdlib, Afrin ve Deyrizor’daki gruplarını koruyor. Türk devleti bu grupların bitirilmesini engellemek için dünyanın dikkatlerini İdlib’den başka yere çekmek istiyor.”

'Sorumluluk Çağrısı'
 
Saldırıların, IŞİD'e yönelik sürdürülen “Cizre Fırtınası Hamlesi”nde önemli ilerlemelerin sağlandığı bir dönemde yaşandığına da dikkat çeken Müslim, “Uluslararası devletler menfaatlerini koruyabilmek için Türk devletinin bu saldırıları karşısında sessiz kalmaktadır. İnsanlığın yok edilmesi dahi bu devletlerin umurunda değil. Uluslararası devletlerin sessizliği, insanlığın sırtına saplanmış bir hançer gibidir. Halbuki tüm insanlık için IŞİD ile mücadele ediliyor. Deyrizor’da tüm insanlık için mücadele ediliyor ve Türk devleti de IŞİD'den özgürleştirilen alanlara saldırıyor. Bu saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez. Uluslararası devletler, bu saldırıları kırmızı çizgi olarak görmeli ve sorumluluklarını yerine getirmelidir” ifadelerini kullandı. 

Suriye yönetiminin saldırılar karşısındaki sessizliği ile iradesizliğini de ortaya koyduğunu söyleyen Müslim, şöyle devam etti: 

“Suriye rejimi, Türk devletinin bu saldırılarını uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’ne şikayet etmelidir. Ne yazık ki Suriye rejimi iradesini Rusya’ya teslim etmiştir ve Rusya’nın kararları karşısında sessiz kalmaktadır.” 
 
 Kuzey Suriye ve Rojava’da “demokratik ulus” projesi kapsamında önemli adımların atıldığını söyleyen Müslim, “Türk devleti bu sisteme karşı saldırılarda bulunuyor. Kazanımlarımızı korumak için direnişte ısrar edeceğiz. Demokrasi taraftarı tüm kesimler, Türk devletinin saldırılarına karşı mücadele etmelidir” dedi.