Hüseyin Akıncı yazdı: Geçici Çıkarlara Odaklı Göstermelik Manevraların Sonu Yok!

Kapalı kapılar ardında HDP'yi, Kürt partisi olarak görmeyip, ama her seçim gündeme geldiğinde HDP'yi Kürt partilerin ana omurgası olarak kabullenip secdeye durmanın samimi bir tarafı mı var?

Hüseyin Akıncı yazdı: Geçici Çıkarlara Odaklı Göstermelik Manevraların Sonu Yok!
Kapalı kapılar ardında HDP'yi, Kürt partisi olarak görmeyip, ama her seçim gündeme geldiğinde HDP'yi Kürt partilerin ana omurgası olarak kabullenip secdeye durmanın samimi bir tarafı mı var?

Kirlenmiş ya da kirletilmiş taktiksel siyasetin günü kurtarma politikasına bulaşmışlar hariç, aklını devşirmemiş hangi Kürt insanına sorarsanız sorun, Kürtlerin birlik ve beraberlik içinde olmasından yana olduğunu görürsünüz. Ama ne yazık ki, kirletilmiş siyasetin taktiksel manevracıları hiç bir dönem Kürt halkının birliğinden yana gerçek özlemin realitesine cevap olamamış! Ve ne acıdır ki, Kürt halkının bu istemi her zaman günü kurtarmanın mezesi yapılmış ve yapılıyor. Dolayısıyla, gerçeğin esas gereksenmesine göre değil de, günübirlik taktiksel çıkarlara odaklı siyaset manevraları her dönem ve her zaman, Kürt halkının baş belası olmuştur.

Örneğin, neden seçimler her gündeme geldiğinde, Kürt siyasetinin aklına ittifak yada birlik geliyor?

Kapalı kapılar ardında HDP'yi, Kürt partisi olarak görmeyip, ama her seçim gündeme geldiğinde HDP'yi Kürt partilerin ana omurgası olarak kabullenip secdeye durmanın samimi bir tarafı mı var? Ya da diğer Kürt partilerin varlık sebeplerine inanmakta zorluklar yaşayan HDP'nin, neden her seçim gündeme geldiğinde diğer Kürtlerle bir şeyler yapmayı aklına getiriyor?

Samimi duygularla yoğrulmuş girişimlerin mayasında dürüstlük tohumları yoksa, baş vurulacak her girişimin yeşerteceği sadece samimiyetsizlik tohumu olur!

Bir çok yaşanmışlıklarla baş gösteren yetmezliklerden dolayı, umut dünyasında kırılmalar yaşayan Kürt halkı bu samimiyetsizliğin alıcısı olmamalı. Çünkü, Kürt siyasetinin birliğine oynayan halkın samimiyeti, her zaman siyasi samimiyetsizliğin pazarında pazarlanıyor!

Örneğin, hangi Türkiye patentli KDP'li, yöneticisi yada üyesinin düşünsel dünyasında, "evet HDP bir Kürt partisidir" düşüncesi vardır? Aslına bakılırsa, değil sadece KDP patentini üstünde taşıyan birden fazla KDP'liler, Hakpar'dan tutun, PAK ve benzeri Kürt partilerin hiç birinin düşünsel dünyalarında, "HDP bir Kürt partisidir" algısı yoktur. Peki HDP cephesinden meseleye bakıldığında, hiç bir zaman bahsi edilen Kürt partilerin varlığını ciddiye alacak bir samimi yaklaşım gösterdi mı?

Tüm bu yalın gerçeklere rağmen ve her şey ulu orta sahada oynanırken, oluşabilir hangi birliğin samimiyetine bel bağlanır söyler misiniz?

Aklı başında olan hiç bir kimse, sorunlar vadisine dönüşen bu coğrafyada, temel demokratik çoğulcu ilkeler bazında, düşünsel kimyaları uyuşan demokratik partilerin bir araya gelmesine karşı olmaz. Dolayısıyla, biz ve bizim gibilerin esas karşıtlığı, demokratik güçler ya da partilerin bir araya gelişlerine değil, biz ve bizim gibilerin esas karşıtlığı, her seçim arifesinde Kürt halkının özlem ve arzu dolu duygularıyla oynanmasınadır! 

Kapalı kapılar ardındaki düşünsel dünyalarında, birbirilerinin varoluş sebeplerinin zerresine inanmayanların, sadece seçimler yaklaştığında Kürtler adına Kürt birliğine oynamanın samimi hiç bir tarafı olmayacağı gibi, Kürt halkının duygu dünyasına göstermelik bir şekilde oynamanın hiç bir getirisi de olmaz. Siyaset toplumun talepleri doğrultusunda yürüyorsa, toplumun iradesini yansıtan bir dinamizme kavuşur. İhtiras dolu veya yönlendirilmenin sonucunda ortaya çıkan yaklaşımların siyasete verdiği biçim gerçekçi olamaz.