Tip’ten seçim açıklaması: 'Keşke daha fazla yerde seçimlere girseydik'

TİP Genel Başkanı Yardımcısı Doğan Ergün, ayrı listeden seçime girme kararını savundu. Ergün, ‘keşke daha fazla yerde de Türkiye İşçi Partisi girseydi’ dedi.

Tip’ten seçim açıklaması: 'Keşke daha fazla yerde seçimlere girseydik'

TİP Genel Başkanı Yardımcısı Doğan Ergün, seçim sonuçlarını parti özelinde değerlendirdiğinde başarılı olduklarını savundu. Ergün, “Türkiye İşçi Partisi'nin seçimlere ayrı olarak girmesinin muhalefet cephesine daha fazla insan getirdiğini net bir şekilde görüyoruz. Hatta keşke daha fazla yerde de Türkiye İşçi Partisi girseydi” dedi.

BBC Türkçe’ye konuşan, Doğan Ergün, TİP, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Ergün şunları söyledi:

“Birinci hedef, adıyla sanıyla bir sosyalist partinin, bir işçi partisinin 60 yıl kadar aradan sonra kendi oyuyla, elbette barajın aşılmasında ittifakın da desteğiyle ama aldığı oylarla, meclise vekil göndermekti. Türkiye'de yüz binlerce insanın ‘Ben sosyalist bir partiye oy veriyorum’ şeklinde güvenini kazanmak birinci hedefimizdi. Türkiye İşçi Partisi bu açıdan, vekil çıkarmak ve neredeyse bir milyon kişinin desteğini almak açısından önemli bir iş başarmıştır diye görüyoruz.”

'TİP seçime katıldı diye muhalefet cephesinden herhangi bir vekil kaybı olmadı'

TİP’e yönelik bazı kesimlerce dile getirilen “Ayrı listeyle girerek muhalefetin oylarını bölüyor, muhalefetin daha az, AKP’nin daha fazla milletvekili çıkarmasını sağlıyor” şeklindeki eleştirileri sorulan Ergün, ortadaki verilerin bu eleştirileri haksız çıkardığını öne sürdü:

“Herhangi bir yerde Türkiye İşçi Partisi seçime katıldı diye muhalefet cephesinden herhangi bir vekil kaybı kesinlikle olmamıştır. Türkiye İşçi Partisi bu seçime herhangi bir partinin kendi listelerinde girseydi; bu heyecan, bu umut, bu 1 milyona yakın destek zaten açığa çıkmazdı. Siyaset böyle bir şey değildir. Yani Türkiye İşçi Partisi'nin bugün aldığı oyu herhangi bir seçim bölgesinde bir partiye organik olarak ekleyemezsiniz. Öyle bir matematik de öyle bir siyaset de öyle bir sosyoloji de olmaz.

'TİP'in çekilmesinin hiçbir fayda getirmediği görüldü'

Ergün ayrıca TİP’in önemli gördüğü ama muhalefete zarar vermemek için aday çıkarmadığı bazı yerlerde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ya vekil çıkaramadığını ya da vekil sayısını artıramadığını da savunarak şunları kaydetti:

“16 civarında yer vardı. Buralar çok önemli seçim çevreleriydi. Biz bunların hepsine ilişkin çok ayrıntılı çalışmalara sahiptik ve Emek ve Özgürlük İttifakı'nda bunlar uzun uzun, çok kapsamlı şekilde tartışıldı. Biz, Ankara 1. Bölge'de, İzmir 1. Bölge'de kaybettirme ihtimali olduğunu ya da yeni bir vekil çıkartmayı engelleme ihtimalini gördük ve çekildik. Manisa'da, Aydın'da, Bursa 2. Bölge’de, Gaziantep'te, Kocaeli’de çekildik. Ama buralarda, Kocaeli hariç, TİP'in çekilmesinin hiçbir fayda getirmediği görülmüştür.”

'Ayrı girmek muhalefet cephesine daha fazla insan getirdi'

Oylarının çok farklı seçmen gruplarından geldiğini söyleyen Ergün, yüzde 20 ile sağ tabandan oy aldıklarını öne sürdü. Tüm bunları değerlendirdiklerinde seçimlere ayrı girmenin doğru bir karar olduğunu gördüklerini belirten Ergün, “Keşke TİP daha fazla yerde girseydi” diyerek şunları belirtti:

“Bu tabloya baktığımızda Türkiye İşçi Partisi'nin seçimlere ayrı olarak girmesinin muhalefet cephesine daha fazla insan getirdiğini net bir şekilde görüyoruz. Hatta keşke daha fazla yerde de Türkiye İşçi Partisi girseydi de oralarda da AKP, MHP tarafından vekil kazanma imkânımız olsaydı. Keşke bunu yapabilseymişiz diye düşünüyoruz.”

Ergün, Emek ve Özgürlük İttifakı içinde seçim sonuçları değerlendirilirken ayrı liste konusunu da tartışıp tartışmayacaklarına dair ise şunları söyledi:

“Bizim sol, sosyalist gelenekte bir eleştiri, özeleştiri kültürü elbette vardır. Ben o çerçevede, ‘Nerelerde hata yaptık? Nerelerde, nasıl yapabilirdik? Muğla'da, Aydın'da nasıl vekil çıkartabilirdik? İzmir'de, Ankara'da nasıl daha fazla vekil çıkartabilirdik?’ şeklinde bir değerlendirmenin mutlaka yapılacağını düşünüyorum. Bu konuyu kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz. Dostça, müttefiklik içinde, birbirini kırmadan dökmeden bir değerlendirme elbette olacaktır.”