Türkiye-ABD ilişkilerinde çatlaklar derinleşiyor

Türkiye-ABD ilişkilerinde çatlaklar derinleşiyor

ABD Temsilciler Meclisi’nde Ermeni soykırımı karar tasarısı ve Türkiye'nin Rojava harekâtına yönelik yaptırım içeren tasarının kabul edilmesi gündeme damgasını vurdu. Türkiye’ye yönelik yaptırım tasarısında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ailesi'nin mal varlığının araştırılarak raporlaştırılması da bulunuyor. Her iki tasarı da önce Senato’da oylanacak, orada kabul edilirse de ABD Başkanı Donald Trump’ın onayına sunulacak.

Gazeteci-Yazar Murat Yetkin bugünkü yazısında Temsilciler Meclisi kararının nedenlerini irdeliyor ve şunları sıralıyor:

“1- Türkiye’nin Suriye harekâtına ve harekâtın ‘Kürt müttefiklere’ yani onların gözünde ‘Hristiyanları IŞİD zulmünden kurtaran’ YPG’ye yönelmiş olmasına tepki,

2- Bir yandan ABD’ye rağmen Rusya ile işbirliği yapan ve onların gözünde artık ‘ılımlı’ İslamcı sayılmayan Erdoğan’a tepki,

3- Bu yolla Trump’a karşı tepkinin yükseldiğini göstermek, görevden alınması için –onların gözünde- Erdoğan’ın avukatlığını yapan Trump’a diğer konuların yanında Türkiye üzerinden de saldırıda bulunmak.

ABD iç politikasında gözler o kadar kararmış ki, kendi iktidar savaşları ve Türkiye ile hükümetler arası ilişkilerdeki çelişkiler nedeniyle 70 yıllık batı ittifakı bağlantısını ve devletten devlete ilişkileri tehlikeye atmaktan çekinmiyorlar.”

Yetkin tasarının ne tür sonuçları olabileceğine ilişkin “Ermeni tasarısının rüzgârıyla Senato’da da yaptırımlardan yana rüzgâr estirebilir. Ancak (Graham’ın dediği gibi) Senato kendi tasarısını oylamak isteyerek Temsilcilerinkini ona göre düzeltilmesi için geri gönderebilir. Temsilciler bunu onaylarsa, ikisinin birden senatodan geçme ihtimali ortaya çıkar” diyor.

Tasarıların oylanması durumunda ABD Başkanı Trump’ın önüne gideceğini ve Trump’ın karar vermesi için 10 günlük süresini olduğunu hatırlatan Yetkin, “Bu durum, Erdoğan’ın da, Türkiye’nin de kararını Trump’ın insafına bağlı kılar. Ama diyelim ki Senato, ya da Trump geri çevirse dahi, ortadaki tablo Türkiye-ABD ilişkilerinde tamiri alacak çatlakların derinleştiğini gösteriyor.

Ankara’da, hükümet katında çıkan tek farklı sesin, Rus yapımı Su-35 uçağının alınması sorulduğunda, ‘Hayır, bir F-35 ortağıyız’ diyen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a ait olduğuna dikkat çekmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.

Yetkin, mevcut krizden çıkışın diyalog ve diplomasi yolundan geçtiğine dikkat çekiyor.

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz