Af Örgütü’nden Türkiye’ye 'cezaevindeki gazetecileri serbest bırakın' çağrısı

Af Örgütü’nden Türkiye’ye 'cezaevindeki gazetecileri serbest bırakın' çağrısı

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Türkiye Şubesi, cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerin tahliye edilmesi talebiyle yazılı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, “geçtiğimiz haftalarda tutuklanan sekiz gazetecinin halihazırda gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde olan diğer onlarca gazeteci ve medya çalışanının arasına katılmasından kaygı duyulduğu” belirtildi.

Açıklamada, Türkiye’den Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile diğer yasaların keyfi bir biçimde kullanılarak, bağımsız gazetecileri hedef almaya son vermesi istendi.

Son dönemlerde gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilerin bilgilerine tek tek yer verilen açıklamada, “Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu olduğu öne sürülen iki kişinin ölümü ve cenaze töreniyle ilgili haber yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Mehmet Ferhat Çelik’in ‘ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği’, devlet yetkililerine yönelik eleştirileri nedeniyle adil olmayan bir biçimde soruşturmaya uğradıklarını” kaydedildi.

Rawin Sterk Yıldız’ın sorgulandığı sosyal medya paylaşımlarını inceledik

Rudaw TV muhabiri Rawin Sterk Yıldız ve kameraman Mehmet Şirin Akgün ile Mezopotamya Haber Ajansı muhabirleri İdris Sayılğan ve Naci Kaya ile birlikte 28 Şubat’ta Türkiye-Yunanistan sınırında, sınırı geçmeye çalışan mülteci ve sığınmacılarla ilgili haber yaptıkları sırada polis tarafından gözaltına alındığı bilgisine yer verilen açıklamada, gazetecilerin önce “birinci derece askeri yasak bölgeye girme” iddiasıyla gözaltına alındığı, 3 Mart 2020’dede , “terör örgütü üyeliği” soruşturması kapsamında Rawin Sterk Yıldız ile Mehmet Şirin Akgün’ün gözaltı sürelerinin Edirne 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ikinci kez 48 saatliğine uzatıldığı hatırlatıldı.

Diğer gazetecilerin 3 ve 4 Mart’ta serbest bırakıldığına dikkat çekilen açıklamada, muhabirimiz Rawin Sterk Yıldız’ın Ankara’ya sevk edildiği belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği 6 Mart 2020’de, Türkiye’nin İdlib’deki askeri harekâtı ve 27 Şubat’ta öldürülen Türkiye ordusu askerlerinin sayısıyla ilgili attığı tweetlerin, Filistinliler ile Kürtlerin durumunu karşılaştıran tweetleri, 2015’teki Facebook paylaşımları ve başka bir kişinin Yıldız’ın Facebook sayfasında yaptığı bir paylaşım nedeniyle Rawin Sterk Yıldız’ın ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla tutuklu yargılanmasına karar verdi. Şu anda Ankara’da Sincan Cezaevi’nde tutulan. Rawin Sterk Yıldız’ın tutukluluğuna itiraz başvurusu 26 Mart 2020 itibariyle henüz sonuçlanmamıştı.

Uluslararası Af Örgütü, Rawin Sterk Yıldız’ın hakkında sorgulandığı sosyal medya paylaşımlarını inceledi. Söz konusu paylaşımlar, haber ve yorum niteliği taşımakta ve bu nedenle ifade özgürlüğü hakkının kullanımı kapsamına girmektedir.”

“Derin kaygı duyuyoruz”

Uluslararası Af Örgütü, gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin duydukları kaygıyı şu sözlerle ifade etti:

“2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun ifade özgürlüğü hakkı üzerinde caydırıcı etki yaratması muhtemel bir biçimde, siyasi gerekçelerle gazetecileri hedef almak için kullanılmasından derin kaygı duymaktadır. Söz konusu durumda, Libya’da öldürülen istihbarat mensubu oldukları öne sürülen iki kişinin cenaze törenlerini haberleştiren tüm gazeteciler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isim vermeden söz ettiği ‘şehitlerin ölümü’yle ilgili kamuoyuna yaptığı açıklama ve milletvekili Ümit Özdağ’ın hayatını kaybeden kişilerin isimlerini açıklamasının ardından araştırma yapıyorlardı. Gazeteciler, milletvekili Ümit Özdağ’ın bildirdiği isimler ile herkes için erişilebilir hale gelen açık kaynaklı içerikleri yayınladı ve gazetecilerin birçoğu hayatını kaybedenlerin tam isimlerini yayınlamamayı tercih etti.”

 “Yargılamalar gereksiz ve orantısız”

Devletlerin ifade özgürlüğü hakkını sınırlandırabileceği az sayıda durumların olduğu kaydedilen açıklamada, “Gazetecilerin kamusal alanda dolaşıma girmiş olan bilgileri haber yaptığı ve ölümlerin halihazırda kamuoyunun büyük ölçüde dikkatini çektiği göz önünde bulundurulduğunda, Uluslararası Af Örgütü, bu yargılamaların gereksiz ve orantısız olduğundan büyük bir endişe duymaktadır” denildi.

“Tutuklu gazeteciler serbest bırakılmalı”

Af Örgütü, Türkiye yetkililerine bu konuyu araştırmanın barındırdığı yüksek kamu yararını ve gazetecilerin kamusal alanda dolaşıma girmemiş herhangi bir içeriği yayınlamama kararını göz önünde bulundurarak, söz konusu yargılamaların gerekli ve orantılı olup olmadığını yeniden değerlendirmeleri ve bu süreçte gazetecileri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması çağrısında bulundu.