Aralarında saldırıların faillerinin de bulunduğu binlerce IŞİD’li Türkiye’ye döndü!

Aralarında saldırıların faillerinin de bulunduğu binlerce IŞİD’li Türkiye’ye döndü!

Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group – ICG), Suriye ve Irak’ta büyük yenilgiye uğradıktan sonra Türkiye’ye dönen IŞİD üyeleriyle ilgili bir rapor yayımladı. Raporda, Türkiye’ye binlerce IŞİD’linin döndüğü ve aralarında çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bombalı saldırıların faillerinin de olduğuna dikkat çekiliyor. 

Raporda, dönen IŞİD’lilerin “sıkı gözetim altına alındığı” ifade ediliyor, ancak “Erken dönemde dönüş yapanların güvenlik takibine girmemiş olma ihtimali yüksek” deniyor.

Ocak 2017’den bu yana Türkiye’de IŞİD saldırısının gerçekleşmediği hatırlatılan raporda, dönen IŞİD’lilerin akıbetiyle ilgili bilgilerin sınırlı olduğu belirtiliyor. 

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre raporda, savaşmak için Suriye ve Irak’a gidenlerin bir kısmının örgüte katılmadan önceki sosyal çevrelerine geri döndüğü, çevrelerince dışlanan bir bölümünse Türkiye’nin büyük şehirlerinde izlerini kaybettirdiği uyarısı yapılıyor.

Raporda, Türk yetkililerin IŞİD algısının da zamanla evrildiği ve bunda kırılma noktasının Gaziantep’teki bir polis karakoluna 26 Mayıs 2016’da düzenlenen saldırı olduğu ifade ediliyor. Rapora göre bu saldırıyla ilk kez bir devlet kurumu hedef alınmıştı.

Raporda dönen IŞİD’lilerin daha fazla yer altına inmiş olabileceğine de dikkat çekiliyor:

“Gözden kaçan birkaç kişinin bile yeni üye devşirmesi, finansman sağlaması veya yeni saldılar planlaması ciddi bir tehlikeye dönüşebilir.”

Raporda, Türkiye’de 5 bin ile 9 bin arasında kişinin IŞID’in kontrolündeki bölgelerde yaşamak için ülkeden ayrıldığı ve Türkiye’nin IŞİD’in en fazla üye devşirdiği ülkelerden biri olduğu vurgulanıyor.

Uluslararası Kriz Grubu, dönen IŞİD’ler arasında soruşturmaya uğrayanların üç-dört yıl hapis yattığına dikkat çekiyor ve cezaların kısa olmasının” yanış bir yaklaşım olmadığı” savunuluyor. 

Uluslararası Kriz Grubu Türkiye Direktörü Nigar Göksel’e göre cezaevlerinde IŞİD ideolojisine daha katı adanabildikleri için IŞİD’e katılan herkesi uzun süreli hapsetmek kalıcı çözüm değil.

Raporda, IŞİD’lilerin Türk yetkililere göre PKK ve “FETÖ”den daha az tehlikeli olarak görüldüğü belirtiliyor ve şu ifadelere yer veriliyor:

“Türk yetkililer milli güvenlik açısından IŞİD’in PKK’dan veya devlete sızarak Temmuz 2016’daki darbe girişimini gerçekleştirmekten sorumlu tuttukları ve ‘Fethullahçı Terör Örgütü’ (FETÖ) olarak adlandırdıkları uluslararası grubun mensuplarından daha az tehdit oluşturduğu kanaatinde. Bahsi geçen bu iki grupla bağlantılı olmakla suçlanan şüpheliler, daha katı bir adli takibata ve cezalandırmaya maruz kalıyor. Savcı ve hakimler, IŞİD altında yaşamak için Suriye veya Irak’a giden kadınların kendi iradelerinden ziyade daha çok eşlerine itaat ettiklerini varsayıyorlar. IŞİD saldırı davalarındaki mağdur avukatları, saldırıları düzenleyen tetikçilerin yanı sıra azmettiricilerin açığa çıkartılabilmesi için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini ileri sürüyor. Yargılanmaları durumunda IŞİD’e katılıp dönenler genelde terör örgütüne üyelik suçundan üç veya dört yıl cezaevinde kalıyor. Bu, yüzlerce kişinin yakında serbest kalması demek. Bazıları cezaevinde yeni bağlantılar kuracak ve muhtemelen militan çevrelerde itibar kazanacak.”

Uluslararası Kriz Grubu, IŞİD tehdidinin ortadan kaldırılabilmesi için bazı önerilerde de bulunuyor. Buna göre IŞİD, PKK, “FETÖ” ve aşırı solcu militan grupları ayırt edecek yaklaşımlar geliştirilmesi gerekiyor. Rapora göre bunların tek bir kefeye koyulması politikalarda karmaşaya yol açıyor.

Raporda, militan gruplara yönelebileceği düşünülen gençlerin de sosyal faaliyetlere yönlendirilmesi veya iş bulmaları için destek sağlanması tavsiyesinde bulunuluyor.