Bağdadi’nin eşi anlattı: İHA’lardan çok korkardı, kadınlara düşkündü

IŞİD’in kurucusu Ebubekir Bağdadi’nin eşi Esma el-Kubeysi, Bağdadi’nin 10’dan fazla Ezidi kadını esir aldığını ve destekçilerinin “hilafet devleti’ni kadınlar devletine dönüştürecek kadar kadınlara olan takıntısından” bahsetti. El-Kubeysi ayrıca Bağdadi’nin ABD insansız hava araçlarından çok korktuğunu da anlattı. Öte yandan Bağdadi’nin kızı Umeyme el-Bağdadi de babasını hayatına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bağdadi’nin eşi anlattı: İHA’lardan çok korkardı, kadınlara düşkündü

IŞİD’in eski lideri Ebubekir Bağdadi’nin eşi Esma el-Kubeysi veya diğer adıyla Um Huzeyfe, Perşembe günü El-Arabiyye Hadis kanalına verdiği röportajda eşinin hayatına dair sırları açıkladı.

Esma el-Kubeysi, IŞİD'in “ilk halifesi” olan Bağdadi'nin 27 Ekim 2019'da öldürülmesinden bu yana ilk kez hayatına dair bilinmeyenleri anlattı.

2004’te El-Kaide’ye katıldı

Ebubekir el-Bağdadi, ilk eşi Esma el-Kubeysi ile 1999 yılında Bağdat’ta Siyasal Bilimler Fakültesi'nde yüksek lisans öğrencisiyken evlendi.

El-Kubeysi, o zamanlar Bağdadi’nin sıradan bir insan olduğunu, aşırılıkçı olmadığını ancak 2004 yılında ABD güçleri tarafından tutuklanıp bir yıl hapiste atıldıktan sonra kişiliğinin değiştiğini anlattı:

"Zaman zaman evden kayboluyordu. Kişilik sorunları vardı. Daha önce tanıdığım kişi değildi. 2010'dan sonra El Kaide'ye katıldığını öğrendim."

El Kaide'nin Irak kanadı, IŞİD kurulmadan önce, 2003'ten sonra radikal İslamcı bir hareketti ve aynı zamanda hem ABD ve müttefik güçlerle ve hem de Irak güvenlik güçleriyle çatışıyordu.

Esma el-Kubeysi, "2008 yılında Samarra'ya ilk geldiğimizde akrabalarının evinde ABD güçlerinin onu aradığını öğrendim. ABD’liler evimize geldi ama o hazır değildi, ağabeyini aldılar ve bize arandığını söylediler ama o El Kaide’ye üye olduğunu inkar etti” dedi.

 Bağdadi’nin 2010 yılında Selahaddin vilayetine bağlı Tacil ilçesindeyken arada bir evi ziyaret ettiğini anlatan el-Kubeysi, daha sonra sık görüşmediklerini söyledi.

Suriye’ye geçiş

Bağdadi'nin ilk eşi, 2012 yılında kendisi ve çocuklarının yaşadığı Bağdat'ın kuzeyindeki Termiye bölgesinden başlayarak Irak'tan Suriye'ye taşındıklarını anlattı.

Esma el-Kudeysi, "Biri onun aracılığıyla geldiğini ve bizi götüreceğini söyledi ama nereye götüreceğini söylemedi. Yoldaki tabelalardan Musul'a gittiğimizi biliyordum. Suriye’nin Rakka kentine gidene kadar bir süre Musul’da kaldık" dedi.

IŞİD Haziran 2014’te Musul’a saldırıp kontrol etti ve örgüt bu büyük kenti 2017 yılına kadar da hakimiyeti altında tuttu.

Bağdadi'nin il eşi Esma el-Kubeysi

Bağdadi’nin yaverleri

Ebu Bekir el-Bağdadi Irak'ta olduğu müddetçe 2010-2012 yıllarında ona sürekli üç kişi eşlik etti. Bunlar Ebu Hasan el-Muhacir, Ebu Saif el-Tunusi ve Ebu Muhammed el-Adnani'ydi ve Esma’nın anlattığına göre her üçü de bekardı.

Ancak Rakka’da kendisine sürekli 23 yaşında Mansur isminde yakın bir koruması eşlik etmeye başlamış.  

IŞİD’in koşulları, 2015’te Ebu Seyyaf’ın ölümünün ardından felakete dönüştü. El Bağdadi dikkat çekmemek için birkaç korumayla birlikte gezmeye başladı.

Bağdadi’nin eşi, “Arkadaşlarının ölümüne üzüldüğünü hiç görmedim” diye konuştu.

İHA’dan korkardı

Esma el-Kubeysi, Bağdadi’nin evdeyken çocuklar olduğu için bomba yüklü kemer takmadığını ama sürekli tabanca taşıdığını anlattı.

2016 yılında ABD, Bağdadi'nin tutuklanması veya öldürülmesi için bilgi verene 25 milyon dolar ödül teklif etmişti.

El-Kubeysi, “Halifeliğin sorumluluğunu üstlendikten sonra büyük bir kibre kapıldı ve halifeliğini Roma’ya kadar genişletmek istediğini söylerdi. Ama Amerikan dronlarından çok korkuyordu ve güvenlik konularında çok endişeliydi” diye belirtti.

Avad İbrahim el-Bedri veya Ebubekir el-Bağdadi

Kadınlara çok düşkündü

IŞİD’i yabancı rehberler ve öncülerin idare ettiğini anlatan el-Kubeysi, ayrıca Bağdadi’nin kadınlara düşkünlüğünden de bahsetti.

Ebubekir el-Bağdadi'nin ikinci eşinin Saca Dilemi olduğunu ve bir kızları olduğunu ancak daha sonra ondan boşandığını söyledi.

 El-Kubeysi "Bana Saca ile evlendiğini ve sonra boşandığını söyledi. Ama onunla ne zaman evlendiğini ve ne zaman boşandığını bilmiyordum” dedi.

Bağdadi’nin kadınlara olan düşkünlüğü ise Suriye’deyken daha çok öne çıkmaya başladı.  

El-Kubeysi, “Bağdadi, Halepli evli ve beş çocuğu olan bir kadını eş yaptı. Suriyeli bir silahlı grubun liderinin eşiydi” diye anlattı.

Bağdadi’nin 2014 yılından sonra Iraklı Abdullah Zewbe isimli bir kadının 14 yaşındaki kızını eş yaptığını ve daha sonra 2015 yılında Çeçen bir kadınla evlendiğini aktardı.

10 Ezidi kadını "köle" yaptı

Bağdadi’nin 10’dan fazla Ezidi kadını kölesi olarak kullandığını anlatan el-Kubeysi ancak hepsini göremediğini söyledi.

Bağdadi ve destekçilerinin “hilafet devletini kadınlar devletine dönüştürecek kadar kadınlara olan takıntısından” bahseden Esma el-Kubeysi, Bağdadi’nin 11 çocuğu olduğunu, bunlardan birinin Suriye’de kendini havaya uçurmasının ardından öldüğünü ve diğerlerinin ise yakınlarda Irak’ta tutuklandığını sözlerine ekledi.

IŞİD Ağustos 2014’te Şengal’e saldırarak binlerce Ezidi kadın ve çocuğu kaçırdı ve onları “köle” olarak kullandı.

 El-Kubeysi, Riham adında Ezidi bir kadının 2 ay boyunca kendileri ile yaşadığını ancak daha sonra kendisine ne olduğunu bilmediğini söyledi.

Türkiye’de yakalanmıştı

ABD Özel Kuvvetleri operasyonuyla öldürülen IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi’nin “yakın çevresinden” 13 kişinin Suriye’nin Halep kentine bağlı Azez ilçesinde Türkiye tarafından yakalandığı belirtilmişti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadım 2019’da “Bağdadi’nin hanımını yakaladık” açıklamasını yapmıştı.

Yakalananlar arasında Bağdadi’nin eşi Esma Feysi el-Kubeysi ve kızı Leyla’nın da bulunduğu basına yansımıştı.

Irak’a teslim edildiler

İran resmi ajansı IRNA, 16 Şubat’ta, Al-Furat News’e dayandırdığı haberinde IŞİD’in ilk lideri Ebubekir el-Bağdadi'nin “komşu ülkelerden birinde tutuklanan eşi ve kızının Irak'a iade edildiğini” duyurdu.

Katar merkezli Al Jazeera kanalına açıklamada bulunan bir kaynak da Irak Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın Türk yetkililerle işbirliği içinde Ebu Bekir el Bağdadi'nin eşi ve çocuklarını geri aldığını bildirdi.

İsmi belirtilmeyen kaynak, Bağdadi'nin eşinin Türkiye'de tutuklandığını öne sürdü.

Bağdadi’nin kızı: Esir kadınlar sürekli ağlıyorlardı

Öte yandan Bağdadi’nin kızı Umeyme el-Bağdadi de babasını hayatına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Umeyme, El-Arabiyye kanalına verdiği röportajda, Suriye’ye taşınmadan önce ailesiyle birlikte Irak’ın Et-Tarimiye bölgesinde yaşadığını belirterek, Musul’daki Büyük Ed-Devri Camii’nde ünlü vaazını vermeden önce babasının sözde “hilafet devletindeki pozisyonunu bilmediğini” söyledi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, Umeyme bu süre zarfındaki hayatından bahsederek “Bağdadi’nin o dönemde üç kadını vardı. Hayatlarımız o kadar sıkı bir güvenlik altındaydı ki komşularımız kimliğimizi bile bilmiyordu. Uçakların geçeceği endişesiyle bahçeye çıkmamıza izin verilmiyordu” dedi.

Umeyme, Suriye’nin Rakka bölgesine, oradan da El-Meyadin’e taşındığını anlattı. Bu sırada babasının o dönemde 4 eşi olduğundan ve onlarla birlikte El-Meyadin’de yaşadığından bahsetti.

Babasının evinde bir süre kendileriyle birlikte yaşayan kadın savaş esirleriyle ilgili gözlemlerini aktaran Umeyme, kadınların durumlarının kötü olduğunu ve sürekli ağladıklarını vurguladı.

Umeyme “Bu konuyu (kadın savaş esirleri konusunu) babamla tartıştım ancak kendisini şeriat hükümleriyle haklı çıkarıyordu” dedi.

Umeyme “Tanıştığım Ezidi kadınlar arasında Dalal, Reham, Raha, Hayfa ve Siban isimli kadınlar vardı” dedi.

Bağdadi'nin kızı Umeyme el-Bağdadi

Ebubekir Bağdadi kimdir?

Gerçek adı İbrahim Avad İbrahim el-Bedri yani Ebu Bekir el-Bağdadi, 1971 yılında Irak'ın Samarra kentinde doğdu.

Katı şeriat kurallarına riayetiyle tanınan Bağdadi 1996'da Bağdat Üniversitesi'nin İslami Çalışmalar bölümünden mezun oldu.

Daha sonra ise Saddam İslami Çalışmalar Üniversitesi'nde 1999'da yüksek lisans, 2007'da doktorasını tamamladı.

Bağdadi lisans eğitiminin ardından 2004 yılına kadarki dönemi Bağdat'ın Tobçi mahallesinde, iki eşi ve altı çocuğuyla birlikte geçirdi.

Şubat 2004'te ABD güçleri tarafından Felluce kentinde tutukladı ve 10 ay boyunca Bucca kampındaki tevkif merkezinde kaldı.

Hapisten çıktıktan sonra, El Kaide’nin Irak sorumlusu Ürdünlü Ebu Musab El-Zerkavi ile temas kurdu. Zerkavi, Haziran 2006'da bir ABD hava saldırısında öldürüldü ve yerine Mısırlı Ebu Eyyüp El-Masri geldi.

Aynı yılın Ekim ayında Masri, Irak El Kaidesi'ni dağıttı ve Irak İslam Devleti (IŞİD) örgütünü kurdu. Grup, özel olarak El Kaide'ye bağlılığını bildirmeye devam etti. Bağdadi bu grup içerisinde yer aldı Nisan 2010'da örgütün “yeni emiri” seçildi.

2011'de Suriye'deki kargaşadan yararlanmak isteyen Bağdadi, orada örgüt üyelerinden birine, gizlice Irak-Şam İslam Devleti'nin bir kolunu kurmasını istedi.

Bağdadi kısa süre sonra El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi lideri Ebu Muhammed el-Colani ile anlaşmazlığa düştü. 2013 baharında Bağdadi, Nusra Cephesi'nin Irak İslam Devleti'ne katıldığını ve ortaya çıkan yeni örgütün adının IŞİD olduğunu açıkladı.

El Kaide lideri Ayman El-Zevahiri Bağdadi'ye, Nusra Cephesi'nin bağımsızlığın sağlamasını emretti. Bağdadi ise emri yerine getirmedi.

Şubat 2014'te Zevahiri IŞİD'i El Kaide'den çıkardı. IŞİD buna Nusra Cephesi'yle çatışarak cevap verdi.

Örgüt Temmuz 2014'te IŞİD Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'u işgal etti. Bundan kısa bir süre sonra da Bağdadi "halifelik" ilan etti.

Rojava ve Kürdistan Bölgesi’ne saldıran örgüt, Kürt güçlerinin sert direnişi ile karşılaşarak ilk defa yenilgi yüzü gördü. Nitekim örgütün Suriye ve Irak’ta işgal ettiği alanların büyük bölümü uluslararası koalisyonun desteği ile Kürt güçler tarafından tekrar kurtarıldı.

Koalisyon’un desteği ile DSG’nin, örgütün son kalesi olan Deyrezor’un Bağoz kasabasını kontrol etmesi ile örgütün halifeliğini ilan ettiği toprakların tamamı elinden alınmış oldu. Bağdadi’nin Bağoz’da yaralandığı iddia edildi.

Bağdadi, 26 Ekim 2019’da İdlib’de Türkiye sınırına yakın bir bölgede ABD özel kuvvetleri tarafından düzenlenen operasyonla öldürüldü.

Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, ABD kuvvetlerince düzenlenen operasyona destek veren Rusya, Türkiye, Rojava Kürtlerine ve Irak'a teşekkür etti. /Rudaw