Birleşmiş Milletler: Türkiye Efrin'de Suç İşledi

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Kürt illeri başta olmak üzere OHAL döneminde Türkiye’de hak ve özgürlüklerin durumuna ilişkin hazırladığı raporunun ikincisi yayınladı. Raporda, muhaliflere dönük “kollektif bir cezalandırma”ya girişildiği vurgulandı.

Birleşmiş Milletler: Türkiye Efrin'de Suç İşledi

 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Kürt illeri başta olmak üzere OHAL döneminde Türkiye’de hak ve özgürlüklerin durumuna ilişkin hazırladığı raporunun ikincisi yayınladı. Raporda, muhaliflere dönük “kollektif bir cezalandırma”ya girişildiği vurgulandı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra’ad Al Hussein, daha önce Cizre, Sur, Nusaybin ve Şırnak’ta Türkiye güvenlik güçlerince yürütülen askeri operasyonlar sonucu yaşanan ölüm ve yıkımlara ilişkin yayınladığı raporun ikincisini bugün BM Cenevre Ofisi’nde düzenlediği bir basın toplantısı ile açıkladı.

Olağanüstü Hal dönemi içerisinde, 1 Ocak ile 30 Aralık 2017 tarihleri arasında yaşanan hak ihlallerinin yer aldığı rapor için Al Hussein, Türkiye’nin muhaliflere yönelik “Kollektif bir cezalandırma” uyguladığını söyledi. OHAL döneminde Türkiye’de insan hakları ihlallerinin rutin bir hal aldığını belirten Al Hussein, yüzlerce insanın işkenceye maruz kaldığını, keyfi bir biçimde gözaltına alındığını, düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiğini kaydetti. Darbe girişimi sonrası 160 bin insanın gözaltına alındığını veya tutuklandığı bilgisini paylaşan Al Hussein, aralarında hakim, avukat, savcı, gazetecinin de olduğu 152 bin insanın ise işinden atıldığını aktardı.

Al Hussein, yeni doğum yapmış yaklaşık 100 kadının da yine çocukları ile beraber gözaltına alınıp tutuklandığını ekledi.

Al Hussein, “Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumla Başkanlık sisteminin geldiğini ve Başkan’ın yürütme, yargı erki üzerindeki etkisinin ciddi sorunlara neden olacak problemli bir hal aldığını” söyledi. Yaşanan ihlallere karşı cezasızlığın söz konusu olduğunu belirten Al Hussein, polislerin veya jandarmanın gözaltındakilere cinsel şiddet, elektrik şoku gibi şiddet yöntemlerine başvurduğunu, haklarında soruşturma açılmadığı için de bu durumun şiddeti daha da teşvik ettiğinin altını çizdi.

MEDYAYA DÖNÜK BASKILAR

Al Hussein, muhalif medyaya dönük yönelik ve uygulanan baskılara dair verileri de paylaştı. 300 gazetecinin tutuklandığı Türkiye’de, 100 bini aşkın internet sitesinin de engellendiğine dikkat çeken Al Hussein, kapatılan medya kuruluşlarının büyük bir kısmının ise, Kürtlere yakın yayın yapın yapan Tv, gazete ve internet siteleri olduğunu kaydetti. Al Husein, yapılan tutuklama ve gözaltıların ise çoğunlukla “terör örgütleri bağlantısı” gerekçesi ile açıklandığına dikkat çekti. Fakat söz konusu bu bağlantıların niteliğinin ortaya konulamadığını vurgulayan Al Husein, tutuklanan ya da ceza verilen birçok kişinin neden gözaltına alınıp, ceza aldıklarını dahi bilmediklerini kaydetti. Kaynak: dem24.org