Davutoğlu: Türkiye, Suriye’deki Kürtleri tehdit olarak görmemeli

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Davutoğlu: Türkiye, Suriye’deki Kürtleri tehdit olarak görmemeli

Davutoğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Anadili eğitim ve kamu hizmetlerinde kullanmak doğal haklardandır.

Ben bunu bir tehdit olarak görmüyorum. Parti olarak da bun vatandaşlarımızın diline saygı ve ayni zamanda vatandaşlarımızın ülkeye olan aidiyetlerini pekiştirici bir unsur olarak görüyoruz. Anadilin öğretilmesi demiyoruz, eğitimde ve sosyal hayatta kullanılması diyoruz.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki kardeşlerimiz bizim soydaşlarımızdır.

Irak Kürtleri, Türkiye'nin doğal müttefikidir, doğal uzantılarıdır. İyi geçinmek temel politikamız olmalıdır.

Rahmetli Tahir Elçi ile yaptığımız çalıştaylarda onu dinledim. Görüşlerimiz farklı olsa bile saygı duyduğum bir hukukçu idi. Katledilmesi sebebiyle de büyük üzüntü duydum. Başbakanlık otoritesi anlamında da Tahir Elçi'ye karşı yapılan bu haince, bu alçakça cinayetin aydınlanması için bütün talimatlar verdim. Bu konuda bizden kaynaklanan bir ihmal olduğu kanaatinde değilim.

Bakın kur artışlarından mevduat sahipleri zarar ediyor diye ve mevduatlarını çekecekler diye kur korumalı mevduat çıkardılar değil mi? Beyefendilerin milyarlarca doları veya Türk Lirası var, kur artıyor bunlar değer kaybediyor diye Cumhurbaşkanı dönüyor o beyefendilere ‘Tamam paran orada kalsın farkını ben sana ödeyeceğim’ diyor. Bu da faiz.

Ama kur artışı dolayısıyla çiftçi artan mazot sebebiyle traktörünü çalıştıramayan, gübre fiyatlarının artmasıyla toprağına gübre atamayan çiftçiye zararını ödemiyor. ‘Sen haline bak sen paryasın parya’ diyor.

Bir yönetimin kendi halkına bakış tarzını gösteriyor bu. Mazot mu alacaksın? ‘Ben zam yapacağım sen alacaksın’ diyor. Ama aynı kur farkı mevduat sahiplerine dönüp diyor ki ‘Sen merak etme senin farkını ödeyeceğim.’

Bu halka bir zulümdür. Çiftçiye bir zulümdür.

Türkiye, Suriye’deki Kürtleri tehdit olarak görmemeli

Türkiye’nin Suriye’deki Kürtleri bir tehdit olarak algılamamalı, onlara baskı oluşturmuş unsurlar arasında net bir ayrım yapmak gerekir.Bundan sonra ebediyete kadar beraber olacağımız sorumluluklarımız vardır.

Türkiye öncelikle sorunu diplomatik yollarla ABD ile görüşerek çözmeye çalışmalıdır, bu konuda sorumlu ABD’dir.

Operasyon, Suriye’de demografik yapının değişmesine yol açmamalıdır. İktidarın bu operasyonu iç siyasi malzeme olarak kullanmasına karşı çıkmamız lazımdır.

Demografik yapının korunması lazımdır. Suriye’de barış politikaları izlenmek zorundadır.