Erdoğan'ın Kürt Planı

İstanbul seçimlerinin iptali AKP’ye ve Erdoğan’a karşı bir tuzak mı, yoksa fırsat mı? Bu soruya Erdoğan’ın çevresindeki “Şahinler” ve “Uzlaşmacılar” farklı yanıtlar verirken, Erdoğan'a yakın bir AKP'li ise Öcalan'ın mektubunun zamanlamasına dikkat çekerek Erdoğan'ın yeni bir Kürt planı hazırladığını ileri sürüyor.

Erdoğan'ın Kürt Planı

İstanbul seçimlerinin iptali AKP’ye ve Erdoğan’a karşı bir tuzak mı, yoksa fırsat mı? Bu soruya Erdoğan’ın çevresindeki “Şahinler” ve “Uzlaşmacılar” farklı yanıtlar verirken, Erdoğan'a yakın bir AKP'li ise Öcalan'ın mektubunun zamanlamasına dikkat çekerek Erdoğan'ın yeni bir Kürt planı hazırladığını ileri sürüyor.

Erdoğan'ın uzun zamandır Kürtler konusunda adım atmak için bir arayış içerisinde olduğu ancak üst üste seçimlerin buna fırsat vermediği ileri sürülüyor.

OdaTV'de yer alan haberde, Erdoğan’a yakın bir AKP’li Öcalan’ın mektubunun İstanbul seçimi sonrasına yönelik bir işaret olduğuna dikkat çekiyor ve şunları dile getiriyor:

“Kürtler konusunda adım atmak için Cumhurbaşkanı’nın kafasında uzun zamandır bir arayış vardı. Ancak üst üste seçimler buna fırsat vermedi. Tabii bir de Bahçeli dengesini gözetiyordu. Ancak 31 Mart’ta MHP’nin tepedeki desteği tabandan gelmeyince yeniden Kürtlere yönelmek zorunda kaldı. Öcalan görüşmesinde, ABD’nin YPG ve Suriye konusundaki baskıları da etkili oldu. Hatta ABD, YPG ile Türkiye’yi arka kapıları kullanarak görüştürmek için yoğun çaba harcıyor. Ancak İstanbul seçimi sonuçlanana kadar Kürtler konusunda Cumhurbaşkanı’nın daha ileri adımlar atmasını beklememek gerek.”

Erdoğan’ın çevresindeki “Şahinler”“3. Nesil AKP’liler” olarak nitelendiren, Erdoğan’a yakın tecrübeli bir yönetici ise, “Artık Reis’in sakince gidişini hazırlamalıyız”değerlendirmesinde bulundu. Aynı yönetici seçimlerin iptali ve AKP’nin geleceği hakkında ise şu değerlendirmeyi yaptı:

Erdoğan'ı iktidara taşıyanlar gitmesine karar verdi

“AKP’yi ve Reis’i iktidara taşıyan güçler, artık Reis’in gitmesi gerektiğine karar vermiş görünüyor. Oluşturulan yeni konjonktür bunun işareti. TÜSİAD’ın hemen tavır alması ve çok sayıda sanatçının gösterdiği tepki, Reis’in bir an önce gönderilmesine karar verildiğini gösteriyor. İstanbul seçimleri kazanılsa da kazanılmasa da bu saat işleyecek. Eğer seçimler iptal edilmeseydi, bu sürecin 2023’e kadar bir çeşit koalisyonla süreceğini düşünebilirdik. ‘Türkiye İttifakı’ söylemi bizi umutlandırmıştı. Fakat 3. Nesil AKP’liler Reis’i ikna ettiler. Bunlar AKP’yi bir rant partisine dönüştürenler. Artık bize düşen, Reis’in sakince gidişini hazırlamak. Yoksa hem Türkiye, hem parti, hem de Reis ve ailesi kötü bir miras bırakacak.”

Kurt: Ben bunu bir test çıkışı olarak görüyorum

BBC Türkçe'ye konuşan eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, "devletin Öcalan'la ilgili bir test yaptığı" görüşünü savunuyor.

"Uzun bir aradan sonra Öcalan'ın bu açıklamayı yapmış olması, muhtemelen daha önceden görüşme talep etmiş olması sonucu olarak gerçekleşmiştir diye düşünüyorum. İlk çözüm sürecinde de görüşmeyi isteyen Öcalan idi.

"Ben daha önce 'Eğer PKK, HDP çözüm sürecini sabote ederse Öcalan'ı İmralı'ya gömerler' ifadesini kullanmıştım. Birkaç yıldır da Öcalan'ı İmralı'ya da gömmüşlerdi.

"Bence bu, Öcalan'ın bir teşebbüsü ve devlet bu teşebbüsün yaratacağı yankıyı görmek istiyor. Ben bunu bir test çıkışı olarak görüyorum. Öcalan da diyalogla kendine alan açmak, o tükettiği alanı tekrar bulmak istiyor.

"Suriye'yle ilgili sürece ilişkin bir görüşme trafiğinin başlamış olduğu da ifade ediliyor. Bunun dışında iç konjonktürle ilgili, Türkiye'nin istikrar ihtiyacı duyduğu dönemde gerek cezaevlerinde yaşananlar gerekse CHP'nin Gezi süreci yaratma hevesinden kaynaklı ihtimallerin bertaraf edilmesine ilişkin olarak da bir devlet aklı işlemiş olabilir diye düşünüyorum."

Kurt, "Türkiye'de çözüm süreci kavramının tüketildiğini, bunun sorumlusunun da PKK ve HDP olduğunu, bugün ise Kürt sorununu da kapsayan bir demokratikleşme sürenin ihtiyaç olduğunu" söylüyor.

"Buna, FETÖ ve PKK'yla ilgili yaşanan travmatik süreçten kurulup normalleşmek olarak bakıyorum" diyen Kurt, "AK Parti içindeki kadrolar da bunu hissediyorlardır diye düşünüyorum" yorumunu yapıyor.

Bununla birlikte Kurt, "böyle bir sürecin başladığını söylemek için erken olduğunu, Öcalan'ın açıklamasına çok büyük anlamlar yüklemeyi doğru bulmadığını da" söylüyor.

Peköz: Kürtlerin tepkisini minimuma düşürme hamlesi olarak yorumlanabilir

BBC Türkçe'ye konuşan bir başka isim, araştırmacı-yazar Mustafa Peköz ise görüşmenin asıl amacının Suriye'deki gelişmeler olduğunu savunmakla birlikte gerekçenin ise açlık grevleri olduğunu belirtiyor.

Peköz ek olarak, AKP'nin bununla olası İstanbul seçimleri için Kürt seçmenlerine bir hamle yaptığı görüşünü de savunuyor:

"Kürt seçmenlerin İstanbul seçimlerinde İmamoğlu'nun kazanmasında en az yüzde 8, 10'luk bir etkisi olduğu düşünülüyor. Cumhurbaşkanını özellikle Kürt seçmenlerine yönelik sert söylemleri ya da Cumhur İttifakı'nın açıklamaları Kürtler üzerinde kırılmaya yol açmıştı ve bu tepki sandığa yansımıştı.

"Bu koşullarda Öcalan'dan gelecek bir mesajının, bunu düzeltmeye yönelik bir hamle olduğu düşünülebilir. Yenilenecek İstanbul seçimlerinde Kürtlerin oylarının AKP'ye verilmese dahi Ekrem İmamoğlu'na kaymaması için, Kürtlerin tepkisini minimuma düşürme hamlesi olarak yorumlanabilir. Kürt seçmende nispi bir etkilenme, yüzde 1'lik bir etkilenme dahi İstanbul seçimlerinin sonucunu değiştirebilir."