Kılıçdaroğlu'ndan Demirtaş kararına tepki

Kılıçdaroğlu'ndan Demirtaş kararına tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş hakkında verilen yeniden tutuklama kararına tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekirken, “siyasal iktidarın talebi üzerine tekrar tutuklanmasının bir hukuk faciası olduğunu” söyledi.

Yargı paketindeki af düzenlemesi tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, “Adalet Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı bir metin önümüzdeki süreçte parlamentoya gelir. Gelince ancak o zaman düşüncelerimizi söyleyebiliriz. Haksız yere içeride olan çok kişi var. Eren Erdem’den tutun Osman Kavala’ya kadar... Sivil toplum örgütlerinden, askeri öğrencilere ve yazar, çizerlere kadar gereksiz yere yatan birçok insan var. Bunlar haksız yere yatıyorlar. Dünyanın gözü de bu çerçevede Türkiye’ye dönmüş durumda. Adaletin olmadığı bir ülke olarak tanımlanıyor Türkiye. Bir dikta yönetimi var” dedi.

'SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN TEKRAR TUTUKLANMASI BİR HUKUK FACİASI'

Adalet Bakanlığının dışarıdan gelen eleştirileri yumuşatmak için bu çalışmayı yapıyor olabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çünkü Türkiye’de adaletin olmadığını, siyasal baskıların yargıçlar üzerinde de sürdürüldüğünü herkes biliyor. Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekirken siyasal iktidarın talebi üzerine tekrar tutuklanması aslında bir hukuk faciasıdır” dedi. 

'BİZ YÖNETEMİYORUZ, SEÇİME GİDELİM DİYECEKLER'

(Erken seçim tartışmaları üzerine) Ben, özellikle yerel seçim döneminden bu yana, bir erken seçimi doğru bulmadığımı, parti olarak bizim de bir erken seçim talebimizin söz konusu olmayacağını sıklıkla vurguladım. Biz hâlâ aynı noktada duruyoruz. Bir erken seçim doğru değil. Ancak, erken seçim kararı alacak olan iktidar bloku açısından durumu değerlendirdiğimizde, bir süre sonra bunlar başta ekonomi olmak üzere pek çok konuda Türkiye’yi yönetemedikleri gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Dolayısıyla “Biz yönetemiyoruz, seçime gitmek zorundayız” diyeceklerdir.